Sabancı ile yeniden doğan Ayışığı Manastırı, Kuzey Ege’nin reklamını yapacak

Haberin Devamı

Suzan Sabancı Dinçer ve Haluk Dinçer çifti harabeye dönen Ayvalık Cunda’daki Ayışığı Manastırı’nı 4 yıllık titiz bir restorasyon çalışması ile yeniden günışığına çıkardı. Ayışığı Manastırı, tıpkı Emirgan’daki Atlı Köşk’te uygulanan vizyon ve misyonla yabancı ünlü konukları ağırlayacak. Hem Ayvalık hem de Kuzey Ege’de turizmin gelişimine hizmet edecek.

Ayvalık Cunda, Türkiye’nin kalburüstü zenginlerini kendine ilk görüşte aşık etmesi ile tanınıyor. Sabancı, Koç, Boyner gibi aileleri Cunda ile tanıştıran isim ise Halis Komili. Hangi arkadaşını evinde ağırladıysa Ayvalık Cundalı yaptı. Güler Sabancı, Cem Boyner, Rahmi Koç, Muhtar Kent Cunda’ya ilk vurulanlar arasındaydı.

Sabancı ile yeniden doğan Ayışığı Manastırı, Kuzey Ege’nin reklamını yapacak Ümit-Cem Boyner çifti bundan 5 yıl önce Suzan ve Haluk Dinçer çiftini Cunda’da ağırladığında da aynı şey oldu. Dinçer Çifti bölgeye tutuldu ve ‘Bizim de burada bir evimiz olmalı’ dedi. Ümit Boyner’in aklına 30 yılı aşkın süredir metruk bir halde bulunan Ayışığı Manastırı geldi. Ada’da uzun yürüyüşler esnasında önünden geçtikleri manastırın her geçen yıl daha da yıkılıp dökülmesine üzülüyorlardı ve “Burayı almalısınız. Sizin gücünüzle burası eski parlak günlerine döner ve Cunda’ya da büyük katma değer sağlar” dediler.

Mübadele sırasında dedesine verilen manastır ve 170 dönümden fazla arazinin üçüncü kuşak sahibi Fazıl Katrinli de manastırın giderek yok olan görüntüsü karşısında üzgündü. Satış gerçekleşti. 4 yılı aşan süre sonunda Mimar Ersen Gürsel’in titiz çalışması ve Koray İnşaat’ın inşaat yapılması hayli zor arazideki performansı ile Ayışığı Manastırı 1923’teki son haline 90 yıl sonra yeniden kavuştu.

Cuma günü Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile Sabancı Holding Perakende Grubu Başkanı Haluk Dinçer çifti başta Ayvalıklı komşuları ile manastırın yeniden kullanıma açılmasını bir davetle kutladı. Davet öncesi Agıos Dimitrios Salina yani Ayışığı Manastırı ve Cunda adasını anlatan kitabın tanıtımı da yine Cunda’da meşhur Taş Kahve’de yapıldı. Haluk Dinçer kitabın tanıtımında Ayışığı Manastırı ile ilgili planlarından ipuçları verdi:

“Emirgan’daki Atlı Köşk pek çok ünlü devlet adamını, dünyanın sayılı işadamlarını zenginlerini ağırladı. Bu vizyonu Cunda’ya taşımak istiyoruz. Burayı başta Cunda olmak üzere bölgenin ve Türkiye’nin uluslararası tanıtımının bir parçası haline getirmek istiyoruz. Özel misafirler ağırlayacağız. Müzik ve zeytin festivallerinde kullanıma açacağız. Rehber eşliğinde gezilmesini sağlayacağız. Burası önemli bir turizm simgesi olacak. Bu doğa harikası bölgenin Ayvalık Adaları doğal tabiat parkının daha fazla tanınması, bölge insanının turizm sayesinde daha çok zenginleşmesi misyonunun bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyacağız.”

Suzan Sabancı Dinçer de çok mutluydu. Doğa harikası bir bölgede ortak düş ve stratejik vizyon eksikliği olduğuna dikkat çeken Sabancı Dinçer, “Profesyonel turizm için farklı stratejiler lazım. Oysa burada herşey spontane gelişmiş. Burası Türkiye’nin oksijeni en bol milli parkı. Hepimiz bilinçli bir şekilde sahip çıkmalıyız” dedi.

“Ayışığı Manstırı’nı ev olarak kullanacak mısınız?” diye sorduk. Şöyle yanıt verdi:

”Evet... Nitekim birkaç gündür Manastır’dayız. Ancak, burayı rahmetli amcam Sakıp Sabancı’nın Emirgan’daki Atlı Köşk’ü gibi planladık. Ben Chatham House Danışma Konseyi’nin üyesiyim. Neden bu grubun toplantıları ya da Akbank Danışma Kurulu toplantısı yılda bir kez burada yapılmasın? Aynı geleneği burada sürdüreceğiz. İçinde yaşanmayınca Manastırı ayakta tutmak pek kolay olmaz. Nitekim Manastırı satın aldığımız önceki sahipleri Katrinli Ailesi buradan taşındıktan sonra Manastır harabeye dönüşmüştü.”

Araziyi satan ve davetliler arasında bulunan Fazıl Katrinli bir dönem Uzanlar’ın da Manastıra talip olduklarını anımsatarak söze girdi:

“Ayışığı Manastırı aslına uygun restore edilmiş. Dinçer Ailesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Burası mübadele döneminde dedemlere verilmiş. Babamdan sonra buraları fazla koruyamaz olduk. SİT alanı ilan edildikten sonra dokunamaz hale geldi. Koruma amaçlı olarak çevreye çit bile çekemedik. Zamanla buradan taşınmak zorunda kaldık. Biz taşınınca iyice sahipsiz hale geldi ve günden güne eriyip daha da metruklaştı.

