Gazete Vatan Logo

Abdülmecit anılırken Vahdettin kaçıyor!

17 Kasım 1922 son padişah Vahdettin’in ailesiyle İstanbul’dan kaçtığı gündü

Abdülmecit anılırken Vahdettin kaçıyor!

Osmanlı Padişahı ‘Sultan 1.Abdülmecit’ ölümünün 150. yıldönümünde Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenecek bir sempozyumla anılıyor. TBMM Başkanlığı tarafından organize edilen anma toplantısı için padişah tuğralı davetiyelerin bastırılıp, sempozyumun 17 Kasım tarihinde başlayacak olması beraberinde farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açtı. 3 gün boyunca sürecek anma etkinliği öncesinde Hürriyet gazetesinde bir yazı kaleme alan Yılmaz Özdil, “17 Kasım’ın Abdülmecit’le falan alakası yoktur.

17 Kasım Mustafa Kemal için idam fermanı yazan Vahdettin’in Türkiye’den defolup gittiği gündür. Alenen Vahdettin’i anıyorlar” görüşlerine yer verdi.

‘Tamamen tesadüf’

Milli Saraylar Bilim Kurulu Başkanı Prof. İlber Ortaylı “Dana altında buzağı aramasınlar” diye tepki gösterirken; “Ben, Dolmabahçe Bilim Kurulu’ndayım. Sempozyumu tertipleyenlerin 17 Kasım tarihini bildiklerini bile sanmıyorum. 17 Kasım tarihiyle ilgili incelik yapacak kişiler değiller. Vahdettin anılacak gibi sözler saçmalıktan ibaret. Organizasyonu düzenleyenlerin kafasında özel seçilmiş bir tarih olması söz konusu değil. Dananın altında buzağı aramasınlar! O dana, bu dana değil! Sempozyumun 17 Kasım’a denk gelmesi tamamen tesadüf eseri” dedi..

Alevlenen tartışmaların arasında konuyu tarih uzmanlarına sorduk. 17 Kasım tarihinin Padişah 1. Abdülmecit’le ilgisinin olmadığını dile getiren uzmanlar, bu tarihin son padişah Vahdettin’in ülkeden kaçtığı gün ile çakıştığını söylediler.

‘17 Kasım Vahdettin’in kaçtığı gündür’ Abdülmecit anılırken Vahdettin kaçıyor

Tarihçi Prof. Mete Tunçay: “Anma davetiyesi bana da geldi. Abdülmecit’i anma toplantısı Cuma günü düzenlenecek diye biliyordum. 17 Kasım Vahdettin’in Türkiye’den ayrıldığı tarih. Bu doğru. Vahdettin yurtdışına kaçtıktan sonra sadece ‘halife’ sıfatını kullanıyor. Vahdettin, ülkeden çıktıktan kısa bir süre sonra ‘Sultanım’ demeye devam ediyor.”

‘Tarihte iki Abdülmecit var’

“Tarihte iki Abdülmecit var. Biri 2. Mahmut’un oğlu Sultan Abdülmecit diğeri ise son halife olan Abdülaziz’in oğlu Abdülmecit Efendi. Sultan Abdülmecid’in oğulları sırayla tahta çıkıyor. Önce 5. Murat ardından Abdülhamit sonrasında Reşat ve en son da Vahdettin tahta çıkıyor. 2.Mahmut’un oğlu Sultan Abdülmecit, birçok yeniliğe imza attı. Tahta geçer geçmez tanzimat ilan edildi.”

Tanzimat ilanı 3 Kasım

Tarihçi Prof Metin Ayışığı:


“Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839’da ilan edildi. 17 Kasım tarihinin Padişah 1.Abdülmecit’le ne gibi bir ilgisi var bilemiyorum. 17 Kasım Vahdettin’in İngiltere’ye sığındığı gündür. Daha doğrusu ülkeden kaçtığı gün olarak bilinir. 17 Kasım’da Sultan Vahdettin, küçük oğlu Ertuğrul Efendi ve bazı hanımlarla birlikte Dolmabahçe Sarayı’ndan kayığa binip Boğaz’da demirli bekleyen İngiliz zırhlısı Malaya gemisine çıkmış, Büyük Britanya’dan sığınma istemiştir. Malaya’nın ilk durağı Malta’dır.”

‘Asıl mimarı 2. Mahmut’

“Tanzimat Fermanı’nın asıl mimarı 2. Mahmut’tur. Kendisi büyük bir devrimciydi. 1.Abdülmecit ‘Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nu kucağında bulmuştur. Tanzimat Fermanı denen aslında Gülhane Hatt-ı Hümayunu’dur. Padişah, yapacağı yenilikleri ilan etmiş; ‘halkın can, mal ve namusu güvencem altında’ demiştir. Bu reform hareketi birinci meşrutiyetin de mihenk taşıdır. Bu fermanla padişahın üstünlüğü yerini kanunların üstünlüğüne bırakmıştır. O tarihten sonra hiç kimse yargılanmadan padişahın bir sözüyle ceza almamıştır.”

1. Abdülmecit kimdir?

1823-1861 yılları arasında yaşayan 1. Abdülmecid, babasının vefatı üzerine, 17 yaşında Osmanlı tahtına oturdu. Saltanatının henüz 4’üncü ayında ilan ettiği Gülhane Hatt-ı Hümayunu nedeniyle ‘Tanzimat Dönemi Padişahı’ olarak tarihe geçti. Abdülmecit, babası gibi tüberküloza yakalanıp, Ihlamur Köşkü’nde henüz 38 yaşındayken vefat etti. Fatih’te bulunan Yavuz Selim Camii’ndeki, Sultan Abdülmecit Türbesi’ne defnedildi.

‘Geldiğimiz noktada o dönemin adımları var’

ANKARA - CHP Milletvekili Muharrem İnce’den geldi. Cemil Çiçek’i “padişahlığa özenmekle” suçlayan İnce, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programına davetin “fotokopi ile çoğaltılmış kağıtlarda” yapan TBMM Başkanlığı’nın, son halife Abdülmecid ile ilgili sempozyum için ise yaldızlı davetiyeler bastırdığını söyledi. Her iki davetiyeyi Genel Kurul kürsüsünden gösteren İnce, AK Partililere, “Yazıklar olsun size yazıklar olsun” diye seslendi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, “Atatürk’e hepimizin çok şey borçlu olduğunun farkında olmalıyız. Ayrıca davetiyeye ihtiyaç yok. Davetiye ile kıyaslanan, Meclis’teki anıta çelenk koyma töreninin duyurusudur. 18 Kasım’da yapılacak sempozyum Abdülmecit’in ölüm yıldönümü. Bugün yaşadığımız, geldiğimiz pek çok noktanın temelinde o dönemin konuları, adımları var. Bir çok önemli kararlar o dönemde alındı. Bizim tarihimizin bir parçasıdır. Kimse kimsenin demokratik cumhuriyete sadakatinden şüphe etmemeli. Yeri gelince övünüyoruz Osmanlı’nın torunlarıyız diye. Ölçüyü kaçıran değerlendirmeler yapmamak lazım. Anayasa hareketleri 1808 senedi ittifak ile başlıyor.”

Haberin Devamı