Şişmansanız şişman kalabiliyorsunuz!

Kanepe patatesi olmayın!

Haberin Devamı

Üzgünüm; bunu söyleyen ben değilim.
İngiltere Medikal Araştırma Konseyi’nin ‘Sağlık ve Gelişim Ulusal Anketi’ için yapılan araştırmanın sonucu: Eğer şişmansanız, hayatınız boyunca şişman kalabiliyorsunuz!
Bunun aksini ispat edenler tabii ki var, ama çok az. İngiltere’de araştırmacılar insanlar bir kez kilo aldığı zaman ne kadar egzersiz ve diyet yaparlarsa yapsın vücutlarının eski haline dönmediğini gördüler.
İstatistiklere göre; İngiltere’de her yıl 12 milyon kişi diyete giriyor. Bunların sadece yüzde 10’u gözle görülür bir başarı elde ediyor. Başarılı olanların çoğu da bir yıl içinde verdikleri kiloyu geri alıyor.
Londra Koleji Üniversite Hastanesi’nden endokrinolog Prof. Nick Finer obezitede evrimin de kısmen sorumlu olduğunu düşünüyor ve bakın ne söylüyor:
"Son 30-40 yıldır sorun olan obeziteye karşı savaşta insanlık mekanizmalar geliştiremedi. İnsanlık tarihinde yağ depolamak çoğu zaman bir avantajdı."

Yeni yükseklere izin vermeyin!

Bu benim için yeni bilgi değil aslında! Türkiye’ye döndüğüm 2002’den beri hastalarımda gözlemlediğim onlara ilettiğim bir konu: Yeni yükseklere izin vermeyin! ‘Yeni Yüksek’ aslında bir bankacılık terimi. Örneğin; Hep 56 kilo biriyseniz, 60"a çıktığınızda ve orada bir süre kaldığınızda bir şekilde beyin bunu kayıt altına alıyor belli. Ve 56"ya dönseniz bile birazcık yemeyi artırdığınızda hızla tekrar 60’lara varmaya başlıyorsunuz. O yüzden en yüksek kilonuz genetiğinizin üzerine çıkmamalı. Fazla kilo aldıkça bu ‘set noktası’ daha da yükseğe çıkıyor. Tabii bütün bu araştırma sonuçları diyet yapmanın yararsız olduğunu göstermiyor.
Çünkü diyet yapan kişi aslında daha sağlıklı bir beslenme biçimine giriyor, egzersiz yapıyor, daha az tuzlu yiyor. Bütün bunlar uzun ve sağlıklı bir yaşam için gerekli...
Araştırma sonuçlarından bir bölüm ilginizi çekebilir:
1946’da doğan 5 bin 362 erkek ve kadın doğumlarından itibaren incelemeye alınmış. 1958’de doğan 20 bin kişi de... Bu kişilerin kilosu ve tansiyonları ölçülmüş .
Her iki grup da 1980’lerde kilo almaya başlamış ve o zamandan beri de habire genişliyorlarmış. Kadınlar 30’lu yaşların ortalarından itibaren hızla kilo alıyor!
Araştırmada görülen; erkeklerde kilo artışı hayatları boyunca istikrarlı bir şekilde oluyor. Kadınlarda yavaş başlıyor.
30’lu yaşların ortalarında ani bir ivme gösteriyor. İnsanlar bir kez fazla kilo alınca sürekli almaya başlıyorlar. Bu yüzden en doğrusu insanların kilo almasını önlemek.

Kanepe patatesi olmayın!

Saatlerce TV izleyenler fazla kilolu veya şişman olmaya zemin hazırlıyorlar. Bu gibi kişilere Amerika ve İngiltere"de takılan bir isim de var: "Coach potato" yani "kanepe patatesi" (veya şişmanı)
Kanape patatesleri hem şişmanlamaya meyilli, hem de kalp hastalığı riskleri daha fazla. Çünkü insanlar TV karşısında oturdukça daha çok atıştırmalık yiyecekler yiyorlar. Tercih ettikleri yiyecekler de genelde bol kalorili, tuzlu veya aşırı şekerli, yağlı paket yiyecekler. Üstelik kanepede oturdukları veya yatarak seyrettikleri sürece harcadıkları kalori
de çok az.

Sağlıklı bir kalp için öneriler

1- Yürüyün
Özellikle karın bölgenizde yağlanma azaldıkça kalp hastalığı riskinizi azaltıyorsunuz. Kas kitlesinin artması vücudun daha fazla yağ yakmasını, glukozu daha etkin kullanmasını böylece şeker hastalığı riskini azaltıyor. Bu aynı zamanda kalp hastalığı riskinin de azalması demek!
2- Gerinme-esneme egzersizleri yapın
Bir Japon araştırmasına göre esneme-gerinme hareketleri yapan yetişkinlerin çok daha sağlam damarları olduğu gözlenmiş. Güne 10-15 dakika esneme hareketleri yaparak başlayın.
3- Omega-3"ten zengin beslenin
Omega 3 yağları kanı sulandırıyor, damar cidarlarının elastikiyetini artırıyor, damar yapısını koruyor. En önemli kaynak balık. Ayrıca kuru yemişlerden ceviz, sebzelerden semizotu yine bol bol Omega-3 içeriyor.
4- Paketlerin üzerindeki açıklamaları okuyun
Doymuş yağ tüketiminizi azaltın. LDL yani kötü kolesterolü artırdığı kanıtlanmış trans yağ ve hidrojene yağ içeren paketlerden uzak durun.
5- Güneşten yararlanın
Güneşte yeterince yararlanamayınca vücutta
D vitamini sentezlenemiyor.
D vitamini eksikliğinde ise damarların tıkanma riski ve şeker hastalığı riski artıyor.
6- Olabildiğiniz kadar ince olun
Fazla kilo her tür hastalığa davetiye çıkartıyor. Özellikle de kalp-damar ve şeker hastalığına! Vücut kitle indeksinizi (kilonuzu boyunuzun karesine böldüğünüzde çıkan rakam) 25 ve altında tutmaya gayret edin.
7- İyi uyuyun
Amerikan Tıp Birliği Dergisi’nde yer alan bir araştırmaya göre orta yaşlarda günde 1 saat fazla uyumak koroner arter kalsifikasyonlarını yani tortu birikmelerini azaltıyor. Küçük bir uykusuzluk sorunu bile stres hormonları salınımını artırıyor. Bu da arterlerin tıkanmasına yol açıyor. Eğer hep yorgun uyanıyorsanız, demek ki uykunuzu yeterli alamıyorsunuz.
8- Pozitif olun
Stres, negatif olmak, mutsuzluk tüm hastalıkların tetikçisi. Gülen, hayata gülümseyerek bakan, pozitif olmayı başaranlar vücutlarında keyif verici hormonların salgılanmasını artırıyorlar. Bu da onlara sağlık olarak geri dönüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR