Gazete Vatan Logo

CHP'li vekil isyan etti!

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Cezaevleri Alt Komisyonu'nun Antalya ve Alanya'daki cezaevlerini ziyaretinde dikkat çeken tespitler yapıldı. Komisyon, mahkumların Alanya Cezaevi'nde ses çıkmaması için halıyla kaplanması nedeniyle "halılı oda" olarak adlandırılan bir odada gardiyanlar tarafından şiddete maruz kaldıkları şikayetini incelemeye aldı.

Meclis İnsan Hakları Alt Komisyonu, hafta başında Antalya ve Alanya'daki cezaevlerini ziyaret etti. Alanya'daki incelemelere AKP'li Ayşe Türkmenoğlu, CHP'li Veli Ağbaba, BDP'li Murat Bozlak katıldı. Antalya'daki incelemelere ise Türkmenoğlu, Ağbaba ve Bozlak'ın yanı sıra AKP'li Mehmet Metiner de katıldı. Komisyonda yer alan Ağbaba, iki gün süren incelemelerine ilişkin bilgi verdi.

HALILI ODA İDDİASI

Alanya L Tipi Cezaevi'nde sıcak suyun haftada iki kez aktığı için yetmediği, televizyonların gece 01.15'te kapandığı ve muhalif kanalların gösterilmediği şikayeti ile karşılaşan komisyon, burada diğer cezaevlerinin aksine 6 kitap sınırı olduğunu ve sevklerde büyük sorun yaşandığını tespit etti. Bir mahkumun Erzurum'da bulunan babasının ancak 5 yıl sonra cezaevine gelebildiği şikayetini alan komisyon üyelerine, Ramazan Çoban isimli mahkum diş tedavisi talebiyle hastaneye gitmek için sevk talep ettiğini, 1,5 yıl sonra hastaneye gidebildiğini, Mehmet Tek isimli beyin tümörü bulunan hasta ise 7 aydır sevk edilmeyi beklediğini anlattı.

Engelliler ve yaşlılar için koşulların sorunlu olduğunu, mahkumların klozet olmadığı için tuvalet ihtiyaçlarını sandalyeleri keserek karşıladığı anlatılan komisyon üyeleri cezaevinde dikkat eden bir iddiayı da mahkumlardan dinledi. Atılan dayağın seslerinin dışarı yansımaması için "halılı oda" olarak adlandırılan bir oda kurulduğunu anlatan mahkumlar, "Burada gardiyanlar bizlere dayak atıyor, seslerimizin dışarı çıkmaması için odayı halı ile kapladılar" dedi. Bu iddiaya ilişkin Komisyon inceleme yapma kararı aldı. Komisyon üyeleri cezaevinde koğuş ağası uygulaması olduğunu da tespit etti.

KIRMIZI FULAR İDDİASI

Mahkumlar, tüm ortak kullanım alanlarında ve bahçelerde kamera bulunduğunu anlatırken, kameraların kaldırılmasına ilişkin taleplerini de iletti. Kırmızı fular taktığı gerekçesiyle Gezi olayları kapsamında tutuklanan 20 yaşındaki Ayşe Deniz Karacagil, komisyon üyelerine "Evimde dahi kırmızı fular yok, zaten olaylar nedeniyle gazdan korunmak için fular takılıyordu ama asla ben kırmızı renkli fular takmadım. Kırmızı renkli fular taktığıma ilişkin öyle bir görüntü yok. Taş ve molotof atmadım, şiddet kullanmadım. 12 Eylül'de basın açıklamasına katıldığım için tutuklandım" dedi.

Cezaevinde Filistinli bir mahkum, Türkiye'de sadece bir kişiyi tanıdığını, ancak soyadı tutmadığı için idarenin o kişiyle görüşmesine izin vermediğinden de şikayetçi oldu.
Alanya Açık Cezaevi'ndeki mahkumlar ise kendilerine ot yoldurulup muz toplatıldığı şikayetini iletti.
Komisyon üyeleri, cezaevinde olağandışı sakal uygulaması olduğunu, bu nedenle sakal bırakılmasına izin verilmediğini de tespit etti. Sakal bırakmak isteyen emekli bir yüzbaşı, "Sakal sünnettir, sadece kendilerine serbest bırakıyorlar sakalı" diyerek tepki gösterirken, bir emekli öğretmenin ise ancak dilekçeyle sakal bırakabildiği ortaya çıktı.

"İKİNCİ KEZ CEZA ÇEKİYORUZ"

Mesane tümörü bulunan bir mahkumun tedavi olamadığını, Mehmet Hanifi Eridi isimli 6 ayda bir kontrole gitmesi gereken kronik astım hastası bir mahkumun ise 4 yıldır kontrole gitmediğini tespit eden komisyon üyeleri LGBT koğuşuna ilişkin de ilginç tespitlerde bulundu. Gay ve transların aynı koğuşta kalması nedeniyle cezaevi idaresini eleştirdiklerini tespit eden komisyon üyelerine koğuştaki mahkumlar, "Dengemiz bozuldu" şikayetini iletirken, bir travesti üyelere, "Geldiğimde kadın görünümündeydim, şimdi öyle değilim" dedi. Açık cezaevine gidememelerini eleştiren bir mahkum, "Cinsel kimliğimizden dolayı ikinci kez ceza çekiyoruz" dedi. Komisyon üyeleri, cezaevinde sadece bu koğuşta kamera bulunmadığını tespit etti. Yemeklerde kıl ve böcek bulunduğu şikayetini dinleyen komisyon üyelerine bir mahkum, "Biz burada suşi yiyoruz. Balıklar pişmediği için suşi oluyor" ifadesini kullandı.

Çıplak aramanın çok yaygın yaşandığı cezaevindeki mahkumlar, bir soru önergesine verdiği yanıtta, "Mahkumları utandırmadan soyuyoruz" diyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e komisyon aracılığıyla çağrı yaptı. Bir mahkum, "30 saniyelik yaşadığımız bu çıplak arama bize bir yıl gibi geliyor. Hayatımızda bu kadar ağır bir işkence görmedik. Bakan beye duyururuz, bir gün çıplak aramaya tanıklık etmesini isteriz. Bakan gelsin, nasıl utandığımızı görsün" ifadesini kullandı. Mahkum yakınlarının da çıplak aramadan tepki duyduğu, bebeklerin alt bezine dahi bakılması nedeniyle sıkıntılı anlar yaşadıklarını ilettiği öğrenildi.
CHP'li Ağbaba, bu cezaevi için "Bu kadar yıldır gördüğüm en kötü cezaevi" yorumunu yaptı.

Haberin Devamı