Gazete Vatan Logo

En güzel Cuma mesajları - 23 Eylül Cuma

Cuma günü İslam alemi için haftanın en önemli günü olarak kabul ediliyor. Biz de sizler için bu önemli günde sevdiklerinize gönderebileceğiniz en güzel Cuma mesajlarını derledik. En özel ve akılda kalıcı Cuma mesajları ve ayrıntılar haberimizde yer alıyor...

En güzel Cuma mesajları - 23 Eylül Cuma

Cuma günü Müslümanlar için en değerli gün olarak kabul görüyor. Cuma günleri eşine, dostuna ve sevdiklerine ulaşmak isteyen vatadandaşlar Cuma mesajlarını her hafta kullanıyor. İşte en güzel Cuma mesajları ve Cuma gününün faziletine dair bilgiler haberimizde yer alıyor...

EN GÜZEL CUMA MESAJLARI

Bizim en büyük aşkımızdır Cuma. Cuması aşk olanın, aşkı baki olsun. La ilahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafa’dır sözüm, ihlas-i şerif ile yıkadım yüzüm. Ayet-el kürsü için sen kabul eyle sözüm. Allah’ım cumamızı ve ettiğimiz duaları kabul etsin inşallah. Gönüller duada birleşince Cumalar güzelleşir. HAYIRLI CUMALAR…

Bugün ellerinizi her zamankinden daha çok açın avucunuza melekler gül koysun, yüreğiniz coşsun Cuma gününüz mübarek olsun. Allah’ın bize bahşettiği en güzel gününüzü kutlarım.

Ümit ederiz ki bu mübarek Cuma günü, zor günler geçirdiğimiz; fakat gelecek adına umutla dolu olduğumuz şu dönemlerde yeniden bir uyanışa vesile olur. Cumalar bereket ve kurtuluş günüdür. Hayırlı güzel Cumalar dilerim.

Haberin Devamı

Cumamız aşk olsun gönlümüzden geçen en hayırlı dualar kabul olsun. Güzel Cumalar dirim. Yeni güne bismillah Cuma‘ya kavuşturana şükürler olsun…

Bu Cuma gününün feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Şükür ki karanlığı aşan Cuma’ya ulaşan dualarımız var. Hayırlı Cumalar…

Bu mübarek Cuma gününün tüm inananlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum…

Şüphesiz ki ALLAH adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder. Fenalıktan ve azgınlıktan men eder tutasınız diye size öğüt verir. Hayırlı CUMALAR.

Her derde bir deva bulunur ancak ahlaksızlık illetini iyi edecek bir deva yoktur. Hayırlı cumalar… Duanız kabul, ameliniz makbul hizmetiniz daim olsun. Saadetiniz kaim olsun. Cuma gününüz mübarek olsun. Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder. Hayırlı cumalar…

Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kâbuslar senden uzakta, melekler başucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, Cuma günün mübarek olsun. Ruhu öldürmek bedeni öldürmekten daha büyük bir cinayettir. Hayırlı cumalar…

Haberin Devamı

Rabbim nefsimize ‘celaliyle’, kalbimize ‘cemaliyle’, hayatımıza ‘hikmetiyle’, hatalarımıza ‘rahmetiyle’, mahşerde ‘Muhammedîyle’ yardım etsin inşallah. Hayırlı cumalar. Kalbinizden gecen tüm dua’lar, dilinizden amin olarak dökülsün inşallah. Hayırlı cumalar…

Mevlana diyor ki; dua edecek güzel bir gönlün yoksa güzel yürekli insanlardan dua iste. Hayırlı Cumalar…

Cumamız mübarek dualarımız ve tövbelerimiz kabul olsun. Selamların en güzeli sizlerin üzerine olsun. Allah cumanızı kabul ve mübarek eylesin.

