Gazete Vatan Logo

Doğu'da halk teröre karşı sokağa çıktı

Terör örgütü PKK'nın özellikle son dönemlerde sivilleri de hedef alan saldırıları gerçekleştirmesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 7'den 70'e her kesimden gösterilen tepki, sokaklara taştı.

Doğu'da halk teröre karşı sokağa çıktı

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısıyla aynı aileden 5 kişinin, aynı gün Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 13 yaşındaki Aslı Aydemir ve babasının, Diyarbakır'da Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Denetleme İstasyonuna düzenlenen saldırıda polis memuru Ahmet Gülbahar (34) ve 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Utku Gülbahar'ın şehit olması yürekleri sızlatırken, vatandaşlar da bu saldırılara tepkilerini meydanlara çıkarak gösterdi.

PKK'lı teröristlerin, Diyarbakır'da, Van'da, Bitlis'te, Mardin'de ve Elazığ'da art arda düzenlendiği saldırılarda güvenlik güçleri ve sivillerin hayatını kaybetmesi ve yüzlerce kişinin yaralanması üzerine halk, huzur nöbeti, basın açıklamaları ve yürüyüşlerle terörü telin etti.

Türk bayrağını alanlar meydanlara koştu

Siirt'te 19 Ağustos'ta teröre karşı başlatılan "huzur nöbeti", 3 gün sürdü. Sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin çağrısı üzerine ellerindeki Türk bayraklarıyla Valilik önünde bir araya gelen vatandaşlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Dik dur eğilme millet seninle", "Siirt burada PKK nerede", "Teröristlere karşı omuz omuza" sloganlarını atarak, teröre tepkilerini dile getirdi.

Haberin Devamı

Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin terör örgütü PKK'nın güvenlik güçleri ve sivilleri hedef alan saldırılarına tepkisi sürerken, Elazığ'da da cuma namazının ardından toplanan ve ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyüş düzenleyen vatandaşlar, kentte ve ülkede yaşanan terör saldırılara karşı durdu.

Elazığ Valiliği ve Belediyesi tarafından düzenlenen program kapsamında 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda toplanan vatandaşlar ellerinde Türk bayrakları ile Aymet Aytar Meydanı'na kadar yürüdü.

Van'da da siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri, Elazığ, Van ve Bitlis'teki terör saldırılarına tepki göstererek terör örgütü PKK'yı kınadı. Kurtuluş Parkı'nda toplanan siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar, Maraş Caddesi'nden yürüyüşe başlayan kalabalık, 150 metre uzunluğunda Türk bayrağı açtı ve İskele Caddesi üzerinde bulunan İkinisan Polis Karakolu'nun önüne kadar geldi.

Haberin Devamı

Yürüyüşte, Kürtçe ve Türkçe "Biji aşiti, biji bırati (Yaşasın barış, yaşasın kardeşlik)", "Em Kurdın, em Tırkın, em tev bırane (Biz Kürt'üz, biz Türk'üz, biz birlikte kardeşiz)", "Jıbo zalmına biji cehennem (Zalimler için yaşasın cehennem)" ve "Kahrolsun PKK, teröre lanet", "Kahrolsun DAİŞ, teröre lanet", "Hendeğe darbeye hayır", "İşte Kürt, işte Türk, işte ümmet" sloganları atıldı.

Batman'da ise vatandaşlar, bazı siyasi partiler ve 80 sivil toplum kuruluşunca organize edilen "Teröre Lanet, Kardeşliğe Davet Yürüyüşü"nün ardından terör örgütlerine tepkilerini dile getirdi.

Vatandaşlar "artık beni öldürme" anlayışında

Müzakere ve Çözüm Platformu Sözcüsü Alaattin Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda yapılan bombalı saldırılarla vatandaşların "artık beni öldürme" anlayışı içinde olduğunu belirtti.

Bölgedeki miting ve yürüyüşlerin halkın istekleri doğrultusunda gerçekleştiğini ifade eden Parlak, bu yürüyüş ve mitinglerin bölge açısından tarihi olduğunu, daha önce bu ve benzeri eylemlerin yapıldığını görmenin mümkün olmadığını söyledi.