Citi’nin sattığı hisselerle ilgilenebiliriz

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile bir araya gelmişken bankayı sormadan edemedik.

Citigroup, Akbank hisselerini satacağını açıkladı. Size sürpriz oldu mu, hisselerle ilgilenecek misiniz?

- Pek sürpriz sayılmaz. Çünkü, Basel 3 kurallarına uymak için adımlar atması gerekiyordu. Ancak, tümüyle satıp çıkma düşünceleri yok. Yüzde 20 olan hisselerini yüzde 10’un altına çekecekler. Satış işlemini ne zaman, hangi fiyattan yapacaklarını bilmiyoruz. Anlaşmaya göre önce bize teklif edecekler. Alıp almayacağımız o günkü koşullara bağlı. Bugüne kadar ortaklığımız çok iyi gitti.

‘Bize kuşkuyla yaklaşan çevrecilerle aynı saftayız’

Suzan Sabancı Dinçer, Cunda Adası’nın kuzey ucunda bulunan Ayışığı Manastırı’nın 170 dönümlük araziyle birlikte kendilerine geçerken doğaya son derece saygılı davrandıklarının altını özellikle çizdi. Çünkü Ayvalık’ta küçük bir grup, sözkonusu restorasyona, endemik bitki örtüsünü tahrip ettiği gerekçesiyle karşı çıkıyordu. Suzan Sabancı Dinçer, devam etti:

- Birileri bizi kuşkuyla karşıladı ancak genel olarak Ayvalıklılar bize çok sıcak davrandı. Aslında onlarla aynı saflardayız. Cunda’ya çevreyi tahrip etmeye değil, canlandırmaya geldik. Manastırın çevresinde 2 bin 700 zeytin ağacı vardı. Çoğu artık neredeyse kuruma aşamasına gelmişti. Enerjimizin bir bölümünü ağaçları canlandırmaya harcadık. Hepsi ürün verebilecek noktaya geldi.

Sabancı Dinçer’e, “O ağaçlardan elde edeceğiniz zeytinden yağ üretmeyi düşünüyor musunuz?” diye sorduk. Şöyle yanıt verdi:

- Ticari amaçla böyle bir işe girişmeyiz. Ancak zeytinyağı yaptırıp Ayışığı Manastırı’nın hediyesi olarak buraya gelen misafirlerimize dağıtabiliriz.

Koç: Harabeye dönmüştü Sabancı’yı kutluyorum

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç da bu heyecanlı günlerinde Suzan Sabancı Dinçer ve Haluk Dinçer’i yalnız bırakmayanlardandı. 30 yılı aşkın bir süredir Ayvalık’a yolunun sıklıkla düştüğünü hatta burada iki göz bir evi olduğunu söyleyen Rahmi Koç, “Gelince o iki göz evde kalırım. 30 yıl boyunca Ayışığı Manastırı’nın harabeye dönüşünü bizzat gördüm. Bir ara ben de burayı almayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Suzan Sabancı Dinçer-Haluk Dinçer çiftini kutluyorum. Manastırı hayata döndürmüş oldular” dedi. Rahmi Koç, Ali Koç’un da buradaki kiliselerden birini alarak onarmaya başladığını bölgenin tarihi ve kültürel varlıklarını ayağa kaldıranları kutlamak ve teşvik etmenin önemli olduğunu söyledi.

Rahmi Koç da Ayvalık tutkunlarından. Ayvalık Marinası’na Koç Grubu çok büyük katkı yaptı. İstanbul’dan çıkıp güneye giden yatlar ya da yukarı çıkan yatlar için en önemli mola yerlerinden biri Ayvalık. Ayrıca Ayvalık, adaları ve koyları ile de Kuzey Ege’de yatçılara müthiş bir doğal güzellik sunuyor.

Güler Sabancı: Çok güzel iş çıkardınız, gözlerim doldu

Taş Kahve’deki kitap tanıtımından sonra 40 dakikalık tekne yolculuğu ile Ayışığı Manastırı’na ulaştık. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da bizimle teknedeydi. Karayoluyla manastıra giden Suzan Sabancı Dinçer’e sarıldı:

- Tekne burnu döndü ve tüm muhteşemliği ile Ayışığı Manastırı karşıma çıktı. İzlerken gözlerim doldu. Çok güzel iş çıkardınız.

Güler Sabancı da Ayvalık Cunda’ya gönül verenlerden. Üstelik aşkı, Suzan Sabancı Dinçer ve Haluk Dinçer çiftine göre daha eskiye dayanıyor:

- Alev-Halis Komili sayesinde Ayvalıklı oldum. Pateriça Köyü’ndeki taş evi yaptırmak için 6 yıl uğraştım. Zamanla köyümdeki alanımı genişlettim. Burada Sabancı Üniversitesi’ne bağlı Akademik Köy oluşturmak istiyorum. Yıllar önce Nilüfer Göle ile birlikte Como Gölü kıyısında Bellagio’ya gitmiş ve schooler’ları izlemiştim. Kendilerinden her ne sanatla uğraşıyorlarsa, ‘Bellagio’da hayat buldu‘ ifadesinin konmasını istiyorlardı. Biz de her yıl Sabancı Üniversitesi’nden 15-20 kişi getirerek yaratıcı yönlerinin ortaya çıkmasını sağlayabiliriz.

DİĞER YENİ YAZILAR