Görümceye kendimizi ezdirmeyiz

Görümce filmi, kahkahanın bir an olsun eksik olmadığı bir set olmuş...

Evet gerçekten öyle oldu. Normalde oyuncular sahneleri bitince karavanlarına çekilir ama bizde öyle bir şey olmadı. Herkes bir masanın etrafında kahkahaya devam etti. Herkes çok iyi anlaştı ve çok eğlenerek çalıştı.

Role girmek zor oldu mu?

Bu film kendi hikayemden esinlendiğim bir şey olduğu için birçok duyguyu kendimden empati yaparak ortaya çıkardım. Fakat karakterin fizyolojik şekli değişik olsun istedim. Güzellik kaygısı olan, kara kuru, kilo takıntısı olan biri olsun istedim ve bir hayli kilo verdim. Deliha'dan bu yana toplam 20 kilo vermişimdir. Süslü, makyajına düşkün, dolgulu estetikli bir tip ortaya çıksın dedim. Instagram'dan bu tiplere çok baktım.

Görümcen böyle cadılıklar yapsa ne yapardın? Ya da sevgilin ablasının hareketlerine karşı sana baskı yapsa ne dersin?

Böyle cadı bir görümcem olsaydı hakkımı savunurdum, kendimi ezdirmezdim. Ama aksi cevap vermeden önce karşı tarafın hareketlerini önce anlamaya çalışırdım. Eğer karşı taraf aynı davranmaya devam ediyorsa savaşa girerdim. Ama eğer iki kişi arasındaki dengeyi sağlayamayacaksa partnerimle ilgili soru işaretlerim oluşur. Çünkü iki tarafın dengesini sağlayamamak iyi bir baba olamayacağını gösterir bana. Bu yüzden hemen ayrılırdım.

Filmin mesajı ne?

Film birbirini anlamaya çalışarak birçok ortak nokta bulunabileceğini anlatıyor. Empati kelimesi benim hayat felsefemdir. Empati yaptığımız noktada birbirimize saygılı bir şekilde iletişime geçebiliriz. Kadınlarla ilgili bazı dertlerim var. Kadınların boşluktan kendileriyle uğraşmalarını makyaj, alışveriş ve estetik meraklarını sevmiyorum. Daha içi dolu, zengin şeylere yönelmelerinden yanayım. Benim karakterim Yeliz'in güzellik kaygısı, estetikleri, makyaj merakı hep yapacak bir şey bulamadığından dolayı var. Yeni neslin bu şekilde arkadan geliyor oluşu canımı sıkıyor. Filmde bu konuya bilerek değindim. Deniz işi gücü olan, sosyal bir kadın. Bu iki farklı kadın üzerinden güzel mesajlar vereceğiz.

Rolüne girmek zor oldu mu?

Benim karakterim Deniz kendine yogaya adamış biri olduğu için bu süreçte antigravity yoga öğrendim. Yine film için motor kullanmayı öğrendim ama 10 metre gittim sadece. Deniz çok pozitif biri. Görümcesinin yaptıklarına rağmen bu kadar pozitif olması beni bile etkiledi. Zor olmadı.

Görümcen böyle cadılıklar yapsa ne yapardın? Ya da sevgilin ablasının hareketlerine karşı sana baskı yapsa ne dersin?

Eğer böyle bir durum içinde olsaydım sevgilime veya eşime "Sen görüş, ben görüşmem" derim. Bir saldırı karşısında başka tepki veremem. Sevgilim eğer görüşmem konusunda baskı yaparsa da "Hadi sana güle güle" derdim.

Güzellik kaygın var mı?

Bunu bize biraz erken sordun. Bunları düşünecek yaşlarda değilim daha 30 bile olmadım. Ama zaten ben yaş diye bir şeye inanmıyorum. Bazısı genç olup daha büyük ruhlu oluyor ki ben öyleyim. Yani yaşlı ruhlu olduğum için yaşlanmaktan korkmuyorum.

Rol için asla yapmam dediğin şeyler var mı?

Başka bir yetenek veya başka bir çalışma gerektiren bir rolü hemen yapamam. Üzerine disiplinli bir çalışma gerektiren şeyler için zamanım varsa bir düşünürüm.

Eskiye göre daha yeni yeni düşünmeye başladığın neler var?

Dünyanın farklı yerlerinde farklı kültürlerinde de bu mesleği yapmak ve görmek istiyorum. Amerika'dan, Kore'ye kadar tüm film sektörlerini görmek, içinde olmak istiyorum. Umarım evrensel bir noktaya gelip Türkiye'ye bir hayrım olur diye bir hayalim var.

Kendinle ilgili yanlış bilinen şeyler olduğunu düşünüyor musun?

Dışarıdan bakıldığında başta soğuk gibi görünürüm, geç açılırım. Ama karşı tarafta sevebileceğim şeyler bulduğumda çok içten severim. Her şekilde maddi manevi yanında olurum. İyi arkadaş olurum.

Saç rengin uzun süre böyle mi kalacak?

Zaten kumraldım. Bu film için boyattım. Bir daha sarıya dönmeyi düşünmüyorum. Lütfen sarışın roller teklif etmesinler. Bu rengi daha çok sevdim.

Kendine karşı ne kadar objektifsin?

Kendimi çok ağır eleştiririm. Hep daha iyisini yapabileceğime inanmak istiyorum. Herkesi izlediğim keyifle kendimi izleyemem.

"Yaş diye bir şeye inanmıyorum. Bazısı genç olup daha büyük ruhlu oluyor ki ben öyleyim..."

"Herkes beni aksi ve huysuz sanıyor. Ama ben çok pozitif ve sürekli gülen biriyim..."

Gerçekçi bir dramda oynamak isterim

Güzellik kaygın var mı?

Güvendiğim tek nokta güzellik değil. Cebimde daha birçok taşım olduğu için bunun kaygısını yaşamıyorum. Tabii yaşlılıktan korkmuyorum demek herkes için yalan olur. Ama yaşlılığı engellemek için aynada kendimden uzaklaşmış bir yüzü görmek istemem.

Eskiye göre daha yeni yeni düşünmeye başladığın neler var?

Gerçekçi bir dramda kendimi izlemek isterim. Eskiden düşünmüyordum ama şimdi düşünmeye başladım. Bu kadar güldürdükten sonra dramda ne yaparım merak ediyorum. Çünkü komedide artık benden ne çıktığını biliyorum ama dramda ne çıkacağını görmek için ölmeden bir dram yapmak isterim. Mesela Buğra'nın (Gülsoy) kalemini çok seviyorum. Keşke o bir dram yazsa da ben oynasam.

Dizilerde olmayacak mısın?

Bu film iyi giderse sinemada devam etmeyi düşünmüyorum. Mümkün olduğunca dizi yapmayacağım. Çünkü film hazırlık sürecini seviyorum. Dizide insan kendine vakit ayıramıyor. Bu şekilde yoğun çalışmak bana ters geliyor.