Gazete Vatan Logo

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 76. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı?

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 76. yeni bölüm fragmanı için heyecanlı bekleyiş sürüyor. ATV ekranlarının fenomen dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ekranlara gelen son bölümüyle yine nefesleri kesti. İşte Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 76. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı? sorusunun yanıtı...

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 76. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı?

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dün akşam izleyici ile buluştu. ATV ekranlarının fenomen dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 76. yeni bölüm fragmanı için ise bekleyiş sürüyor. İşte Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz son bölümde yaşananlar...

EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 75. SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?

Çakırbeyli hanesine çöken matem havası bir türlü sona ermez. Mübeccel'in kaybı henüz toparlanamamış olan aileyi bir kere daha sarsar. Kadınlara, çocuklara değen düşmanlar artık uzakta aranmamaktadır. Fidanlıktaki davete katılmadığı için dikkatleri üzerine çeken Teoman köşeye sıkışır. Ekrem ise tüm olanların asıl sorumlusu olarak görülür fakat kardeşini ortaya atacak kadar planlarına sadıktır.

Bir süredir düşmanlarından sevdiklerini koruyamıyor olmanın acısını duyan Hızır, kalemini kıracağı ismi bulur. Sırada çok iyi tasarlanmış bir planı uygulamak vardır. Bunun için kendini öne atan kişi Hızır Ali olur. Hayatta kendinden başka sevdiği biri kalmayan Ünal da masasının başına gelebilecek olası tehlikelerin önlenmesi adına bu plana ayak uyduracaktır. Ailesini bir arada tutmayı kendine görev bilen Meryem için ise artık her şey anlamsızlaşmaya başlamıştır. Bir ferdini daha kaybetmiş ailenin başında artık toparlayıcı biri yoktur. Bu boşlukta Mübeccel'in ölümünden sonra yaşamak dayanılmaz gelen Servet ya intikam almak için bir şeyler yapacak ya da kendinden cayacaktır.