Ey Rabbim… Sen’den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. Her türlü semavi ve arzi afet ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz. Cumanız mübarek ve kabul olur inşallah…

CUMA GÜNÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ

Cuma namazı, İslam dininde cuma günü öğle vakti cemaatle kılınması farz olan iki rekatlık bir namazdır.
Cuma ibadetinin İslam'dan önce de Araplarda bulunduğu hususunda bazı araştırmalar yapılmıştır.[1] Genel inanca göre Cuma Suresi'nin inmesi ile hicret sırasında Müslümanlara farz kılınmış olan bir ibadettir. Muhammed, Medine'ye yakın bir yer olan Salim bin Avf yurdundaki Ranuna denilen vadi içerisinde Beni Salim Mescidi'nde ilk cuma hutbesini okumuş ve ilk cuma namazını kıldırmıştır.
Cuma, Müslümanlarca önemli bir toplanma günüdür. Bu günde Müslümanlar camilerde toplanırlar, okunan hutbeleri dinlerler ve birlikte cuma namazını kılarlar. Sonra da birbirlerini görürler veya günlük işlerine yönelirler.
Bir hadiste: "Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Âdem o gün Cennet'e konulmuş, o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de o gün kopacaktır." denmiştir.
Cuma şartlarını kendilerinde toplayan toplumlar için namaz mükellefiyeti olan erkeklere iki rekat cuma namazı "Farz-ı ayn"dır.
Vakti ve kılınışı
Cuma namazının vakti öğle namazının vaktidir. Geleneksel uygulamada cuma için ezan okunduğunda camilere gidilerek öğle namazında olduğu gibi, dört rekat namaz kılınır. Daha sonra cami içinde bir ezan daha okunur. Minberde cemaata karşı bir hutbe okunur. Bu hutbeden sonra kamet alınarak cumanın iki rekat farzı cemaatle aşikare okuyuşla kılınır. Sonra yine başlangıçta olduğu gibi dört rekat namaz kılınır. Bu da cuma namazının son sünnetidir.
Bazı düşüncelere göre "Zuhrü ahir" denilen dört rekat namaz kılınır. Bunun sebebi bazı kesimlerce cuma namazının farklı camilerde kılınamamasıdır. Bu son öğle namazıdır, öğlenin dört rek'at farzı gibi kılınmakla beraber öğlenin sünnetinde olduğu gibi de kılınabilir. Böyle kılınması daha uygun görülmüştür. Arkasından da "Vaktin sünneti" niyeti ile aynen sabah namazının sünneti gibi iki rekat namaz daha kılınır.
Cuma ibadetinin başlangıçta 2 rek'at olarak kılındığı, geleneksel uygulamadaki toplam olarak 16 rek'ata ulaşan ibadetin,Cuma suresinde konu edilen ana ibadete sonradan yapılan eklemelerle ulaşıldığı düşünülebilir.
Cuma'nın şartları
Fıkıhçılar tarafından cuma namazının farz olması veya bir kişinin bu namaza katılmasının gerekli olmasının bazı şartları olduğu ifade edilir. Cuma namazının diğer namazlardan başka olarak kendisine özgü on iki şartı daha vardır. Bunların altısı vücubunun (farz olmasının), diğer altısı da edasının şartlarıdır.
Hür olmak, esir veya hapis olmamak.
Mukim olmak, yolculukta olmamak.
Sıhhatli olmak, namaza gidemeyecek kadar hasta olmamak.
Kör olmamak.
Ayakları sağlam olmak.
Namaza gitmeye mani ve gitmemeyi mübah kılan bir özrü bulunmamak, (Düşman korkusu, şiddetli yağmur, çamur gibi şeyler.)
Cuma namazı kılınacak yerin şehir olması, (izin verilen köylerde de kılınabilir)
Namazı emir veya vekilinin kıldırması,
Öğle namazı vaktinde kılınması,
Cemaatin huzurunda hutbe okunması,
İmamdan başka en az üç kişi bulunması,
Cuma namazı kılınan yerin herkese açık olması.
Cuma'nın farz oluşuyla ilgili tartışmalar
Türkiye ve birçok ülkede cuma namazının farz olmadığı konusunda görüşler bulunmaktadır.[5] Bu tartışmalar fıkıhçılar tarafından ortaya konmuş olan cumanın şartlarının yerine gelip gelmemesi ile ilgilidir. Ayrıca bazı kesimler şeriat hükümlerinin uygulanmadığı ülkeleri dar'ül harb saydıkları için cuma namazı kılınmasının dar'ül harpte farz olmadığına inanırlar. Bazı rivayetlere göre cuma ve bayramın aynı güne denk geldiği zamanlarda bu iki namazın ayrı ayrı cemaatle kılınması gerekli değildir.

Haberin Devamı