Gazete Vatan Logo

Ramazan Bayramı 9 gün tatil mi 2020? 24 Mayıs başlayan 2020 Ramazan Bayramı tatili kaç gün?

Ramazan ayı bütün kudretiyle devam ederken vatandaşlar Ramazan Bayramı tarihlerini araştırmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinden yayınlanan dini günler takvimi ile bayramın tarihi belirlendi. Peki, Ramazan Bayramı 9 gün tatil mi 2020? 24 Mayıs başlayan 2020 Ramazan Bayramı tatili kaç gün?

Ramazan Bayramı 9 gün tatil mi 2020? 24 Mayıs başlayan 2020 Ramazan Bayramı tatili kaç gün?

Ramazan Bayramı tatili kaç gündür? Ramazan Bayramı ayın kaçında başlıyor? soruları Ramazan ayının ardından kutlanacak Ramazan Bayramı’nın ne zaman olacağını merak edenler tarafından soruluyor. Ramazan ayının ortasına yaklaşılmışken, biz de Ramazan Bayramı ile ilgili merak edileni derledik.

RAMAZAN BAYRAMI NE ZAMAN 2020?

Ramazan Bayramı 1. Gün: 24 Mayıs Pazar

Ramazan Bayramı 2. Gün: 25 Mayıs Pazartesi

Ramazan Bayramı 3. Gün: 26 Mayıs Salı

Yukarıda yer alan tarihlerde bayram tatili olması bekleniyor. Bayram tatilinin uzatılıp uzatılmayacağı ile ilgili bir açıklama bulunmuyor.

AREFE GÜNÜ İBADETLERİ

İslam aleminde, oruç tutma ayı olan Ramazan'ın ardından üç gün boyunca kutlanan dinî bir bayram. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere tekabül eder.

Haberin Devamı

Resulullahın (asm) bildirdiğine göre:

"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc, 246) Hazreti Aişe (ra) anlatıyor: "Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: 'Bunlar ne istiyorlar?' der." (Müslim, Hacc, 436)

Resulullah (asm): "Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür." Hazreti Ömer (ra) ile bir Yahudi arasında geçen konuşma da arefe gününün önemini göstermektedir: Hazreti Ömer'in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi: "Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık." dedi. O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi.

Haberin Devamı

Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu: "Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım." Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı'nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (asm) Arafat'ta "Adba" adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü. Hz. Ömer (ra)'e Yahudi'den hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi: "Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (asm) nazil olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu." demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir. Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva'nın Arafat'ta buluştukları gündür.

Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (asm) şöyle, buyurmuştur: "Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer." Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur: "Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselâmdan, Sûr'a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır." "Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir." "Aşure günü orucu bir yıllık, arefe günü orucu da, iki yıllık nafile oruca bedeldir." Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir." "Arefe günü tutulan oruç, biri geçmiş, biri de gelecek yılın günahlarına kefaret olur." "Arefe günü Besmele ile bin İhlas okuyanın günahları affedilir ve duası kabul olur." "Peygamber (asm) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, 'Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.' diye cevap verildi. 'Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.' buyruldu.

Haberin Devamı

Resul-i Ekrem:" 'Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.' diye dua etti ise de Arafat'ta bu duasına Allah Teâlâ'dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife'de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü. Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra): 'Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?' diye sordu. Resulullah (asm): 'Allah'ın düşmanı İblîs, Allah Teâlâ'nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca, toprağı alıp başına çalmaya ve "vay sana helak oldun" diye feryada başladı. İşte Şeytan'ın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü', buyurdu." Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur: "Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır." (Beyheki)

Haberin Devamı

"Allah Teâlâ, arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder." Resulullah (asm) tarafından müjdelenmiştir. "Arefe günü Resulullahın (asm) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (asm) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı. Resulullah (asm): 'Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır.' buyurdu." (Müsned)