Herkes orada olmalıydı!

Başlarında kaybettikleri eşlerinin baretleri “keşke biz de ölseydik” diye ağlayan yüzlerce gencecik ana…

Babalarının mezar taşını öpen yüzlerce yetim çocuk… Aradan tam bir yıl geçmesine rağmen onların acısı ilk günkü kadar taze, ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor.

13 Mayıs 2015 Çarşamba 301 maden işçimizi kaybettiğimiz facianın birinci yıldönümüydü. Hükümet ve muhalefet liderlerinden hiçbiri Soma’daki anma törenlerine katılmadı. Çoğu seçim mitinglerini tercih ettiler. Madenlerin denetiminden sorumlu olan ve hesap bile vermeyen Enerji ve Çalışma bakanları da Soma’ya gitmedi.

Bu tablo toplumun vicdanını sızlatmıştır. Hükümet ve muhalefet sadece liderleriyle değil, milletvekilleriyle orada olmalıydı. Bakanların hepsi gitmeliydi.

Seçim bile bundan daha önemli olamazdı.

Kader, fıtrat…

Mart ayında DİSK, KESK, TMMOB VE TTB “Kader değil, fıtrat değil, kaza değil, cinayet” başlığıyla bir imza kampanyası başlatmış. Seçimden sonra bu imzalarla beraber işçi taleplerini Meclis’e taşıyacaklar. Çarşamba günü Soma’da işçiler “haklarının verilmesini ve sözlerin tutulmasını” istediler.

Haberin Devamı

Oysa bilirkişi raporu da çıktıktan sonra böyle bir kampanyaya gerek bile kalmadan işçilerin can güvenliği ve hakları hemen gündeme getirilmeliydi.

Bilirkişi raporu 21 Eylül 2014’te çıktı ve üzerinden 8 ay geçti. Bu raporda Soma olayının “Birçok ihmal ve kusurun bir araya gelmesi sonucu meydana geldiği ve önlenebilir olduğu” bildiriliyordu.

Sayısız ihmal

Türkiye Kömür İşletmeleri ve Soma Kömürleri A.Ş’nin “olaya konu olan maden sahasının yüksek yangın riski taşıdığını” bildikleri, buna rağmen üretime ara vermek yerine çalışmanın sürdürüldüğü…

Üretim 2 katına çıkarılmasına ve çalışan işçi sayısı arttırılmasına rağmen havalandırma sisteminin aynı bırakıldığı… Gaz maskelerinin uzun süre kullanıma müsait olmadığı ve kontrol edilmediği için çoğunun olay sırasında çalışmadığı bu ihmallerden sadece bir kısmıdır.

Yaşam odası olsaydı bu kadar çok sayıda can kaybının olmayacağı itirafı bizzat sorumlular tarafından yapılmıştır.

Haberin Devamı

Güçlü yasalar

Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybıyla sonuçlanan iş ve madencilik faciası olarak tarihe geçecek Soma olayından sonra ABD Birleşik Maden İşçi Sendikası (UMWA) Başkanı Cecil Roberts şöyle demişti;

“Bu derece büyük bir felaket kaza değildir. ABD’de 100 yıldır böyle kaza olmadı ve bu mucize değil. Biz güvenliği güçlü yasa ve uygulamalarla sağladık”.

Çarşamba günü Milliyet’in manşetinde facianın yıldönümünde Eynez ocağına indikleri ve madendeki “Önce İş Güvenliği” tabelasının paslanması dışında değişen bir şey olmadığı haberi vardı.

Bugün hala Soma’da ve birçok başka madende 50 bine yakın işçi güvenliğin sağlanmadığı şartlarda yer altında çalışıyor. Tarih ders almayan ülkelerde tekrar eder.

Ders almak için neyi bekliyoruz?

DİĞER YENİ YAZILAR