Haberin Devamı

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Kadro
Oktay Kaynarca Hızır Çakırbeyli
Annesi ona Hızır diye hitap ediyor, alemde Hızır Reis olarak anılıyor ve sevenleri ona Çakır diyor. Çakır'ın hayatını değiştiren olay ise ağabeyi Ömer'in hasımları tarafından öldürülmesidir. Çok sevdiği ağabeyinin ondan istediği tek şey olan mühendis olmayı rafa kaldırıp, ağabeyinin intikamını alarak önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giriyor. Hızır eski kulağı kesiklerdendir, her şeyi duyar… İçindeki ses ona en büyük olacağını söylüyor ama bir taraftan da diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Deniz Çakır Meryem Çakırbeyli
Çakır'ın karısı Meryem net bir insandır. Çakır'ın Nazlı ile olan ilişkisinin karşısında bile her zaman dimdik ayaktadır. Bir yerde Çakır ondan intikam alıyor diye düşünür. Yoksa kocasının ondan başka birisini sevebileceğine ihtimal vermiyor. Ailenin erkeklerine bir şey olsa bu kocaman mafya ailesini Meryem rahatlıkla yönetebilir. Böyle sevgi dolu bir kadın gerektiğinde ölüm emri verebilir mi? Söz konusu ailesi ise ve öldürülecek olan bunu hak ediyorsa evet…
Sanem Çelik Ceylan
Eniştesi Ömer Çakırbeyli'nin ölümüyle ablası Handan'la birlikte Ceylan da sürgün hayata mahkum kalmıştır. Hızır bu olaydan sonra Meryem ile evlenip hayatına devam ederken Ceylan ne aşkını ne de ona yapılanları unutabilir. Hafızası da duyguları kadar kuvvetlidir Ceylan'ın. Sevdasına karışan nefretiyle hesap soracağı günü bekler; ama O sabırlı bir kadındır. Öyle sabırlıdır ki ona bunu yapanların karşısına çıkmak için yirmi sene bekleyebilmiştir. Yeğeni Alparslan zarar görmesin diye hayatından vazgeçmeyi göze alacak kadar gözü pek genç bir kadınken, seneler sonra kaybedecek bir şeyi kalmamış daha da güçlü bir kadın olarak karşısına çıkar Çakırbeyli ailesinin.
Muzip tavırları, kimseye benzemeyen kendine has duruşu O'nu diğer "mafya" kadınlarından ayırır. Genç yaşta büyük sıkıntılar ekmiş, etrafındakilerin ona biçtiği hayatı yaşamak zorunda kalmışsa da kendini karanlığa mahkum etmemiştir. Hayat enerjisiyle etrafına ışık saçarken düşman bellediklerini de kör edebilir. Kafasına koyduğunu yapmaktan çekinmeyecek Ceylan'ın geri dönüşü herkesi tedirgin eder.
Tarık Ünlüoğlu Ünal Kaplan
Yeraltı dünyasını büyük bir aile gibi düşünmek gerekir. Bu ailenin lideri de Ünal Kaplan'dır; ve Ünal kaplan asla av olmak niyetinde değildir. Tehdit olarak gördüğü kimse uzun süre yaşayamaz. En büyük olmak onun vazgeçilmezidir. Hızır Çakırbeyli'nin zekası ve gücüyle zirve yolunda ilerlediğini fark ettiği an artık onun en büyük düşmanı olmuştur. Vicdan ve merhamet duygularından yoksundur. Hayattaki tek zaafı kızıdır…
Olgun Şimşek Yaşar Kimsesiz
Büyüdüğü yetimhanede ona verilen kimsesiz soyadıyla nam yapmış biri olsa da o kadar yalnız değildir. Sokaklarda tüm çöp, hurda işi yapan adamlar O'na çalışır. Bu sayede pis işlerin kralı olmuştur. Geri dönüşüm işinde olan Yaşar'ın uzmanlık alanı ise kişisel atıkları bilgiye döndürmektir. Bu yolla topladığı bilgilerle etkilemeyeceği kimse yoktur. Yeri geldiğinde herkesi tehdit edip istediğini yaptırabilecek kadar donanımlıdır. Biraz deli, oldukça korkusuzdur. İnsanların zayıf noktalarını nasıl kullanacağını bilir.
Yunus Emre Yıldırımer Alpaslan Çakırbeyli
Çakır'ın ağabeyi Ömer'den aileye kalan tek miras… Çakır'a göre o bir dahi ve ailenin yüz akı… Melek gibi bir çocuk… Alpaslan aklının yanı sıra çok da merhametli… Babasını kaybettikten sonra annesi çocuğunu büyütürken yalnız olmamak için helal süt emmiş bir profesörle evlenmek ister. O günden sonrada aileden aforoz edilir. Alpaslan dahil ailede kimse onunla görüşmez… Meryem Çakırbeyli hariç….
Ozan Akbaba İlyas Çakırbeyli
