Gazete Vatan Logo

En acı anneler günü!

Annesini kaybedene öksüz, babasını yitirene yetim denir. Peki ya evladını yitirene...

Bu o kadar anlatılamaz ve katlanılamaz bir acıdır ki onlara isim bile verilemez. Yavrusunu kaybetmiş 3 anneyi, acılarını bir nebze olsun paylaşarak azaltabilmeleri için Anneler Günü’nde bir araya getirdik. Duygusal anların yaşandığı buluşmada, gözyaşları sel oldu.

Bugün Anneler Günü. Hediyeler alındı, paketlendi, cennetlik elleri öpüldü. Ama bazı anneler vardı ki, yıllarca yollarını gözleseler bile evlatları gelip yanaklarından öpemezdi. Onlar hayattaki en büyük acıyı tattılar, çeşitli nedenlerle, çeşitli yaşlardaki çocuklarını toprağa verdiler. İşte onlar böyle bir günde yalnız ve mahsun kalmasınlar istedik. Evladını kaybetmiş üç acılı anneyi bir araya getirdik. Faruk Kalkavan’ın kullandığı cipin çarpması sonucu yaşamını yitiren Sinem Yalçın’ın annesi Nazmiye Neşe Yalçın ile Maltepe’de okulda lavabonun kırılması sonucu boğazı kesilerek yaşamını yitiren 6 yaşındaki Efe Boz’un annesi Nurdan Boz; Batman’da vatani görevini yaparken 24 Nisan’da arkadaşının silahından çıkan kurşunla şehit olan Sevag Şahin Balıkçı’nın annesi Ani Balıkçı’yı Anneler Günü’nden önce ziyaret ederek acısını paylaştı.

Artık Sinem bizim annemiz

Nazmiye Neşe Yalçın, elim bir kaza sonucu yaşamını yitiren Sinem’in her Anneler Günü’nde çok özel şeyler yaptığını anlatırken gözyaşlarını tutamadı: “Sinem Anneler Günü için bir gün önceden hazırlık yapardı. Hediyeler alır, kartlar süslerdi. Yazılar yazardı. Çok güzel şeyler yapardı. Hangi ana kuzusu annesinin böyle özel bir gününü kutlamaz. Sinem’i kaybettikten sonra artık biz onun mezarına ziyarete gidiyoruz. Onunla konuşuyorum, ona anlatıyorum. Anneler Günü’nü kutluyoruz. Artık o bizim annemiz oldu.”

Bu yıl hediyem hapis cezası

Adalet Bakanı Ahmet Kahraman’a hakaret ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz hafta 1 yıl hapis cezasına çarptırılan acılı anne Nazmiye Neşe Yalçın sitemliydi: “Kızım artık bana Anneler Günü’nde hediyeler veremiyor. Ama bu yıl bana Anneler Günü hediyesini Ahmet Kahraman verdi. Hem de kahramanca! Bu seneki hediyem de bu oldu. Sesinizi çıkarmayacaksınız ve sineye çekeceksiniz. Sesinizi çıkarırsanız adalet size böyle ceza veriyor.”

Efesiz hayata mecbur ettiler

Küçük Efe’nin annesi Nurdan Boz, sanki oğlunu dün görmüş gibiydi: “Oğlumun resmini kalbimde taşıyorum. Oğlumun olmadığı bir hayatta yaşamayı bize mecbur kıldılar. Efe çok duygusal bir çocuktu. Geçtiğimiz yıl Anneler Günü’nde Tuzla’daki evimizdeydik. Efe sabah erken saatte kalkıp bahçeden mor bir çiçek kopartmış. Yukarıya gelirken merdivendeki ayak seslerini duydum. Merdivenden yukarı çıkıp yatak odasına geldi ve yanağıma bir öpücük kondurup çiçeği verip Anneler Günü’nü kutladı. Ayrıca parmak boyasıyla kağıdın üzerine kendi elinini baskısını yapıp üzerini çiçeklerle süslemiş. Bana hediye etti. Benim oğlum Efeler gibi geldi. Masmavi gözlü tombik ve çok şakacı bir çocuktu. Herkesi gülmekten kırıp geçirirdi. Olay günü okula gittik. Okulun köşesine geldiğimizde yüzlerce kelebek oğlumun başına üşüştü. ‘Korkmuyor musun’ dediğimde, ‘Hayır anneciğim korkmuyorum’ dedi. Okula girmeden önce beni öpüp kokladı. İçeri gireceği sırada geri geldi, ‘Bir de gıdından öpeyim’ dedi öptü ve gitti. Köşeden baktı ve el salladıktan sonra gitti ve son gidişi o oldu.”

Haberin Devamı