Kuş ölmesin diye

Haberin Devamı

Merkez Bankası, bankalardan topladığı TL cinsi zorunlu karşılıklara vadesine göre yüzde 2 ile 4 arasında faiz vermeye hazırlanıyor. Banka kârları yüzde 2-3 artacak.

Bankaların hızlı düşen kârları Merkez Bankası’nı da harekete geçirdi. 2010 yılında zorunlu karşılıklara faiz ödeme uygulamasından vazgeçen Merkez Bankası, kasasında tuttuğu zorunlu karşılıklara bu yılın ikinci yarısından itibaren vade yapısına göre yüzde 2 ile 4 arasında faiz ödeyecek. Bu uygulama kârlılığı azalan ve stresli günler geçiren bankalara bir nebze olsun nefes aldıracak.
Kuş ölmesin diye
Öncelikle zorunlu karşılığın ne olduğunu biraz açalım. Cebinde tasarruf ettiği biraz parası olan Mehmet amca bir bankaya gidip mevduat hesabı açtırdığında banka Mehmet Amca’nın getirip yatırdığı paranın tamamını kullanamıyor. Bunun belli bir kısmını Merkez Bankası’na zorunlu karşılık olarak yatırmak zorunda. Son belirlenen oranlara göre Mehmet Amca’nın yatırdığı para 1 aydan daha düşük bir vadede ise tutarın yüzde 11.5’ini, 1’den 6 aya kadar bir vadeyi kapsıyorsa yüzde 8.5’ini, 6 ay ile 1 yıl arasındaysa yüzde 6.5’ini 1 yıl üstüyse yüzde 5’ini bankanın Merkez’e götürüp yasal karşılık olarak teslim etmesi gerekiyor. Mehmet Amca, ister Türk Lirası hesap açsın, ister döviz hesabı açsın bu kural değişmiyor.

16 milyar TL var

Son verilere göre bankaların bu uygulama ile götürüp Merkez Bankası’na yatırdıkları Türk Lirası mevduatlara karşılık gelen tutar 16 milyar liranın biraz üzerinde.

2011-2012 yıllarında bankalar düşen faiz ortamında hatırı sayılır kazançlar elde edince Merkez’e verdikleri ve faiz alamadıkları bu paranın derdine de düşmediler. Ancak son dönemde bankacılık sektöründe işler değişti. Kazançlar azaldı. Hele hele 2013’ün son çeyreğinde ve 2014 Ocak ayında alınan sonuçlar ciddi S.O.S vermeye başladı. Özkaynak kârlılığı tek haneye düştü.

Bankacılardan Merkez Bankası’na, “Zorunlu karşılıklara faiz isteriz” talepleri gelmeye başladı. Siyasi ortamda yaşanan belirsizlikler, seçim atmosferi, yurtdışı piyasalardaki oynaklık risk primini artırmış vaziyette. Merkez Bankası da bir denge kurma adına para politikasında bir değişikliğin sinyalini verdi.

Bilançolara etkisi

Merkez Bankası kaynaklarıma göre içeride konuşulan oran vade yapısına göre yüzde 2 ile 4 arasında faiz ödenmesinden yana. Eğer seçimler sonrası ekonomik konjonktür biraz daha bozulursa oran 2010’da olduğu gibi yüzde 5’e de çıkabilir. Hatta şimdilik sadece Türk Lirası karşılıklar için düşünülen uygulama döviz cinsi karşılıklara da genişletilebilir. Şu an düşünülen faiz oranına göre hazırlanan senaryoda banka kârlılıklarının yüzde 2-3 civarı artacağı görülüyor. Ancak dediğim gibi Merkez’in ödeyeceği faiz yüzde 5 ve üzerine çıkarsa, döviz hesapları da kapsarsa bilançolara olumlu etkisi yüzde 4 hatta 5’i de bulabilecek. “Bizi çok sıkıştırıyorsunuz. Bir kuş çok sıkılırsa ölür” diyen bankacılar da rahat nefes almış olacak.

DİĞER YENİ YAZILAR