Dünya birincisi DJ Jaffer
Dünyanın birçok yerinden DJ’lerin yeteneklerini gösterdiği prestijli yarışma SoundClash’in 2016 dünya birincisi, Las Vegas’ta belli oldu. 15 Temmuz gecesi gerçekleşen finalde DJ Jaffer (Cafer Kabak) birinciliği alıp hepimizi sevindirdi. Jaffer ile bu özel anı ve birinciliği konuştuk
Bizi bu buhranlı zamanlarda birincilikle sevindirdiğin için teşekkür ederim. Vegas’ta sahneye çıktığın an ne hissettin?
SoundClash Dünya Finali’nde çalmaya başlamadan önce çok stresli ve heyecanlıydım. Türkiye’nin 15 Temmuz gecesini yaşadığı ve ülkem için çok endişe verici gelişmelerden az da olsa haberim olduğu bir anda setin başına geçtim. Sonra performansım boyunca, yani 20 dakikalığına her şeyi unuttum. Hissettiğim tek şey orada bulunma amacımın ülkemi temsil etmeye dönüşmesi ve parçalar geçtikçe yüzlerce dinleyiciden yükselen pozitif enerjisiydi. Bu duyguları aynı anda hissetmenin ne demek olduğunun tarifi çok zor, inanılmazdı.
Birinci olduğun açıklanınca ilk yaptığın şey neydi?
Öylece kalakaldım. Şaşkındım ama gülüyordum. Ellerimi kafamın arkasında birleştirip içimden “Bitti” dedim. Emeklerim boşa çıkmadı, ülkeme birincilik kazandırdım.
Sana yaklaşımları nasıl oldu, sence rakiplerinden farkın neydi?
Performansımdan sonra organizasyon ekibinden ve etkinliğe katılan kişilerden çok güzel tepkiler aldım. Las Vegas, elektronik müzik ile yatıp kalkan bir şehir. Büyük risk alarak, popüler olan EDM türünden uzak bir set çaldım. Çaldığım sound diğer ülke finalistlerininkinden çok faklıydı. Tarzım, seçimlerim ve tekniğim enteresan geldi.
TAKIM ARKADAŞLIĞI BANA DESTEK VERDİ
Eminim orada imkan olarak senden daha iyiler vardı ama müzikte zeka ve beceri denen de bir şey var. Yeteneğini ortaya çıkaran etkenler nelerdi?
Aslında burada takım arkadaşlarımla birlikte her türlü ekipman ve imkana sahibiz. Housekeeper ve Frndzz oluşumlarının içinde yer aldığı bir stüdyoda çalışıyorum. Bize esas katkı sağlayan şey ise çalışma ortamımız. Duygularıyla hareket eden bir milletiz, imkanlarımızın yanında takım arkadaşlarımla kardeş gibi olmanın sağladığı motivasyon ve katkının müzikte olduğum seviyeye beni çok kısa bir sürede getirdiğine inanıyorum. Yeteneğimin ortaya çıkması ve gelişmesinde bu birliktelik duygusunun çok önemli yeri var.
Oraya gitmeden önce hazırlık sürecin nasıl oldu? İlham kaynakların nelerdi?
DJ İlker Aksungar’ın bana inanması ve destek vermesinin katkısı, hazırlık sürecimde çok belirleyici oldu. Onun takımında yer almak, tecrübelerinden faydalanmak benim için çok önemliydi. Hazırlığa “It’s Winner Time” SoundClash Türkiye Finali’ndeki setimi güncellemekten ve eksiklerimi tamamlayarak başladım. Setlerimi defalarca değiştirdim, bu konuda stüdyoda arkadaşlarımdan sert eleştirilere bile maruz kaldım. Rakiplerimin yaptıkları müzikleri dinledim. Çok fazla araştırdım, çok az uyudum, yemek bile yiyemedim. Giderken 4-5 kilo vermiştim. Setin en çok önemsediğim kısmı giriş bölümüydü. Seyirciyi ve jüriyi her şeyin en başında yakalamak istedim. Bir de son yıllarda sıkça rastlanan abartılı DJ şovlarından ve müzik dışı gösterişlerden uzak kalmak, daha “underground” olmak istedim.
MÜZİĞİMDE BELLİ BİR KURGU YOK
Elektronik müziğin hangi türünden geliyorsun?
Yaklaşık bir senedir müzik yapıyorum, yarışma harici DJ’lik deneyimimin çok fazla olduğu söylenemez bile. Müziğe başlarken elektronik dans müziği ağırlıklı tarzlar ilgimi çekiyordu. Ancak işin içine girdikçe ve eğitim aldıkça ana akımdan uzaklaşarak daha underground müziklere yöneldim. Yaptığım müzik, sadece çalarken ne hissettiğimle alakalı, hiçbir zaman belirli bir kurgu üzerinden ilerlemiyorum. Deep House, Tech House, Techno ve Electronica türleri arasında gidip gelen bir tarzım var.
Bu birinciliğin ilerisine dair sana kattığı güç ne oldu?
Asıl yarışma şimdi başlıyor. Orada 20 dakikada yaptıklarımla SoundClash Dünya Finali’nin kazananı oldum. Bundan sonrasında süre kısıtlaması yok. Jüri ise yarışmada 3-5 kişiydi. Şimdi benim için müziğimi paylaştığım herkes jüriye dönüşüyor. Bu sebeple üzerimde büyük bir baskı var. Geçen sene bu zamanlarda sadece bir dinleyiciyken şimdi Dünya Şampiyonu unvanına sahibim. Hedeflediklerimden daha fazlasına kısa zamanda eriştim. Bir parçası olduğum Housekeeper’a yeni katılacak arkadaşlarıma yaşadıklarımı, bana kazandırdığı tecrübeleri aktarmak ve yeni şampiyonlara katkı sağlamak en büyük hedefim.
Senin gibi Miller SoundClash’e katılacak olanlara önerin nedir?
Öncelikle çok istemek! Çok istedikten sonra yapılamayacak bir şey olmadığının en büyük kanıtı kazandığım şampiyonluk. Sonra kendileri olmalarını, neyi çalmaktan keyif alıyorlarsa o şekilde hazırlanmalarını öneririm. Gerisi zaten kendiliğinden gelecektir.
