Köşk'e tarhana seren first lady...

Önceki gün yaşamını yitiren Nazmiye Demirel, eşinin konumu nedeniyle sürekli devlet ciddiyeti içinde davrandı. Hiç hoşlanmadığı protokole eşi için katlandı...

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 65 yıllık hayat arkadaşı Nazmiye Demirel, Türk siyasi yaşamının yarım asırlık dönemine damga vuran eşine rağmen “protokol” zorunluluğu hariç hep basından ve gözlerden uzak durmayı tercih etti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı eşi olarak uzun yıllar Türkiye’nin “first layd”si ünvanını taşıyan Nazmiye Demirel, yaşamı boyunca modern yaşama uyum sağlamış bir Anadolu kadını portresi çizdi.



Dışarıda “Bey”, evde “Bizimki”

Nazmiye Hanım ile Demirel’in evlilik kararı önce Nazmiye Hanım’ın babası Mesut Şener ile Süleyman Demirel’in babası Yahya Çavuş arasında alınır. İkilinin dünür olma arzusu, liseden mezun olduğu yıl yaz tatilini geçirmek üzere İslamköy’e gelen 18 yaşındaki Süleyman Demirel’in ilk kez alıcı gözüyle baktığı Nazmiye Şener’i beğenmesiyle gerçeğe dönüşür. 12 Aralık 1948’de yapılan düğünün ardından Nazmiye Hanım “İslamköy Pembeli Yol, 14 numara”ya gelin gider. Demirel’in DSİ Genel Müdürlüğü’ne tayin edilmesiyle birlikte de hiçbir zaman hoşlanmadığı protokol görevleri başlar. Nazmiye Hanım, Demirel’e başkalarının yanında, “Süleyman Bey” diye hitap eder. Evde yakın aile dostlarının yanında ise Demirel, Nazmiye Hanım için “bizimki”dir. Protokol görevlerinin ağırlığı ve eşinin yanında ona güç verme arzusu nedeniyle Nazmiye Demirel’i gözü yaşlı gören yok gibidir. Bir tek Demirel Zincirbozan’a sürgüne gönderildiğinde gözlerinden akan iki damla yaşla çektiği sıkıntıları dışarı vurmuştur.



Sözünü sakınmamasıyla ünlüydü

Nazmiye Hanım, başta Demirel’e yönelik olmak üzere çevresindekilere karşı “dobralığı” ile tanınır. Yeri geldiğinde gazetecilerin yanında eşine dahi “tatlı sert” uyarılar yapmaktan çekinmez. Öyle ki bir yurtdışı gezisinde uçakta Demirel gazetecilerin sorularını yanıtlarken, anlattıklarını dinledikten sonra eşinin eline vurup “Çok atıyorsun” bile deyivermiştir. Hamzakoy yolunda helikopterde kendisine Silivri’yi anlatırken, “Bak ovalar yemyeşil. Ayçiçeklerini görüyor musun, şurada da bir çimento fabrikası var” diyen eşine verdiği, “Bunları yaptın da ne oldu? Nereye gittiğimiz belli değil” yanıtı da hafızalarda yer etmiştir.

Güniz Sokak’taki evlerine düşkünlüğüyle bilinen Nazmiye Hanım, Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Köşk’e gitmek istemez. “Çankaya’ya taşınmamız şart mı, işleri buradan idare edemez misin?” sorusuna aldığı “Bu benim irademin dışında” yanıtı üzerine mecburen Köşk’e taşınır. Nazmiye Hanım’ın Köşk’teki en keyifli zamanları, başta Gökberk Ergenekon’un annesi Zemzem Hanım olmak üzere arkadaşlarıyla birlikte geçirdiği saatlerdir. Zemzem Hanım’la bazen dolma sarar, bazen de tarhana döküp, Pembe Köşk’ün balkonuna serer.