Gazete Vatan Logo

Durmak yok inişe devam

Seçimlerin ardından düşüşü hızlanan dolar dün 1.2290’a kadar indi

Dolar bu fiyatı en son Haziran 2001’de görmüştü. Enflasyonu da dikkate alırsak, aradan geçen

6 yılda parasını dolara yatıran bir tasarruf sahibinin alım gücü yüzde 60 geriledi


Sandıktan beklenenin üzerinde oyla çıkan tek parti iktidarı kelimenin tam anlamıyla doların ipini çekti. ABD para birimi geçen Cuma’dan bu yana YTL karşısında 3.8 kuruş daha gerileyerek dün 1.2290’ı gördü. Dolarda geçen yıl 23 Haziran’da görülen 1.71’lik zirve seviyenin ardından yaşanan gerileme yüzde 28’i buluyor.

Dolar dünkü seviyesiyle Haziran 2001’den sonraki en düşük değerine de gerilerken, geçen dönemdeki enflasyon ve parite hareketleri de dikkate alındığında yatırımcısına önemli kayıplar yaşattı. Söz konusu dönemde toplam Tüketici Enflasyonu yüzde 149.8 olarak gerçekleşti. Bu veriye göre Haziran 2001’de dolar alan bir yatırımcının alım gücünde yaşanan gerileme yüzde 60’ı buluyor.

1 dolar=1 YTL olmaz

Öte yandan Merkez Bankası’nın yurtiçi ve yurtdışı enflasyon verileriyle, pariteleri de kullanarak hesapladığı Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi’ne göre YTL Haziran 2001’den bu yana yüzde 56 değer kazandı. Diğer dövizler de kullanılarak yapılan bu hesap da dolardaki reel değer kaybının ne ölçüde olduğunu bir başka yolla doğruluyor.

Kurdaki bu gerilemenin nedeni ise ağırlıklı olarak yabancı sermaye girişi. Türkiye’ye 2002 başından bu yana yatırım için giren sermayenin tutarı 93.4 milyar dolar. Bunun 40 milyar dolarlık bölümü ise kurların gerilemesine neden olan fazlalığı oluşturuyor.

Seçimlerin ardından dolardaki arz baskısı artarken, uzmanlar 1 YTL=1 dolar olup olmayacağını tartışmaya başladı. Parite olarak doların 1 YTL’ye eşitlenmesi teorik olarak mümkün. Ancak gerçekleşmesi pek kolay değil. Sadece yurtdışından sermaye girişiyle doların 1 YTL’ye düşeceği iddia edilemez. Reel değer anlamında son 27 yılın zirvesinde olan YTL’nin daha fazla değerlenmesi, ekonominin üretim kısmına zarar vereceği için Merkez Bankası’nın böyle bir gerilemeye izin vermesi uzak bir ihtimal. Dolar-YTL paritesinin bir şekilde eşitlenebilmesi için ya Türkiye’de üretim verimliliğinin artırılması veya enflasyonun uzun bir süre ekside gitmesi ya da dış paritenin hızla dolar aleyhine çalışması gerekiyor.


6 yılda 50 milyar $ alan Merkez düşüşü durduramadı

Dövİzdekİ düşüşü kontrol edemediği için eleştrilere hedef olan Merkez Bankası aslında 2002 yılı başından bu yana piyasadan 50 milyar dolarlık alım yaptı. Günlük döviz ihaleleri ve doğrudan müdahaleler ile gerçekleştirilen alımlar, yüksek gecelik faizlerin cazibesine kapılan yabancı yatırımcıların yarattığı arz fazlasını karşılamaya yetmedi. Bu nedenle döviz kurları geçen süre içinde 2003’teki Tezkere Krizi ve 2006’da dünya ekonomisi kaynaklı iki büyük hareket dışında önemli dalgalanmalar yaşanmadı. Merkez Bankası piyasalardan en çok döviz alımını 2005 yılında 22 milyar dolarla yaptı. Günlük alım ihaleleriyle piyasadan çekilen dövizlerin toplam tutarı 26.6, doğrudan müdahaleler yoluyla alınan dövizlerin toplamı ise 25.5 milyar dolar oldu.

Dolar sadece Türkiye’de değil tüm dünyada eriyor


YTL’nİn son yıllarda yabancı para birimleri karşısında hızla değer kazandığı doğru. Ancak dolardaki düşüş sadece bize özgün bir durum değil. Amerikan Doları ülkenin son yıllarda zayıflayan ekonomik görünümü, rekor seviyede seyreden dış ve cari açığı nedeniyle yurtdışında da adeta yerlerde sürünüyor. 2001 sonundan bu yana doların karşısında en çok gerilediği para birimi euro. Avrupa ortak para birimi son 6.5 yılda dolar karşısında yüzde 57.2 değer kazanırken, euro/dolar paritesi 0.88’den bugünkü rekor seviyeleri olan 1.38’lere kadar yükseldi.





Haberin Devamı