Haberin Devamı

Bu saatten sonra PKK'nın eylemlerine yönelik bölgeden daha farklı sesler çıkacağına dikkati çeken Parlak, terör örgütlerinin birileri adına savaş yürütmeye çalıştığını, halkın bu örgütlere isyan ederek sokaklara çıktığını kaydetti.

Parlak, "Yıllardır Kürt meselesi ve Kürtlerin temel sorunlarının çıkış noktasında olduğunu iddia eden örgüt hendek siyasetiyle beraber yürüttüğü politikanın altında bölgede ne Kürtlerle ne de bölge halkıyla irtibatlı olmadığını gösteriyor. Bunu da gören halk 'sen bunu yapıyorsan benim de yapmam gereken şey sana tepki göstermek, tepkimi de demokratik olarak meydanlara inerek gösteriyorum' dedi." şeklinde konuştu.

Bölgede hem milli irade nöbetlerinde hem de bombalı saldırıların ardından yapılan yürüyüş ve mitinglerde Türk bayrağının kullanılmasının "bizi birleştirecek nokta budur, biz aynı devlet altında yaşamak istiyoruz, devletimize sahip çıkıyoruz" anlayışının bulunduğuna işaret eden Parlak, bunun da örgütü ciddi şekilde rahatsız ettiğini ve örgütün daha fazla şiddete başvurmaya çalıştığını aktardı.

Haberin Devamı

Parlak, "Bölge halkının iradesi bunların yapacağı şiddet eylemlerine ciddi şekilde karşı gelecek." diyerek sözlerini tamamladı.

Saldırılar, vatandaşları öfkelendirdi

Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İlim Yayma Cemiyeti Batman Şube Başkanı Yard. Doç. Dr. Davut Okçu da Diyarbakır, Mardin ve Elazığ'da yapılan saldırılarda çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi vatandaşların öfkelenmesine neden olduğunu söyledi.

PKK'lı teröristlerin eylemlerini kalabalık yerleşim yerlerine taşıması sonucu çok sayıda masum insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu kaydeden Okçu, Batman'da "Teröre Lanet Kardeşliğe Davet" sloganıyla gerçekleştirilen mitinge on binlerce vatandaşın çok anlamlı dövizler eşliğinde katıldığını anımsattı.

Okçu, "Bölgemizde gerçekleştirilen miting ve yürüyüşlerde PKK, DAEŞ, HDP ve bunların başarılı olmasını dört gözle bekleyen harici dostları telin edilmiştir. Bölgemizde gerçekleştirilen PKK ve DAEŞ karşıtı yürüyüş ve mitinglerde verilen mesajlardan ilgililerin ders çıkarmasını bekliyoruz. Özellikle HDP, siyasi sorumluluğunun gereğini yapmalı ve teröre arka çıkmaktan vazgeçmelidir." ifadelerini kullandı.

Tepkiler artarak devam etmeli

Peygamber Sevdalıları Platformu Batman Sözcüsü Mehmet Beşir Şimşek de "halk adına" ortaya çıktığını savunan terör örgütü PKK'nın halkın sokaklara dökülmesinden ders çıkarması gerektiğini belirtti.

Vatandaşların kan, bomba ve ölüm istemediğini vurgulayan Şimşek, "Buna başvuran PKK'ya da 'sen bizi kahrediyorsun, sen bize hizmet etmiyorsun, bizim adımıza insan öldürme, bizim adımıza bomba patlatma, bizim adımıza kan akıtma' diyor. Eğer PKK doğru okuyabiliyorsa bu halkın böyle bir mücadelenin yanında olmadığını, halkın huzur, barış, emniyet ve selamet istediğini gösteriyor." dedi.

Tepkilerin artarak devam etmesi ve daha büyük bir sesle, kitleyle bu tür miting ve yürüyüşlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu halk bunu yaparsa belki o zaman PKK durur. PKK milletin ölümünden endişe duymuyor, çocukların kadınların parçalanmasından endişe duymuyor. Ancak ne zamanki halk gür bir sesle omuz omuza vererek sokaklara çıkarak bu bombaların karşısında durursa belki o zaman PKK durur."

