Gazete Vatan Logo

Ekonomide 2007 nasıl geçti 2008'de ne olacak?

2007’de hedefler tutmadı, cari açık endişe yarattı. 2008’in öncelikli konusu ise yapısal reformlar

Genel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, referandum, Anayasa değişikliği, Kuzey Irak tartışmalarıyla geçen 2007’de büyüme ve enflasyon hedefleri tutmadı, cari açıktaki artış endişe yarattı. İş dünyası, ekonominin 2007’de geri planda kaldığını, ekonomik göstergelerde sapmalar yaşandığını, ihracat ve yabancı sermaye yatırımlarındaki yükselişin sevindirici olduğunu düşünüyor. İş dünyasına göre 2008’in öncelikli konusu ise yapısal reformlar

Vergi ve istihdam üzerindeki yüklerin kaldırılmasını isteyen, yapısal ve mikro reformlar hayata geçirilmezse büyümenin sürdürülemeyeceğini, başta enflasyon olmak üzere birçok hedefin tutturulamayacağını savunan iş dünyası, üreten ve ihracatla ayakta duran kesimin nefes alabilmesi için faiz indirimlerinin devam etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. İş dünyasına göre, herkes yurtdışındaki subprime krizini dikkatle takip etmek zorunda

Yeni yıla bıçak sırtında giriyoruz

Güler Sabancı, Türkiye’nin 2007 yılını içe dönük siyasi odaklanma ve güvenlik konularıyla geçirdiğini belirterek, 2008’e girerken de bir çok ekonomik konunun bıçak sırtında olduğu uyarısında bulundu

SABANCI Holding Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin 2007’yi içe dönük siyasi odaklanma ve güvenlik konularıyla geçirdiğini belirterek, 2008’e girerken birçok ekonomik konunun bıçak sırtında olduğunu söyledi. Sabancı, Türkiye’nin yapması gerekenleri erteleme lüksü ve gerekçesi olmadığını kaydetti.

‘Erteleyemeyiz’

2007’nin 2006’nın iyimserliğinden 2008’in belirsizliklerine yol açan bir geçiş yılı olduğunu anlatan Sabancı, Türkiye’nin özellikle yılın ilk 8 ayında, içe bakan, kısa vadeli, güncel siyasi olaylara odaklandığını ifade etti. Sabancı, bunlara örnek olarak terör ve güvenlik sorunlarını, seçimlerle gevşeyen mali disiplin ve yapılmayan kritik mikro ekonomik reformların sonucu tutturulamayan büyüme, enflasyon, faiz ve bütçe hedeflerini ve bunlara rağmen artan yabancı sermaye ve ihracatın rekor seviyelere varmasını göstererek, şöyle konuştu:

“2008 dünya için belirsizlikler yılı olacak gibi görünüyor. Zira pek çok şey tam bir bıçak sırtında. Temkinli ve tedbirli olmalıyız. Birkaç önemli işi ’bir arada’ ve ’eş zamanlı’ yapmak zorundayız. Bunları 2008’de artık erteleme lüksümüz olmadığı gibi, gerekçemiz de yok. 2007’de makro ekonomik hedefleri tam olarak tutturamadık ancak yönümüzü değiştirmeden yola devam etmekteyiz.

Bundan sonra ekonomimizdeki iyileşmeler ancak mikro bazda reformlarla mümkün olacak. Büyüme hızının sürdürülebilirliği, enflasyon, faiz, işsizliğin düşmesi, kurların zarar vermeden dengelenmesi verimliliğimizi artırabilmemize bağlı. Bu alanda gereken reformlar yapılmadıkça sadece makro politikaların etkinliği gelişmemiz için yetersiz kalacaktır. Şimdi ekonomi yönetiminin hızlı ve etkin kararlar alarak biran önce uygulamaya geçmesini beklemekteyiz.”

Güler SABANCI

HEDEFLERİMİZİ TUTTURDUK

Güler Sabancı, “Sabancı Topluluğu, 2007 başında koyduğu büyüme, istihdam ve kârlılık hedeflerini tutturmuştur. Konsolide net satışlarımızın yüzde 21’lik bir artışla 19 milyar YTL, operasyonel kârlılığımızın yüzde 28’lik bir artışla 3 milyar YTL seviyelerine geleceğini tahmin ediyoruz” dedi.

Ömer Bolat
MÜSİAD Genel Başkanı


2007’de reformlar büyük ölçüde ertelendi. İhracat artışı, enflasyonun tek haneli rakamda kalması ve büyümenin de eksiye düşmemesi sevindirici. Hükümetin bir an önce ekonomi gündemine dönüş yapması önemli.

Düşük kur-yüksek faiz üreticileri ve ihracatçıları çift taraflı vuruyor. Faiz indirimlerine devam edilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye’nin Mayıs 2008’den itibaren yeni bir kalkınma mimarisine geçmesi ve üretim ekonomisini destekleyen şartların oluşturulması, en acil ve öncelikli beklentilerimiz olarak öne çıkıyor.

Tahir Uysal
Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı


Reformlar sürerse yatırım gelir

Doğrudan yabancı yatırımların çoğunluğunu oluşturan birleşme ve satın almaların yakın gelecekte yeni yatırımlara dönüşebilmesi için istihdam üzerindeki prim ve vergilerin 2008’de öncelikli olarak gündeme gelmesi lazım.

Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelmesi açısından vergi ve teşvikte rekabetçi sistemlerin geliştirilmesi de büyük önem taşıyor.

Türkiye’deki yatırım ortamında son yıllarda yakalanan istikrarlı gelişmenin ve ona zemin sağlayan reformların sürmesi kaydıyla 2008’de 20 milyar dolar boyutundaki rakamlar gerçekçi olacaktır.

Bekir Cumurcu
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği Başkanı


Düşen faiz konutu canlandırır

Büyüme, enflasyon, faiz hadleri ve cari açık gibi endikatörler, 2007’de beklentilerin gerçekleşmediğini gösteriyor ama her şeye rağmen Türkiye’nin büyüdüğü iyi bir yıl oldu. 2008’de hem ticari sektöre olan ilginin devam etmesi hem de hedeflenen enflasyona paralel olarak düşmesi beklenen faizlerin konut alımlarını ivmelendirmesi beklenebilir. Bununla birlikte uzun süredir yükselmekte olan varlık fiyatlarında oluşabilecek global bir düzeltme ihtimali, 2008 yılına ait öngörülerin gerçekleşmesi ihtimali önündeki önemli risk olarak algılanabilir.

Murat Yalçıntaş
İstanbul Ticaret Odası Başkanı


Büyüme ve enflasyonda zorlanabiliriz

2007 yılındaki büyümede bir ivme kaybı var. Kur ve faizin şu anki dengesi 2007’de iç talepte ciddi bir daralmaya yol açtı ve ihracatçıyı zorladı.

2008’de, ticaret ve sanayi işletmelerinin, KOBİ’lerin ve esnafın kârlılığını artırmaya yönelik politikaların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. 2008’de Türkiye’deki cari işlemler açığının artacağını ve yaklaşık 40 milyar dolara yükseleceğini görüyoruz. Dolayısıyla devletiyle ve halkıyla, kamu ve özel sektörüyle Türkiye’nin daha fazla üreten, daha az tüketen bir ülke olması lazım ki büyürken cari açığımızı artırmayalım. 2008’de zorlanacağımız 2 tane parametre varsa, onlar da 2007 yıl sonu parametrelerini yakalayamadığımız enflasyon ve büyümedir.

Tanıl Küçük
İstanbul Sanayi Odası Başkanı


Enflasyonda sapma olasılığı çok yüksek

Sanayi 2007’de üretimini ve ihracatını artırmayı başardı, ancak sanayi üretimindeki büyüme istikrarsız bir seyir izledi. Reel sektörü destekleyecek, rekabet gücünü iyileştirecek yapısal reformlar ve mikro düzenlemeler bir an önce hayata geçmezse Türkiye ekonomisi, büyümeyi sürdürmekte ciddi sıkıntılarla karşılaşabilir. Büyümenin 2008’de yüksek dış ticaret açığı ve yüksek cari açık gibi bazı olumsuz yan etkiler üreterek devam etmesi öngörülüyor. YTL’deki değerlenmenin daha uç noktalara gitmeyeceği beklentisindeyiz. Bu durumda ihracatımız öngörülenden daha yüksek, yüzde 15-16 artabilir. 2008 için hedeflenen enflasyon yine yüzde 4, ancak hedeften sapma olasılığı oldukça yüksek.

Oğuz Satıcı
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı


Bu politikalarla hedef tutmaz

2007’yi 105 milyar dolar civarında rekor bir ihracat rakamıyla tamamlayacağız. 2008 için 125 milyar dolara ulaşabileceğimizi tahmin ediyoruz. Eğer üçüncü çeyrekteki büyüme yavaşlaması devam ederse hedeflerin tutturulması zora girebilir. Enflasyon hedefi 2008 için yüzde 4. Mevcut para politikası devam ettirildiği müddetçe bu hedefe ulaşılması çok zor olacak. Döviz kurları, faizler yüksek tutulmaya devam edildiği müddetçe düşük seviyelerini koruyacaktır. 2008’in en büyük riski ise yüksek faize rağmen düşmeyen enflasyon ile global risk.

Ahmet Nakkaş
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı


Ağır tahribat kaçınılmaz olur

Her ölçekten şirket kapanmaları ve istihdam kaybı 2007’de de devam etti. Sektör, en olumsuz etkiyi, fiyat istikrarıyla değerlenen YTL karşısında artan üretim maliyetleri nedeniyle yaşadı. Yapısal reformların gecikmesi, yüksek kamu maliyetlerinin sürmesi ve kamu desteklerinin yeterince ve istenilen sayıda firmaya ulaştırılamamasından dolayı sektörün karşı karşıya bulunduğu dönüşüm süreci 2007’de yönetilebilir olmaktan çıkıp doğal seleksiyona dönüştü. 2007’deki koşullar sürerse 2008’de doğal seleksiyon sürecinin daha ağır tahribatlar yaratması kaçınılmazdır.

Mustafa Boydak
Kayseri Sanayi Odası Başkanı


Türkiye’nin büyümekten başka çaresi yok. Her yıl yüzde 7 büyümek zorundayız. Sadece siyasi meselelerle uğraşırsak hata yaparız. Ekonomi öncelikli siyaset anlayışımız olmalı. Dünya hızlı gelişiyor. Bu ortamda sorunlarımızı çözmemiz lazım. Sorunların çözümü için de büyümekten başka çaremiz yok. Türk ekonomisi sağlam temeller üzerine oturdu. Dünyadaki mortgage krizinden etkinlenmememiz ekonomimizin sağlamlığının göstergesidir. Bunun sürdürülmesi gerekir. Kamu harcamaları ve bütçe disiplininden taviz vermemek gerekir.


Haberin Devamı