Umut hâlâ kesilmemiş

Uluslararası zeminler, paylama azarlama zeminleri değildir.

Oralarda amaç hedef seçilen ülkeyi doğru yola getirmek ve kazanmaktır.

Çok sayıda ülkenin ilgisini belli etmesi ve çok sayıda eleştirel soru sorulması elbette uluslararası kamuoyunun gözlem ihtiyacını dışa vuran bir göstergedir.

Türkiye örneğindeki merak yoğunluğu, Türkiye’nin kaybedilmemesi için bir imkân, bir fırsat var mı; o sorulara cevap arayan çabalardır.

Öyle bir toplantı bugün BM İnsan Hakları Konseyi’nin çatısı altında gerçekleşecek.

Konseyin Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması tarafından hazırlanan bir rapor, Türkiye’yi rekor sahibi yapmış. Bugün 197 üyeli örgütten 122’si Türkiye’ye soru soracak.

Tabii bu soruların büyük çoğunluğu Türkiye’nin evrensel insan hakları ve hukuk konusundaki eksik ve yanlışlarını ele alacak ve çağdaş normlar kazanması için öneriler getirecek.

Hardallı sorular

Mesela Almanya, AİHM’nin Alevilerle ilgili son kararı ışığında Türkiye’nin hangi adımları atmayı düşündüğünü soruyor;

Gösterilere gaz ve polis gücü ile müdahalenin doğuracağı risklere Türkiye hangi tedbirlerle göğüs gerecek, İngiltere de bunu merak ediyor.

Haberin Devamı

BM toplantısında bu ve benzeri soruları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç cevaplayacak.

Bülent Arınç’ı tecrübesi ve esnek ikna yeteneğinin bu göreve getirdiğini düşünenler az değil.

Ama eski AİHM yargıcı, CHP Milletvekili Rıza Türmen bu alanda tecrübeli bir göz kabul edilmenin özelliklerini taşıyor.

Gezi protestolarında hayatını yitiren Ali İsmail Korkmaz, Rıza Türmen’e göre darbe girişimine kurban gösterilmiştir.

Adam öldürdüğü için “destan yazdı“ diyerek polisi öven sözlerin kaynağı da yine aynı ağızlardır.

Sürgün olamaz!

Türkiye’nin demokratik hukuk devleti normlarını kazanmasına yardımcı olacak bir uyarı da Avrupa Hakimler Birliği’nden geldi.

Yazıda “Yolsuzlukları araştıran savcılar üstündeki baskıyı kaldırması” için hükümete uyarı yapılıyor.

Avrupa Hakimler Birliği, teminatları hiçe sayılarak hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmesini ağır biçimde eleştiriyor.

Yargının bağımsız karar verme yeteneğinin zarar görmemesi için “sürgün” etkileri yaratacak karar ve işlemlerden sakınılması kim bilir kaçıncı kez isteniyor.

Haberin Devamı

Uluslararası yargı kamuoyu, bu kadar ağır eleştirileri bu kadar sabırla istediğine göre Türkiye’nin adaletinden umudu tam olarak kesmemiştir.

Dileriz haklı çıkarlar!

DİĞER YENİ YAZILAR