Evladım sen daha 55 yaşında mısın?

Okinawalılar'ı uzun yaşatan hayat tarzları. Sabah erken kalkıyorlar. Bol bol sebze, meyve ve tahılla besleniyor, havuç, ıspanak yetiştirip balık tutuyorlar.

Newsweek dergisi, dünyanın en uzun ömürlü ve en sağlıklı insanları olan Okinawanılar'ın yaşam tarzlarını inceleyen özel bir dosya hazırladı.

Japonya'nın güneybatısında yer alan Okinawa adasında yaşayan insanların çoğu, taze sebzelerle beslenerek ve stresten uzak bir yaşam sürerek rahatça 80 yaşını görebiliyor. Hatta dünyanın en uzun yaşam oranına sahip Okinawa'da insanlara 55 yaşına kadar çocuk diye hitap ediliyor. Dünyanın bu en sağlıklı insanları üstüne araştırmalar yapılırken Okinawahlar'ın beslenme alışkanlıklarını anlatan diyet kitapları yok satıyor.

Ortalaması 81 yıl
1.3 milyon nüfuslu adada yaşı 100'ün üzerinde olan 600'den fazla insan yaşıyor. Yapılan araştırmalara göre Okinawa'daki her 100 bin kişiden 39.5'inin 100 yaşın üzerinde. Bu oran Amerika'dakinin 3 katı. Amerika'da her 100 bin kişiden sadece 10'u, 100 yaşından fazla yaşayabiliyor. Adadaki ortalama yaşam süresinin ise 81.2 yıl olduğu açıklanıyor. Okinawa Uluslararası Üniversitesi ve Harvard Tıp Okulu uzmanlarına göre de adalıların uzun yaşamalarının sırrı sağlıklı yaşam tarzlarına dayanıyor. Halkın taze sebze ve soya ağırlıklı gıdalarla beslenmesi ve stresten uzak bir ortamda çalışmaları, adada kalp hastalıklarının, prostat ve göğüs kanseri vakalarının neredeyse görülmemesini sağlıyor.

Genetik özellik değil
Uzmanlar, Amerikan halkının Okinawalılar'ın yaşam tarzını benimsemesiyle birlikte ülkedeki koroner tıp ünitelerinin yüzde 80'ninin ve kanser tedavi merkezlerinin 3'te birinin boş kalacağını açıklıyor. Okinawa Üniversitesi'nin uzmanı Makoto Suzuki, ortalama 81 yıllık yaşam süresinin Adalılar'ın genetik bir özelliği olmadığını açıklıyor. Suzuki, yabancı ülkelerde yaşayan Okinawalılar üzerinde yaptığı araştırmada bu kişilerin yaşam süresinin kısalarak, yaşadıkları ülkenin ortalamasına gerilediğini vurguluyor.

Doktor Suzuki, ayrıca yeni nesilin yaşam süresinin kısalacağını savunuyor. Suzuki, "Gençler büyükbabaları uzun yaşadığı için kendilerinin de 100 yaşını aşacağını zannediyor. Fakat durum böyle değil. Uzun yaşam genetik bir özellik değil sadece yaşam tarzına bağlı" diyor. Uzmanlar artık gençlerin daha az yürüyüş yapmaya başladığını ve stresli bir yaşam tarzı benimsediğini vurgulayor. Adada fast-food gibi Batı tarzı yiyecekler de gençlerin yaşam süresini kısaltıyor. Kadınlarda rahim kanseri daha çok görülmeye başlarken ölüm oranlarında da bir artış oluyor. 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra 20 yıl Amerika hakimiyeti altında kaldıktan sonra beslenme kültürlerinde değişmeler Okinawa'da şimdi tekrar eski geleneksel besinlerin tüketiminin yaygınlaştırılması için kampanyalar yürütülüyor. "Sağlık Okinawa 2010" adlı kampanyada, ilkokul ve lise çağındaki öğrencilere, okul yemeklerinde "Wakame" gibi geleneksel yemekler veriliyor. Papaya, havuç ve pirinç karışımından hazırlanan bu yemekle, gençlere geleneksel ve sağlıklı besinlerin damak zevki aşılanmaya çalışılıyor.

Kitabı çok satıyor
Okinawalılar'ın yaşam tarzı kitap haline gelmiş ve başta Amerika olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde de çok satmıştı. Harvard Tıp Okulu'nun uzmanı Bradley Wilcox, antropolojisi kardeşi Craig Willcox ve Okinawa Üniversitesi uzmanı Makoto Suzuki'nin yazdığı "The Okinawa Program" adlı kitap yayınlandığı 2001 yılından itibaren Amerika'da hâlâ bestseller listesinde. Kitapta Okinawalılar'ın beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı örnek alınarak uzun yaşam sırrının anahtarı veriliyor.

Vücutları zinde
Uzmanlar, Okinawalılar'ın 100 yaşını sadece aldıkları gıdalar sayesinde aşmadıklarını aynı zamanda sakin ve stresten uzak yaşam tarzının da etkili olduğunu açıklıyor. Adalılar her gün bahçelerinde yetiştirdikleri taze sebzelerle besleniyor. Bahçe işleriyle ya da balıkçılıkla uğraşarak da vücutlarını zinde tutuyorlar. Okinawalılar'ın beslenme yöntemleri, birkaç güne yayarak dahi uygulanırsa, sağlıklı bir yaşama sahip olunabileceğini savunuyor.