Gazete Vatan Logo

Dünyayı unutturan veli: Somuncu Baba

Dünyayı unutturan veli: Somuncu Baba

Somuncu Baba, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Anadolu’da yetişen âlim ve velîlerin büyüklerindendir. Asıl adı Hamîd-i Aksarâyî’dir. Somuncu Baba lakabıyla tanınıp meşhur oldu. Hamid-i Aksarâyî hazretleri, 1412 yılında (Hicri 815) Aksaray’da vefât etti. Türbesi Aksaray’dadır.

Somuncu Baba’nın Bursa’daki çilehânesini ve Aksaray’daki türbesini ziyaret edenler, ruhâniyetinden feyz ve berekete kavuştuklarını, dünyayı unuttuklarını söylemişlerdir. Onu vesile ederek Allahü teâlâya yapılan duâların kabul olduğunu da bildirmişlerdir.

Emir Sultan’a ‘Niçin beni ele verdiniz?’ dedi

Yıldırım Bâyezid Han, Niğbolu zaferinden sonra Bursa’da Ulu Câmi’yi yaptırmaya başladı. Câminin inşâsı sırasında çalışan işçilerin ekmek ihtiyacını Somuncu Baba temin etti. Câmi bittikten sonra, Cumâ günü açılacağı ilân edildi. O gün başta Padişah Yıldırım Bâyezid Han, damadı büyük âlim ve velî Seyyid Emîr Sultan, Molla Fenârî hazretleri, ulemâdan pekçok kimse ve Bursalılar Ulu Câmiyi doldurdu. Yıldırım Bâyezîd Han, câminin açılış hutbesini okumak üzere Emir Sultan’a vazife verince Emir Saltan; “Sultanım! Zamanın büyük âlimi burada iken, bizim hutbe okumamız uygun değildir. Bu câmi-i şerifin açılış hutbesini okumaya layık zât şu kimsedir” diyerek, Somuncu Baba’yı gösterdi. ‘Şöhret âfettir.’ hadis-i şerifini bildiği için, bundan titizlikle kaçınan Somuncu Baba, Padişahın emri üzerine minbere doğru yürüdü. Emîr Sultan’ın yanına gelince; “Ey Emîr’im niçin böyle yapıp beni ele verdiniz?” dedi. O da; “Senden ileride bir kimse göremediğim için öyle yaptım” cevabını verdi. Cemâat hayret ederek bu konuşmaları dinliyor, Somuncu Baba’nın hutbesini merakla bekliyordu. Minbere çıkan Somuncu Baba, öyle bir hutbe irâd etti ki, o zamana kadar Bursalılar böyle bir hutbeyi hiç işitmemişlerdi. Bursalılar, bundan sonra Somuncu Baba’nın büyüklüğünü daha iyi anladılar. Somuncu Baba, hutbede; “Bâzı âlimlerin, Fâtiha-i şerifenin tefsirinde müşkilâtı, anlayamadığı kısımlar vardır. Onun için bu sûrenin tefsirini yapalım.” buyurarak, Fâtiha sûresinin, yirmi ana ilim üzerine yedi türlü tefsirini yaptı. Nice hikmetli sözler beyan eyledi. Herkes hayretinden şaşırıp kaldı.

Haberin Devamı

Üç kapıdan çıkan da ‘Elini öptüm’ dedi

Haberin Devamı

Başta Molla Fenâri hazretleri; “Somuncu Baba, önce bizim Fâtiha sûresinin tefsirindeki müşkilimizi kerâmet göstererek halletti. Onun büyüklüğüne, bu yedi çeşit tefsir, âdil bir şâhiddir. Fâtiha’nın ilk tefsirini cemâatin hepsi anladı, ikinci tefsirini bir kısmı anladı, üçüncü tefsiri anlayanlar çok az idi. Dördüncü ve sonrakileri anlayanlar içimizde yok idi. “ demekten kendini alamadı. Cumâ namazından sonra, bütün cemâat, Somuncu Baba’nın elini öpmek, duâsını almak istedi. Cemâatin bu arzusunu kıramayan Somuncu Baba hazretleri, kapıda durdu. Ulu Câmi’nin üç kapısından çıkan herkes; “Ben Somuncu Baba’nın elini öpmekle şereflendim” diyordu. Somuncu Baba, yine kerâmet göstererek Allahü teâlânın izniyle her üç kapıda da aynı anda bulunarak cemâate elini öptürmüştü.