Gazete Vatan Logo

Gözlerinin içine yarın bakacaklar!

Gözlerinin içine yarın bakacaklar!

301 işçinin can verdiği Soma faciasının ilk duruşmasında sanıklar cezaevinden görüntülü olarak salona bağlandı. Ancak tepkiler üzerine mahkeme sanıkların da salona getirilmesi için duruşmayı

yarına erteledi.

8’i tutuklu, 45 sanığın yargılandığı, geçen yıl 13 Mayıs’ta meydana gelen Soma faciası davası için Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan özel salonda görülen ilk duruşma, yoğun güvenlik önlemleri ve geniş bir katılımla başladı. Tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, mahkemenin kararıyla, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade vermeleri için Aliağa Şakran Cezaevi’nde özel odaya alındı. Duruşma salonuna sanıkların görüntüleri yansıtıldı. Diğer tutuksuz 37 sanıktan 33’ü de duruşmaya katıldı.
‘Burada hesap versinler’
Mahkeme başkanı duruşmaya katılan tutuksuz sanıklar, avukatlar, ölenlerin yakınlarının isimlerini tek tek tutanağa geçirdi. Bu işlem bittikten sonra mahkeme başkanı “İsmini yazdırmayan var mı?” diye sorunca, ölen işçilerin eşlerinden biri ayağa kalkıp “Adil yargılama istiyoruz” diyerek, tutuklu sekiz sanığın duruşmaya getirilmemesini protesto etti. Bazı izleyiciler de görüntüdeki tutuklu sanıklara tepki gösterdi, “Takım elbiseleri giyip karşımıza geçmişler, oturuyorlar. Burada değiller, gelip burada hesap versinler” dedi.

Haberin Devamı

‘Siz babamı öldürdünüz!’
Herkes bir anda bağırmaya başlayınca salon karıştı. Mahkeme başkanı tepkiler devam ederse ara vermek zorunda kalacağını söyledi. Bu arada madence eşlerinin yakınlarının tepkisi sanık avukatlarına yöneldi. Mahkeme başkanının uyarısına rağmen iki madenci yakını sanık avukatlarının bulunduğu alana geçip, ellerindeki fırlattı. Bunun ardından sanık avukatlarının duruşma salonunu terk etmesi üzerine mahkeme başkanı duruşmanın görülmesine bir süre ara verildiğini açıkladı. Ara verme kararı üzerine bazı madenci yakınları mikrofonu alarak, SEGBİS’le duruşmaya bağlanan tutuklu sanıklara, “Ne yüzle orada oturuyorsunuz, siz babalarımızı öldürdünüz” diyerek tepki gösterdi.
‘Talebimiz buydu kabul edildi’
Faciada yakınlarını kaybedenler, 8 tutuklu sanığın, duruşma salonunda hazır edilmesi kararı alınmasını memnuniyetle karşıladı. Ölen madenci İsmail Canbal’ın eşi Leyla, ağır şartlarda çalıştığını ifade ettiği kocasının, maden ocağının sıcaklığının normale göre fazla olmasından dert yandığını dile getirerek, “Vardiya dönüşü, tekrar işe gidiyordu. Gitmezse primi kesiliyordu. İlla 301 kişi ölünce mi bizi duyacaklar. Biz yaşadık, başkası yaşamasın” diye konuştu. Mustafa Kaya’nın eşi Naciye de, “Talebimiz belliydi, kabul edildi. Teşekkür ederiz. Davamızın arkasındayız. Ölmek var, dönmek yok. Eşlerimiz katledildi, buna göz yumuldu. Tüm madenci ve şehit ailelerini burada görmek istiyoruz. Bu bir kişinin davası değil, Türkiye’nin davası oldu.”
117: Manisa Baro Başkanı Ali Arslan davayı 117 gönüllü avukatın takip ettiğine değinerek, dava sonucu adaletin yerini bulmasını ve olayın sorumlularının hak ettikleri cezayı almaları beklediklerini söyledi.
‘Olası kastla öldürme’den yargılanıyorlar
Faciada sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla bazı maden şirketi yöneticileri ve çalışanları hakkında açılan davada, tutuklu 8 sanık “olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanıyor. Tutuksuz 37 sanıktan 12’sinin “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının istendiği davada, 25 tutuksuz sanık hakkında ise bu suçları “bilinçli taksirle” işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
AVUKATLAR, YAKINLARI İKNA ETTİ: ‘Başka ile alınırsa gitmemiz zor olur’
Olayların büyümemesi için işçi ailelerinin avukatları araya girdi ve olayların devam etmesi halinde, güvenlik gerekçe gösterilip duruşmaların başka bir ile alınabileceğini, bunun için sakin olmaları gerektiğini söyleyip madenci yakınlarını sakinleştirdi. Bu talepler üzerine ailelere seslenen mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, sanıkların mahkeme salonuna getirilmemesiyle ilgili kararlarının yanlış anlaşıldığını, kararlarında can güvenliğini gerekçe göstermediklerini, bunun farklı yansıtıldığını söyledi. Aytaç Ballı ayrıca, “Sayın aileler, lütfen sakin olun ve mahkememize güvenin” dedi. Duruşmaya verilen 5 dakika aranın ardından mahkeme başkanı Aytaç Ballı, tutuklu sanıkların da duruşma salonuna getirilmesine, kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın akıbeti için Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verip duruşmayı 15 Nisan’a erteledi.
Liste gerginliği
İsmi listede bulunmayan bazı madenci yakınlarının duruşma salonuna alınmaması kısa süreli gerginliğe neden oldu. Duruşmayı izlemek üzere ilçeye gelen bazı milletvekillerinin, mahkeme başkanı ile görüşmenin ardından madencilerin birinci derece yakınlarının da salona alınmasına karar verildi.
‘Oğlum mezar taşına baba diyor’
Duruşmaya faciadan 3 gün sonra doğan 11 aylık oğlu Durmuş ile gelen Tomurcuk Sidal, eşi Ergün’ün çocuğunu hiç göremediğini, oğlunun mezar taşına ‘baba’ dediğini söyledi ve “Bebeği görsün, çektiğimiz acıyı anlasınlar istiyorum” dedi.
301 işçi de duruşma salonunda
Maden faciasında ölen 301 madencinin fotoğraflarının basılı olduğu tişörtlerle gelen eşleri duruşmayı bu şekilde izledi. Tişörtlerin önünde işçilerin resimlerinin yanı sıra ’301’ ve ’Burada’ arkasında ise, ’Unutma unutturma’ yazısı yer aldı. Madenci eşleri de başlarına yine işçilerin isimlerinin yazılı olduğu siyah ve sarı baretler taktı.
Yenİ görüntüler çıktı
Türkiye’nin yüreğini kavuran Soma faciasıyla ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. BBC Türkçe’den Rengin Aslan’ın ulaştığı güvenlik kameraları görüntülerinde 13 Mayıs 2014 sabahı 301 işçiye mezar olan maden ocağında neler yaşandığını bir kez daha gözler önüne serdi. O gün hayatlarının son günü olduğunu bilmeden madene giriş yapan işçilerin son görüntüleri yürek burktu. Facianın meydana gelmesinden sonra arkadaşlarının ölümüne tanık olan ve yaralıları dışarı çıkarmaya çalışan işçilerin çabası da göz yaşartıcıydı.

Haberin Devamı