Flaş!.. 'Geri sayım başladı!'
MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısına konuştu. Konuşmasından satır başları şöyle;
SEÇİMLER
* Partimiz 30 Mart'tan alnının akıyla çıkmıştır.
* Başbakan AKP'deki düşüşü görmektedir. AKP'ye oy verenlerin MHP'ye yöneldiğini görmektedir. Siniri bu yüzdendir.
"TÜRKİYE'DE MUHALEFET EKSİKLİĞİ DEĞİL..."
* (Erdoğan'ın Türkiye'de muhalefet eksikliği sözüne karşılık)Biz başka muhalefet partilerini bilemeyiz, ama MHP'nin varlığı bile başbakanın kabuslar görmesine sebep olmaktadır. Çünkü MHP ihanete, rezalete imkan tanımayacak kuvvettir.
*İktidarda umduğunu bulamayan partimizde buluşmaktadır.
* Altını çizerek söylemek isterim Türkiye'de bir muhalefet eksikliği değil hükümet yetersizliği vardır.
"30 MART GERİ SAYIMIN BAŞLANGICIDIR"
* Başbakan yorgun ve bitkindir. Yozlaşmış ve değerlerine yabancılaşmıştır. Önüne gelene hakaretler yağdırması, vatandaşlarımıza tekme tokat dalması hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği çürümüşlüktür.
* 30 Mart geri sayımın başlangıcıdır, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Başbakan ikinci dersini Ağustos'ta alacaktır.
'ÇÖZÜM SÜRECİ'
* Taviz verilerek terörün duracağı zannedilmiştir.
* Süreç yıkımın en kaygan duracağıdır.
* Ortada hükümet yoktur. Türk gençliğiyle uğraşan, Gezi parkına zincirli kalan bir Başbakan vardır.
* Bölücü terör örgütü Türkiye'ye konuşlanmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan göstericilere su ve gaz sıkmakla uğraşmaktadır. Güvenlik güçlerimiz talimatı almıştır gereği yapılacaktır diyen Başbakan konu PKK olunca ortadan kaybolmaktadır.
* Başbakan Erdoğan bu ülkenin bir kısmını gözden çıkarmıştır. Eğer bu şüphemiz doğruysa Rece Tayyip Erdoğan içinden çıkamayacağı bir suça batmış demektir.
* Doğu'da devlet otoritesi sıfırlanmaktadır. Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde böyle bir Başbakan görülmemiştir.
BU VALİ MÜSVEDDESİ HALA GÖREVDE
*Doğu ve Güneydoğu’da devlet yok, vali ve kaymakam kayıp, asker ve polis ancak kendisini savunmaktadır. PKK’lıları bazıları rica minnet durdurmaya çalışmıştır. Bazıları ise çözüm sürecinden dolayı Başbakanla İmralı canisini takdirle karşıladığını yüzsüzce dile getirmiştir. Bu vali müsveddesi hala görevde. Türkiye nereye gitmektedir? Orada devlet fiilen komaya girmiş demektir.
* Çözüm ve barış isimli ihanet süreci PKK'yı kendine getirmiştir. Gücünü arttırmıştır. hükümetin neden olduğu boşluktan istifade edenler azalan terörist sayısını arttırmaktadır.
* Omurgasız ve midesizler çocuklara silah verip nefret aşılamaktadır. Nijerya'da kız çocuklarını kaçırın Boko Haram örgütü neyse PKK'da aynısıdır.
* Başbakan söylediklerini yapacak cesarete sahip değildir.
*Küçücük çocuklara göz koyanların vicdanları mayın tarlasından farksızdır. Gözü yaşlı anneler haklı ve masumdur. Onların feryatları karşılıksız bırakılmamalı.
*Villada para eriten çocuğu Ya Hak diye ok atarken garibanın çocuğu ya sabır çekmekte. 20 Mayıs 2014’de Başbakan aynen şöyle dedi: Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetimde. Klasikleşmiş bu anlamlı sözler ne kadar eski de olsa önemini yitirmemiştir. Bu koyunu kapan ve çalan Başbakan olursa ve kapanlarla Başbakan ortaklık içindeyse nereye başvuracağız.
*Kafayı koynunun postuna ve piyasa fiyatına takmış olsa gerek. Başbakan’a göre bir koyun giderse başka bir koyun gelecektir. Nasılsa Başbakan’ın ağılında çok koyun var. Bize kalırsa Başbakan koyun metaforunu kenara bırakmalı ve çocukların derdine düşmeli.
*Başbakan’ın B ve C planları fostur, boştur, hikayedir. Bir plan varsa BDP ve HDP’den insaf beklemesi ayıptır. PKK’nın kamplarının yeri belli. Yüreği yetiyorsa Başbakan bir gece Kandil’de görülmeli ve ne var ne yok temizleyip atılmalı. İşte o zaman kendisinin inandırıcı olduğuna hükmedebiliriz.
*Bu devrin Ali Kemal’i, Sait Mollası yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı sürecin normal yürüdüğünü açıklamıştır. PKK süreçle canlanmıştır. Çözüm sürecine yüklenen hangi anlam varsa havada kalmıştır. Gerçi bunlar bizim için sürpriz değil.