Çakır'ın kardeşidir. Abisinin onun hakkında en haklı olduğu konu fevri olması, gözü döndüğü zaman aklını kaybetmesi… Abisi de kendisi kadar öfkeli aslında ama nasıl yapıyorsa yapıyor bunu bastırıp hep doğru zamanda intikam almayı başarıyor. Kendisini en çok Ünal'ın oturduğu koltukta hayal ediyor… Onun gibi şık, onun gibi güçlü, onun gibi çapkın olmak istiyor… Sadece zamana ihtiyacı var, yoksa bu üç özelliğe sahip…
Sabina Toziya Hayriye Çakırbeyli
Çakırbeyli ailesinin mihenk taşı. Hızır Çakırbeyli'nin annesi. Bu ailenin kadınlarının dünleri yoktur bugünlerinin geçici olduğunu bilirler; yarın için mücadele eder dururlar. Hayriye Çakırbeyli de kocasının ölümünden sonra bu aileyi dimdik ayakta tutmuştur. Çok güçlü, otoriter ve geleneklerine bağlı bir Karadeniz kadınıdır.
Mesut Akusta Ekrem
Ünal'ın bir nevi rakibi, Hızır'ın ezeli düşmanıdır. Kendini ülkesine bağlı biri olarak tanıtsa da onun topraklarının sınırı yoktur. Birçok istihbarata danışmanlık yapan, dış bağlantıları kuvvetli, tehlikeli bir adamdır. Amacına hizmet eden herkesin gözünü boyayabilecek, korku salarak insanları sindirebilecek, zekasıyla türlü oyunlar kurabilecek biridir. Asıl düşüncelerini çok iyi saklayarak insanları etkilemesiyle çok iyi bir poker oyuncusu olduğu söylenebilir.
Birol Ünel Teoman Yıldıran
Yıllarca yurtdışında yaşadıktan sonra, kirli hayatından arınması için devletle bağlantıları olan abisi tarafından Türkiye'ye gönderilir. Onu eski tanıyanlar kafasının yerinde olduğu bir ana neredeyse tanık olmamıştır. Amacı yeni bir sayfa açmak gibi görünse de gelir gelmez masaya oturmak istemesi abisinin üzerindeki tesirinin kanıtıdır. Eli kolu uzun, istediğini almanın yollarını bilen, iş bitirici, tehlikeli bir adamdır. Bu özellikleri sayesinde masaya kazandıracakları konusunda kendine güvenir. Zamanında Ceylan ile evlenmeyi çok istemiş, yıllar geçmesine rağmen bu arzusundan vazgeçmemiştir.
Kenan Çoban Fahri
Etrafındaki insanlar tarafından psikopat diye tarif edilen fakat yanında olan adamlara son derece sadık, kendi canını tehlikeye atabilecek kadar vefalı, bir o kadar da görev adamı. Bir süre hapiste yatmış iyi bir gözlemci. Bu gözlemleri sonucunda iyinin kötünün ayırdına varabilen, insanlara buna göre tavır takınan ve tavrını gizlemeyen, sözünü esirgemeyen biri.
Turgay Tanülkü Şahin Ağa
Ömrünün neredeyse yarısını hapiste geçirmiş, eski usul bir adam. Uzun süre yaşadığı hapishane hayatına alışmış, dışarıdaki düzene ayak uydurmak zorunda kalmak ona zor gelir. O şahsına münhasır kişiliğiyle asla birilerinin adamı olamayacak bir karakter. Eski otoritesi hiç sarsılmamış, etrafı tarafından sevilen sayılan, adaletten ayrılmayan bu yüzden sözü kanun bilinen biri.
Haydar Şişman Hurşit Dere
50 yaşında…Çakırbeylilere baba yadigarı… Köyünden uzak Hayriye'nin oradaki eli, gözü, kulağı… Emanetin kıymetini bilen, ihanetin adını bilmeyen bir adam… Ömrünü gözlerini açtığı konağa adamış, o konaktakilere yıllarca hizmet eden babasının yolundan hiç ayrılmamış biri… Doğru bildiğinden şaşmayan, sözünü esirgemeyen, tezcanlı aynı zamanda Karadeniz kadar sert, aksi ve inatçı…Kimi için merhametli kimi içinse acıması olmayan bir cani... Tabii bunun da var bir sebebi. Gönlünü taşa döndüren eski sevdasıyla bir başına geçen yılları gibi…
İrem Sultan Cengiz Selda
Ekrem'in kızı. Yurt dışında okulunu bitirdikten sonra babasıyla birlikte bir süreliğine ülkesine döner. Güler yüzüyle etrafındakilerin gönlünü fethetmeyi başaran akıllı biridir. Her ne kadar masum görünse de parçası olduğu ailenin özelliklerini taşır. Adı gibi felaketin vücut bulmuş halidir. İnsanları büyüleyerek peşinden sürükleyen bir afet, bir çok yıkımın habercisidir.

Haberin Devamı