Erdoğan'dan o sözlerine açıklama!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'ın İstanbul'da düzenlediği fuarda konuştu.
İşte konuşmasından satır başları:
Fuarın ve İSADAK 33. toplantısı ile eşzamanlı yapılıyor olması da inanıyorum ki önemini daha da arttıracaktır. Burada kurulan işbirliklerinin çözüm önerilerinin başta bölgemiz olmaz üzere tüm dünya için hayırlara barışa refaha vesile olmasını da Allah'tan temenni ediyorum.
Bugün buraya gelmeden önce Ankara'da düzenlenen Şura'ya iştirak ettim. Esnaf kardeşlerimize hitap ettik. Hemen ardından burada sizlere hitap ediyor olmak bizim için ayrı bir heyecan ve iftihar. Küresel krizlere aldırmadan bölgedeki ve dünyadaki krizlere takılmadan içerden ve dışardan yapılan taarruzlara boyun eğmeden Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürüyor. Ekonomimizin yıllık yüzde 5 ortalama büyüdüğünü burada özellikle vurgulamak isterim. İhracatımız küresel ekonomideki daralmaya rağmen 5 kat büyümüş bugün 160 milyar dolara yaklaşmıştır. Küresel kriz sürecinde Türkiye İMF'ye borcunu tamamen kapatmıştır. G-20 üyesi Türkiye 2015 yılında dönem başkanlığını da 1 yıllığına üstlenmiştir. Çok önemli bir sorumluluğu omuzlarına almıştır. Geçtiğimiz hafta içinde kardeş ülke Cezayir'e bir resmi ziyarette bulundum oradan da Ekvator Ginesi'ne geçerek Türkiye Afrika 2. Ortak Zirvesi'ni gerçekleştirdim.
MESCİDİ AKSA'YA SALDIRI SÜRECİ BALTALAMIŞTIR
2023 İçin son derece iddialı ama ulaşılabilir hedeflerimiz olduğunu burada özellikle ifade etmek istiyorum. Siyasi olarak tam bir istikrar ve güven ortamı ile Türkiye yatırım yapmak ticaret işbirliği yapmak için eşsiz bir ülkedir eşsiz bir fırsattır. Filistin meselesi bölgesel ve küresel bir mesele olma özelliğini sürdürüyor. Filistinlilerin yaşam hakları keyfi olarak ellerinden alınıyor toprakları hakları her gün gasp ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı olarak yapılacak ticaretin karşılıklı yatırımların ve işbirliğinin taraflara kazanç sağlayacağını vurguluyor iş dünyasının arkasında olduğunu belirtmek istiyorum. Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan ve ortadoğuya yayılan toplumsal hareketler hem bölgemizi ve ekonomiyi derinden etkileyen bir boyuta ulaşmıştır. Mescid-i Aksa'ya yapılan barbarca saldırı ne yazık ki barış sürecine çok ağır bir balta vurmuştur. Ne yazık ki dünyanın özellikle de batılı ülkelerin yaşanan acıya kayıtsız kalmaları olmuştur. BM, insani trajediyi sadece izlemektedir. BM Güvenlik Konseyi manzarayı sona erdirmek için hiçbir adım atmamaktadır. AB, yanı başında hergün insanlar, insanlık ölürken cinayetler ihlaller darbeler karşısında suskun kalmayı tercih etmektedir. Burada yalın gerçeği paylaşmak isterim.
TÜRKİYE EKONOMİSİ HEDEF ALINDI
2013 Yılının Haziran ayındaki sokak olayları, Aralık ayındaki darbe girişimi Ekim ayındaki olaylar yerel dinamiklerle açıklanamayacak olaylardır. Türkiye ekonomisi hedef alınmış Türkiye'nin imajına karşı son derece kasıtlı saldırılar başlatılmıştır. Türkiye'de sokak şirketi ve vandallık yapılırken polisin müdahalesini kıyasıya eleştirenler işte bakın şuanda başka ülkelerdeki toplumsal hareketleri hiç gündeme getirmiyorlar. Türkiye'de terörle mücadeleyi dahi eleştirenler bazı ülkelerdeki orantısız şiddeti görmezden geliyorlar. Türkiye'de asker bekçi öldüren katilleri gazeteci diye dünyaya tanıtanlar var. Batıda yapılanlar karşısında neden susuyorsunuz? Batıda polisin savunmasız insanları öldürmesi karşısında niye susuyorsunuz? DEHAŞ'a saldıranlar PKK'yı meşru görüyorlar sempati duyuyorlar. Şuanda Avrupa'da bunları görüyoruz.
ZULÜM VE ADALETSİZLİK ÜZERİNE MEDENİYET İNŞAA EDİLEMEZ
Daha önceki gün İstanbul'da KADEM'de konuşma yaptım. Dedim ki kadın ve erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Eşitlikten ziyade eşdeğerlik olması gerekir söylediğim bu. Yani adalet olması gerektiğini vurguladım. Dün bazı ulusal gazeteler uluslararası medya kuruluşları son derece manası belli olan bu ifademin sadece bir kısmını bir aldılar, çok yanlış yansıttılar. Kimse böyle ahlak zaafiyeti içerisinde bir yere varamaz. Bunlarda yalan var, takiyye var, iftira var bunlarda hakaret var bunlarda olmayan tek şey dürüstlük. Şahsen 40 yılı aşkın siyasi mücadelemde kadın haklarını ve kadın hareketlerini nasıl savunduğum teşvik ettiğim ortada iken kimse bana ve arkadaşlarıma çamur atamaz. Başında bulunduğu siyasi parti içerisinde kadın hareketini nasıl güçlendirdiğim ortada iken kalkıp bana bu noktada iftira atanlar önce aynaya baksınlar kendilerini izlesinler. Mensubu oldukkları zihniyetin ne durumda olduğunu görsünler. Bu çifte standardı istihza ile izliyoruz. Türkiye'yi teröre destek veren ülke ekonominin de kırılgan olduğunu gösterenlerin tamamen yalan olduğunu bilmenizi isterim. Bölgedeki tüm hadiselere rağmen, Türkiye'ye yönelik operasyonlara rağmen ekonomimiz sağlam bir zeminde büyümekte demokrasimiz de daha ileri standartlara ulaşmaktadır. Türkiye bölgesel ve küresel ekoniminin parlayan yıldızıdır. Biz, sevgili kardeşlerim zulüm ve adaletsizlik üzerine hiçbir şekilde medeniyet inşaa edilemeyeceğine inanan bir toplumuz.
Erdoğan, "Önceki gün İstanbul' da 'Kadın ve Adalet' konulu bir zirvede konuşma yaptım. Söylediğim şu; kadın ve erkeği eşit bir konuma getiremezsiniz. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eş değer olabilmektir. Söylediğim bu. Kadın ve erkek arasında eşitlik değil, eşdeğerlilik olması gerektiğini yani adalet olması gerektiğini vurguladım" dedi
