Gedikli’den bankalara yaylım ateşi

Küçülmenin sorumlusu olarak bankaları gösteren Gedikli, “Kredi verselerdi ekonomi bu kadar küçülmezdi” dedi

GEDİKLİ bankaların krizdeki tutumunun masaya yatırılması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Üreticiyi desteklemeyen bankacılık tefeciliğe eşdeğerdir. KOBİ’leri desteklemeyen böyle bir bankacılığın ne anlamı var?”

Ekonomiden Sorumlu AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Türk bankalarını topa tuttu. Türk ekonomisinin küçülmesinin asli sorumlusunun özel bankalar olduğunu söyleyen Bülent Gedikli, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in “Bizim bankalar artık yabancı bankalara hava atabilir” dediğini belirterek şunları kaydetti:

“Buna bir şey demiyoruz tabii. Elde ettikleri kârlarla yabancılara hava atsınlar. Ama bu kârlarla KOBİ’lere, üreticilere caka satmasınlar. BDDK Başkanı Bilgin, ’Oyun bozan bankalar’ dedi mesela. Kredileri geri çağıran, teminatları artırmak isteyen bankalar oldu. Bilgin’in ağzından da bu ifade ediliyor. Bunun sadece not edilmesi yeterli değil. Hatta bu bankalar deşifre edilmeli. Bu özel bankaların takındığı olumsuz durumun bir daha yaşanmaması için bu konular masaya yatırılmalıdır.”

Bu kadar küçülmezdi

Özel bankaların, KOBİ’lere verdikleri kredileri azalttıklarını belirten Gedikli, Eylül 2008-Eylül 2009 tarihleri arasındaki KOBİ kredilerinin yüzde 6.8 oranında azaldığını ifade etti. Türk ekonomisinin 2009’da tahminen yüzde 5.5 civarında küçüleceğini belirten Bülent Gedikli, “Türk ekonomisinin küçülmesinin asli sorumlusu özel bankalardır. Kredileri artırmayarak, kredileri geri çağırarak, KOBİ’lere, üreticilere sürekli olarak sorun çıkartarak, teminatlarını arttırmalarını isteyerek aslında bu küçülmenin bir anlamda sorumlusu oldu bankalar. Eğer bu süreçte bankalar farklı bir yaklaşım sergileseydi, ekonomik küçülmemiz bu ölçüde olmazdı” diye konuştu.

Tefecilikten farkı yok

Gedikli, kriz sürecinde Merkez Bankası’nın faizleri süratle indirerek ve likidite desteği vererek bankalara çok büyük destek verdiğini dile getirdi. Gedikli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu faiz düşmesi kredilere yansımadı. Merkez Bankası bu olumlu tutumu izlerken, bu yaklaşımı sergilerken siz bankacılık sektörü olarak bunu en ufak şekilde kaale almıyorsunuz. Yani siz aynı kolaylığı sağlamıyorsunuz... Üreticiliği desteklemeyen bir bankacılık anlayışı tefeciliğe eşdeğerdir. Siz üreticileri, KOBİ’leri desteklemeyeceksiniz, yaptığınız bankacılığın ne anlamı var o zaman? Sadece Hazine’ye, devlete borç vermekten ibaret midir bankacılık? BDDK’nın bankacılık vizyonunu kriz sonrasına göre yeniden dizayn etmesi, yeni bir vizyon geliştirmesi gerekiyor. Kalkınma bankacılığı vizyonu, üreticiyi destekleyen vizyon, proje bankacılığı konularında yeni bir konsept geliştirme ihtiyacı var.”

Özeller sınıfta kaldı

Gedikli, BDDK’nın açıkladığı rapora göre, “kamu bankaları ve katılım bankalarının sınıfı geçtiğini, özel bankaların ise sınıfta kaldığını” iddia ederek, özel bankaların verdiği kredileri yüzde 0.4 oranında azalttığını, ancak kamu bankalarının kredileri yüzde 19 oranında arttırdığını kaydetti. Yabancı bankaların da kredileri yüzde 2 oranında artırdıklarına işaret eden Bülent Gedikli, enflasyondan arındırıldığında özel sektörün verdiği kredilerin reel olarak yüzde 6 oranında azaldığını dile getirdi.

‘MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIYOR’

Bülent Gedikli, bankaların tek tek karnesinin çıkarılması
ve bunun açıklanması gerektiğini söyledi. Obama, Erdoğan’dan aldığı ilhamla bankaları eleştirmiş!


EKONOMİDEN sorumlu AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, “Sayın Başbakanımız bankaları eleştirdiği zaman ’efendim işte böyle şey söylenir miymiş’ diyenler ABD Başkanı Obama bankacılara ne söylemiş ona baksınlar. ABD Başkanı da aynı şeyi yaptı. Üstelik de Sayın Başbakan’dan ilham alarak yaptı bence onu” dedi.

TÜRKİYE’NİN global krizi diğer ülkelere oranla daha az hasarla atlatmasının en önemli nedenlerinden birinin sağlam bankacılık sektörü olduğunu hatırlatan bankacılar, “Bu görüş hem Başbakan hem de Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından da dile getirildi. Yabancı bankalar gibi toksit varlıklara, riskli yatırımlara gitmeyen Türk bankalarının kurban keçisi olarak gösterilmesine anlam veremiyoruz” diyor.

İŞTE BANKACILARIN YAPILAN ELEŞTİRİLERE YANITLARI

Krizde kredi geri çağırma ve teminat artırma

1 KRİZDE kredileri geri çağıran bankaların sayısı çok az. Geri çağırılan kredilerin tutarı ise çok küçük. Bunu “tüm sektör böyle yaptı” gibi göstermek yanlış. Gösterilen teminatların değeri kriz nedeniyle düşerse ek teminat istenir. Bu tüm dünyada böyledir.

Bankaların kredi musluklarını kesmesi

2 TÜRK bankaları krizde kredi vermeme gibi bir tutum içine girmedi. Kriz nedeniyle reel sektör kendini geri çekti. Yatırımlarını askıya aldı. Toplanan mevduatları korumak bankaların asli sorumluluğu. Dikkatsizce verilen bir kredinin batması banka yöneticilerine hatta akrabalarına kadar birçok kişiye büyük sorumluluk yüklüyor.

Kredi yerine Hazine’ye borç verilmesi

3 TÜRK bankalarının Hazine’yi fonlaması sanki bir suçmuş gibi gösteriliyor. Tüm dünyada likiditenin azaldığı bir ortamda Türk bankaları bu desteği vermeseydi ne olurdu? Hazine, borcunu çeviremezdi, faizler yükselirdi ve borçlanma daha pahalı olurdu.

Faiz indirimlerinin krediye yansımaması

4 TÜRKİYE’DE bankaların en büyük likidite kaynağı mevduat. Bunun yüzde 96’sının vadesi 6 aydan kısa. Yani 3 ayla topladığınız bir parayı 5 yıl vadeli kredi olarak kullandırmanın riskleri var. Bankalar mevduat sahiplerine karşı sorumludur. Piyasalarda riskin azalması ve talebin canlanması ile kredi faizleri de düşmeye başlar.