Gazete Vatan Logo

Dündar'a ağır yanıt

Başbakan Erdoğan Uğur Dündar'ın isyanına NTV canlı yaınında yanıt verdi

Başbakan Erdoğan “mahalle baskısı” kavramına katılmadığını belirterek “Ne yazık ki bizim dönemimizde alkol tüketimi daha fazla” dedi. Yasadışı dinleme konusunda ise aldığı önlemi şöyle açıkladı: Telefonda kalkıp konuşmaya gerek yok, konuşmak isteyen kalkıp bana gelsin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “mahalle baskısı” kavramına katılmadığını belirterek, “Türkiye’de alkol tüketimi bizden önceki dönemlere göre daha fazla. Fazla tüketilmesi mahalle baskısı olarak mı alınmalı. Siz bir toplumu sağlıklı yaşam için mi teşvik mi edeceksiniz. Bu anayasada var zaten. Buna rağmen ne yazık ki dönemimizde tüketim daha fazladır” dedi.

Dün akşam NTV’de canlı yayına katılan Başbakan Erdoğan, Murat Akgün, Ruşen Çakır, Mirgün Cabas ve Banu Güven’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

EKONOMİK PAKET: 53 maddelik paketler dizisi oldu. En son kredi konusunda bir paketimiz vardı. 1 katrilyonluk bir paketi açıklıyoruz. Kredi garanti fonunun attığı bu adımı takip edeceğiz. Hazinemiz bu kaynakla fona kan pompalıyor. Özellikle bankacılık sektöründe getireceği etkiyi önemsiyoruz. Arkadaşlarımız bankacılık kurumuna getirecekler.

YASADIŞI DİNLENME: Türkiye’de dinlenenler, MİT, askeri istihbarat, Emniyet istihbarat tarafından mı dinleniyor. Bunların dışında da dinlenme imkanı yok mu? Bu dinlemelerin büyük çoğunluğu savcılık müsadesiyle olan dinlemeler değil. Yasal dinleme yapılmıyorsa bunun yasal karşılığı da yoktur. Onunla yasal hak arayamazsınız. Tedbirler aldık ama karşı tedbirler de alınıyor karşı taraftan alınıyor. Ulaştırma Bakanlığımızın bazı yeni tedbirleri olacak. Bu konuda çok yenilikler oluyor. Bunları yasalarla takip edebilmek de kolay değil. Türkiye’de bir yasayı çıkarmak en büyük problem. Bunun için de Meclis İç Tüzüğü’nde değişiklik yapacağız. Şahsen aldığım önlem, telefonda kalkıp da herhangi bir meseleyi konuşmaya gerek yok. Benimle herhangi bir konuyu konuşmak isteyen bizzat kalkıp bana gelsin. Ortam dinlemesi konusunda da bulunduğum ortamlara dikkat ediyorum.


UĞUR DÜNDAR’IN TEPKİSİ: Bu iddianameyi hazırlayan Erdoğan değil, yargı. Bu sürecin içine giremem. Fakat Uğur Dündar beni ve Adalet Bakanımı eşiyle mukayese yaparak niye işe karıştırıyor? Ben mi hazırladım iddianameyi? Bunu yargı süreci düzeltecektir. Varsa var, yoksa yok. Şahsımla ilgili açıklama yapıyor. Nedir bu öfke? Ciddi manada kimyası bozulmuş durumda. Bu başlamış bir süreç. Şu anda memuriyetini güzel yerine getiriyor, yaptığı iş bu. Dürüst olmak lazım. Dürüst habercilik, geç bunları, ne dürüst haberciliği. Sadece memuriyetinin gereğini yapıyor. Seçimi farklı bir atmosfere sokma gayreti içerisinde. Bu isyanlar oradan da geliyor olabilir. Bu konuyu ne benimle ne bakanımla ilişkilendirmesi çok çirkin. Doğru değil, kendisini kınıyorum.

CUMHURİYET MİTİNGLERİ: Yargı sürecini ayırmak gerekir. Derdi olan bir insan, hangi konuda olursa olsun bana ulaşmakta zorluk çekmez. Bana, ilgili bakan arkadaşlarımıza ulaşabilir. Sivil toplum örgütleriyle en fazla bir araya gelen başbakanım. Farklı siyasi düşüncede olabilir... Gece 12-01’de kabul ettiğim sivil toplum örgütleri olmuştur. Bu mitinglere katılan örgütler de vardır bunların içinden. Talep ettikleri konuyu da çözmüşümdür. Benim onlardan ricalarımı ise yerine getirmemişlerdir. Barışa yönelik ricalarımı... Bu süreci işlettik, işletmeye devam ediyoruz. 780 bin kilometrekarede kendini hissettiren bir iktidar olmak durumundayız. Bizim farkımız sümen altı etmedik, biz yargıya bizden isteneni verdik. Şu alınmalıdır denmiştir, güvenlik güçleri onu yapmıştır. Birbirine şüpheyle bakan bir Türkiye istemiyoruz.

BAYKAL DOKUNULMAZ, BEN DEĞİLİM: Yargı sürecine yönelik değerlendirme yapmam söz konusu olamaz. Ben bu konuda Sayın Baykal kadar rahat değilim. O çok rahat müdahale ediyor. Çünkü o dokunulmazdır biliyorsunuz, ama ben dokunulmaz değilim.

GÜL’ÜN KÜRDİSTAN AÇIKLAMASI: Bu teknik bir tanım. Ama Cumhurbaşkanı böyle bir ifade kullanmadım diyorsa ben bunu tartışmam.

ONE MİNUT MARKASI: (Bu marka oldu bunun sahibi sizsiniz. Bundan memnun musunuz?) Biz hayır sahibiyiz.

RASMUSSEN’İN ADAYLIĞI: Beni aradı, birkaç gündür aramış görüşememiştik. Toplumdaki rahatsızlığı ifade ettim. NATO’nun yıpranmasını istemiyoruz, sizin de başbakan olarak yıpranmanızı istemeyiz. Karikatür krizi ile bir tepki aldılar. Müslüman ülkeler bizi aradılar. ’Sakın ha’ diyorlar. Roj TV konusunda da ’Size birşeyler söyledim’ dedim. ’Olumlu adım atmadınız’ dedim. Benim önüme Danimarka yasalarını gösterdiniz, 4 yıldır bu işi sonuçlandıramadınız dedik. Ama şimdi farklı şeyler konuşuyorlar. Uzunca bir konuşma oldu. Ayın 3’ünde bir karara varılacak. Benim bunun halkıma izah etmem öncelikli görevim olduğunu ilettim. Partimin ilkeleriyle de çelişkiye düşmemem gerekir bunun da ne anlama geldiğini takdir edersiniz.




Haberin Devamı