Suriye’de kimyasal katliam!

Suriye halkı her tür vahşeti yaşadı, geriye bir tek “Saddam Hüseyin’in Kimyasal silah vahşeti” kalmıştı, dün o da yapıldı.

Esad’ın rejim uçaklarının muhaliflerin elindeki İdlib kentinde halka kimyasal silahlı saldırısı sonunda en az 100 kişi hayatını kaybetti, 300’den fazla yaralı var.

Açıkça görüldüğü gibi ABD’nin ve Rusya’nın koruduğu PYD’nin kuzey Suriye’de geniş bir alana yayılması ve hala ilerlemesi Esad’ı hiç rahatsız etmiyor ama muhaliflerin bulundukları bölgelerden “en vahşi yöntemlerle de olsa temizlenmeleri” gerekiyor.

Suriye’de Fırat Kalkanı operasyonunda TSK’nın çok sayıda kayıp vermesine rağmen Türkiye, bir yanda ABD’nin Menbiç’te, diğer tarafta Rusya’nın Afrin’de PYD-PKK’ya destek vermesi sonunda harekatı bitirmek zorunda kaldı.

Kimyasal silah saldırısından sonra ÖSO’nun TSK desteğiyle aldığı bölgelerde halkın ne derece güvende olduğu da belirsizdir.

PYD lideri Salih Müslim’in konuşmasına bakılırsa ABD yakında “petrol zengini” Rakka’yı da yerli halkına filan bırakmayıp Rojova’ya katacak.

Haberin Devamı

Petrol savaşları

Musul ve Kerkük’teki petrol ve doğalgaz rezervlerinin değeri “4 trilyon dolar”dan fazla, sadece Kerkük’te 520 milyar dolarlık petrol var.

Irak ve Suriye’de bu petrol bölgelerine Türkiye yaklaştırılmadı. O kentlerdeki operasyonlara katılmasına ABD izin vermedi.

Bunun bir nedeni Suriye’de PYD-PKK’ya, Irak’ta IKBY’ye (hepsi sonuçta Barzani’ye çıkıyor) toprak kazandırmak ise, diğer nedeni onlar vasıtasıyla trilyonlarca dolarlık petrolün ortağı olmak, aynı zamanda İsrail’in de işine gelecek şekilde “farklı ülkelerdeki Kürtleri birleştirmek”.

Bayrak ve sonrası…

Irak’ta Kerkük Şehir Konseyi kamu binalarında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi IKBY bayrağının kullanılmasını kabul etti ve hemen uyguladı.

Irak Parlamentosu bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyerek “yalnızca Irak bayrağı asılmasını” istedi. Kerkük İl Meclisi ise “Bağdat’ın ret kararını uygulamayacaklarını” açıkladı.

Görüldüğü gibi “işi belli bir noktaya taşıdıktan sonra” Irak veya Suriye Hükümeti’nin ne dediğini, diyeceğini, “siyasi meydan okumaları” dinleyen de olmuyor.

Haberin Devamı

Geçenlerde Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer “Suriye’de Devlet Başkanı Esad’ın geleceğine Suriye halkı karar verecek” dedi.

Hangi Suriye? Birleşik bir Suriye mi bırakıldı ki karar verecekler.

Aynı oyun Salih Müslim’in “Rojova’ya katılmaya Rakka halkı karar verecek” cümlesinde, “Kerkük’te bayrağa Kerkük halkı karar verecek” gibi sözlerde de var.

Kentlerden istemedikleri halkı saldırılarla göçe zorlayarak istedikleri nüfus çoğunluğunu sağlıyorlar.

Barzani, ABD’den aldıkları güçle BM’ye “Bağımsız Kürdistan için çok yakında referandum yapacaklarından” söz etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün “Kerkük’teki o bayrakları indirin, bedeli ağır olur. Orada Türkmenler, Araplar ve Kürtler yaşıyor” dedi ama Suriye ve Irak’ta ABD ve diğer ülkeler yalnızca PYD-PKK ile Barzani’yi desteklemeye devam ettiği sürece Türkiye’nin işi çok zor görünüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR