Bu kafayla zor!

Haberin Devamı

Türkiye’de kaç türlü çete var ve bunların hangisi şu anda ameliyat masasında?

CHP lideri Baykal dünkü grup konuşmasında bu soruya net bir cevap vermedi ama demokratik muhalefet adına yararlı bir uyarı yaptı.

Arama ve tutuklama dalgaları eşliğinde yürüyen dava darbenin mi, Susurluk’un mu, yoksa terörle mücadeledeki yanlışların mı hesabını soruyor?

Baykal’a göre Ergenekon sadece bir intikam operasyonudur. Ve evi basılıp tutuklanan bunca insan arasında bir tek AKP’linin bulunmaması bunun kanıtıdır.

Ayrıca bir çeteden daha bahsedilebilir:

Yargı sürecindeki bir soruşturmayı siyasi amaçla sömürmek de çete faaliyeti değil mi?

Hiçbir suçlayıcı delil yokken evi basılan, alıp götürülen insanlar.. Hedef alınan insanları suçlayacak delilleri bulmak için yapılan baskınlar, aramalar.. Hukukun katledilişi..

“Silivri bir AKP Guantanamo’su olmamalıdır” diyen Baykal’ın sözleri umarız iktidar üstünde gereken hassasiyeti uyandırır.

Devletin arınma ihtiyacı zaten başlı başına bir sancılı süreçtir. Artık “devlete sızmış çete yok” diyenler, hele gömülü silahlar ortaya çıktıktan sonra iyice azaldı.

Şimdi hedef yargının davaya yoğunlaşmasını kolaylaştırmak olmalıdır. “Muhalif seslere gözdağı vermek” uğruna davayı yıllarca çözülemeyen bir arapsaçı haline sokmaya çalışanların oyununa gelmemek olmalıdır.

Bir çetenin orduyu darbe yapmaya kışkırtmak için Danıştay’da cinayet işletip Cumhuriyet Gazetesi’ni bombalattığı iddia ediliyorsa daha ötesinde ne aranıyor?

Bu iddia kanıtlandığı an çorap söküğü başlayacak demektir.

Örgütü hâlâ gizli telefon dinlemelerinde değil bu iddiayı ispatlayacak kanıtlarda aramak gerekmez mi?

İktidar karanlık terör olaylarının hepsinde hesap soran konumda değildir. Hesap vereceği cinayetler de var.

Rahip Santoro ve Hrant Dink öldürüldü, Malatya’da misyoner katliamı yaşandı.

Bu cinayetlerin önlenebilecekken önlenmediği ortaya çıktı. Hem istihbarat bilgilerinin değerlendirilmediği, hem sanıkların himaye gördükleri anlaşıldı.

Haklı olarak soruyor şimdi Baykal: “Senin iş başında olduğun dönemde, senin getirdiğin kadroların döneminde işlenen bu cinayetler.. Onları soruştursana!”

İntikam peşinde koşan komplo heveslisi siyasetçilerin yargıya hükmetme ve kendi polis gücünü oluşturma alışkanlığına son vermedikçe kurtuluşumuz yoktur!

Ne seçim ama!

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı Başbakan’ın kimyasını bozdu.

Temiz siyaset özleminin rol modeli olan Kılıçdaroğlu gelince İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında CHP’nin kefesi çok ağır bastı.

Başbakan dengeyi sağlamak amacıyla kendi ağırlığını Topbaş’ın yanında koymak zorunda kaldı.

Dünkü grup konuşmasının önemli bir bölümünü CHP İstanbul adayı Kılıçdaroğlu’na ayırması, göze alınmış bir risktir.

Tayyip Erdoğan biliyor ki İstanbul’da seçimi kaybettikleri takdirde AKP’nin iktidarını sürdürmesi zorlaşacaktır. Herkes biliyor:

İktidar partisi İstanbul’u siyasetini finanse ederken çok cüretkâr kullandı.

Bu 16 yıllık dönemin hesapları Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline geçtiği takdirde olabilecekleri tahmin edebiliyor musunuz?

AKP önderlerinin yığınla dokunulmazlık dosyası mecliste bekliyor.

Gene direnirler, açtırmazlar ama yeni yolsuzluk dosyaları patlamaya başlayınca hiçbir şey kurtaramaz onları.

İstanbul’da siyasi deprem olur ve Ankara’da iktidar ayakta kalamaz.

Anlayacağınız, Başbakan mart sonuna kadar İstanbulludur!

DİĞER YENİ YAZILAR