Halkın yavaş yavaş uyandığını, cesaretlendiğini ve artık PKK'ya destek vermeyeceğini söyleyen Şimşek, devletin de geçmişte ve günümüzde PKK'nın mağdur ettiği kişileri göz önünde bulundurup yapılan zulümlerin hesabını sorması gerektiğini aktardı.

Vatandaşların artık kaybedecek bir şeyinin kalmadığını, teröre karşı artık dayanamaz hale geldiğini ifade eden Şimşek, halkın bu sessizliğin çare olmadığını, hep beraber bu zulme "dur" demekle olacağını anladığını kaydetti.

Halkın omuz omuza vererek sokaklara döküldüğünü, her şeyini kaybeden halkın korkacak bir şeyi kalmadığını anlatan Şimşek, "Halk, darbe girişiminden sonra halkın en büyük güç olduğunu anladı. Orada o halkın omuz omuza vererek nasıl tanklara toplara ve uçaklara karşı durup mağlup ettiğini anladı. Bir nevi halk o cesaret kazandı." şeklinde konuştu.

Tepkiler bütün Türkiye'ye yayılmalı

Cihannüma Siirt İl Temsilcisi Fatih Sevgili, bölge insanının yıllardır içinden "Kahrolsun PKK" dediğini, 15 Temmuz ruhuyla kazandığı öz güven sayesinde ise lanet ettiği teröre tepkisini meydanlarda dile getirmeye başladığını söyledi.

Halkın yıllarca içinde biriktirdiği kinini meydanlarda haykırdığını vurgulayan Sevgili, PKK'nın sivil insanların ölümüne ve şehirlerin yıkılmasına sebep olduğunu dile getirdi.

Sevgili, yapılan yürüyüş, miting ve nöbetlerin devam etmesi gerektiğini belirterek, "PKK terörüne karşı bu nöbet Siirt'te başladı. Siirt halkı gerçekten çok büyük bir iş başardı ve bu devam ettirilmeli. Diğer illere, bölgelere ve bütün Türkiye'ye yayılmalı. Devlet de millet de FETÖ'ye gösterdiği tepkinin aynısını PKK terör örgütüne de DAEŞ terör örgütüne de her türlü teröre de göstermeli. Terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur, onlara gösterilen tepkiler arasında da hiçbir fark olmamalıdır." dedi.

Terör örgütü PKK ve HDP'nin yapılan teröre tepki yürüyüşlerinden bir anlam çıkarmasını beklemediğini ifade eden Sevgili, kendilerinin taban kaybetmeme adına her türlü yalan ve iftirayı dillendireceğini belirtti.

"Halkın teröre karşı bu direnişi çok önemli"

Memur-Sen Elazığ Temsilcisi İbrahim Bahşi, 15 Temmuz'un ardından milletin vatanına ve bayrağına sahip çıktığını söyledi.

Terör örgütlerinin aynı kaynaktan beslendiğine dikkati çeken Bahşi, Elazığ İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan saldırının ardından on binlerce vatandaşın katılımıyla yürüyüş yapıldığını ve miting düzenlendiğini bildirdi.

"Teröre hayır" çağrısının daha yüksek sesle dile getirilmesi gerektiğini aktaran Bahşi, şöyle konuştu:

"Bayraklarını alan halkımız Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Zaza demeden siyasi parti ayrımı yapmadan bir araya geldi. Terörün her türlüsünü lanetlediğimizi burada dile getirdik ve tüm dünyaya duyurduk. Bunun yanında Siirt'te, Batman'da ve diğer illerimizde de gördük ki binlerce insan terörü lanetleyen mitingler düzenliyor. Terörle mücadelede başarı halkın çabasıyla, gayretiyle olacak. Biz buna inanıyoruz. Halk terörün her türlüsünü lanetlerse ve buna karşı bir tepki gösterirse Allah'ın izniyle bunların kökü kurutulacak ve terör sona erecektir. Halkın teröre karşı bu direnişi çok önemli."

Bahşi, Memur-Sen olarak 25 Ağustos'ta Van'da birçok sivil toplum kuruluşunun da katılımıyla miting düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.