Gazete Vatan Logo

Dior da Türkiye'de

Çinli butik markalara burun kıvırdı, Dior da Türkiye’de ürettiriyor...

Çin’in, Avrupalı butik markaların düşük düzeydeki üretimlerine burun kıvırmaya başlaması Türkiye’ye yaradı. Türk tekstil şirketleri kalitelerinin de katkısıyla Dior, Armani gibi devlerin üretim için tercih ettiği merkez haline gelmeye başladı.

Çin, İtalyanların ve Fransızların ‘butik markaları’nın üretimlerine burun kıvırmaya başlayınca Türkiye ilk kez Christian Dior, Armani gibi devleri kapmayı başardı. Uzakdoğu’nun küçük boyutlu üretimlere artık sıcak bakmadığını hatta ‘kovduğunu’ söyleyen TGSD Başkanı Cem Negrin, “Son birkaç yıldır Türkiye İtalya’nın işini aldı. Artık tekstil işletmeleri daha butik işler yapmaya başladı. Fabrikaların büyük bölümü de katma değeri yüksek, kâr marjı daha fazla olan ‘butik markaların’ üretimleri için çalışmaya başladı. Armani, Dior gibi markalar ilk kez Türkiye’de üretim yaptırmaya başladı” dedi. Bunun biraz da zorunluluk olduğuna dikkat çeken Negrin, “Türkiye, ABD gibi çok büyük bir pazarını kaybetti. 2.5 milyar dolarlık pazar 800 milyon dolara kadar geriledi yüzde 80’i gitti. Avrupa’nın butik üretimi çok kârlı. Yeni pazarlar da aynı şekilde. Ortadoğu da örneğin kâr marjı çok yüksek bir pazar. Şu fiyatları da bir tuttursak daha da iyi olacak” diye konuştu. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, Türkiye’nin üretim konusunda ciddi bir doluluk yaşadığını hatırlatarak, şunları söyledi: “H&M, GAP gibi büyük üretim yaptıran markalar artık fiyatları bildikleri ve çok düşük fiyat aldıkları için sizi eziyor ama butik markalara üretim yaparak 5 dolar yerine 10 dolara ürün yapma şansınız oluyor. Son dönemde butik markalara yöneldik. Türkiye üretimde kalitesini de kanıtladı. Artık Çinli bile ceketinde ‘Made in China’ istemiyor. Made in Turkey etiketi arıyor. Dünyada belki ‘Made in Italy’ etiketini geçemedik ama Türkiye bu ülkenin ardından en çok aranan etiket.”

160-170 bin işçi geri alındı

Calvin Klein’ın, Dior’un, Dolce Gabbana gibi butik markaların artık üretim üssünün Türkiye olmaya başladığını aktaran Tanrıverdi, “Türk üretici de katma değerli ürünü tercih ediyor. İtalya, Almanya, Portekiz’in markalarını çektik. Onlara terzi mantığıyla hizmet veriyoruz” açıklamasını yaptı. Bu yıl hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında 14.5 milyar doları yakalayacaklarını 2011’de ise 16-17 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşarak 2008 rakamlarını geçeceklerini anlatan Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Kriz sürecinde sektör 200 bine yakın istihdam kaybı yaşamıştı. Bunun 160-170 bini geri alındı.”

Pamuk fiyatlarında yaşanan değişimi de değerlendiren Tanrıverdi, emtia piyasalarındaki spekülatif hareketlerin her zaman olabileceğini pamuk fiyatlarındaki artışın standartlaştığını vurgulayarak, pamuktaki artışın Türk tekstili için fırsat da olabileceğini ifade etti. Tanrıverdi, “Bu sayede hammadde fiyatlarının ürünün üzerindeki maliyeti artıyor, işçilik maliyeti yüzde 20’ye geriliyor. Bu rekabet şansımızı artırır. Önümüzdeki dönemde bunun ciddi avantajını göreceğiz” dedi.

İstanbul Şubat’tan Nisan’a dünyanın odak noktası olacak

Bu yıl ikincisi 2-4 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fashion Week ile Santralistanbul’da düzenlenecek Collection Premiere İstanbul’un (CPI) toplantısına katılan Hikmet Tanrıverdi, 2011’de İstanbul’un CPI, Fashion Week ve 26 Mart-18 Nisan tarihleri arasında düzenlecek Shopping Fest’le dünyanın odak noktası haline geleceğini açıkladı. CPI’ı geçen yıl 32 bin kişinin ziyaret ettiğini hatırlatan Tanrıverdi, bu yıl ise 40’tan fazla ülkede tanıtım yapılacağını, 100’e yakın katılımcıyla geçen yılki ziyaretçi sayılarının üzerine çıkacaklarını sözlerine ekledi. CPI İcra Kurulu Başkanı Volkan Atik ise CPI’ın uluslararası moda takvimine girdiğine dikkat çekerek, İstanbul’un Avrupa kan kaybederken dünyanın gündeminde olacağını açıkladı. CPI için 1 milyon euroluk tanıtım bütçesi ayrıldığını da hatırlatan Atik, özellikle Ortadoğu CIS Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri’nden alım heyetlerinin gelmesi için çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.

‘Türkiye’nin Avrupa’dan tecrit edilmesi kabul edilemez’

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, “AB’nin henüz müzakerelere dahi başlamayan Sırbistan, Bosna Hersek ve Arnavutluk gibi batı Balkan ülkelerine karşı vize uygulamasını kaldırması, buna karşılık Türkiye’nin bu konuda antlaşmalardan doğan haklarını dahi göz ardı etmesi Türkiye’nin Avrupa’da tecrit edilmesi gibi bir yaklaşımı akla getirmektedir ve kabul edilemez” dedi. Haluk Kabaalioğlu, 14 Aralık 2010 tarihindeki AB Genel İşler Konseyi toplantısı sonuçlarına ilişkin yaptığı basın açıklamasında, “Konsey’in sonuç bildirisinde bu genel tabloya atıfta bulunulmaması ve herhangi bir yapıcı adıma yönelik fikir beyan edilmemesi düşündürücüdür” yorumunu yaptı.

Ambalajlı suda AB rakamlarını yakaladık

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı Adnan Çavuş, Türkiye’de ambalajlı su sektörünün bu yıl yüzde 3 büyüme ile 3.3 milyar lira ciroya ulaştığını bildirdi. Adnan Çavuş, 2010’da toplam üretim hacminin 9.3 milyar litre olan ambalajlı su pazarının yüzde 67’sini 6.2 milyar litre ile damacana, yüzde 33’ünü ise 3.05 milyar litre ile pet satış kanalının oluşturduğunu kaydetti. 2009 yılında 126 litre olan kişi başı tüketim oranının bu yıl 128 litreye yükseldiğini bildiren Çavuş, “Kişi başı tüketim oranı 189 litre olan İtalya, 165 litre olan Almanya, 123 litre olan İspanya ve 120 litre olan Belçika gibi AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de ambalajlı su tüketimi AB’deki tüketim seviyelerine yaklaştı” dedi.

TNT Ekspress Türkiye yüzde 25 büyüdü

TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, 2010 yılını örnek bir büyüme ile kapattıklarını belirterek, “TNT Türkiye olarak 2010’un ilk 9 ayında yüzde 24 büyüme yakaladık. Türkiye’nin GSMH’nin yüzde 9, lojistik sektörünün yüzde 10 büyüme gösterdiğini göz önüne alırsak, TNT yüzde 25 büyüme ile beklenenin çok üstünde bir performans göstermektedir. 2010 yılını yüzde 25 büyüme ile kapatacağız” dedi. 2010’un büyüme ve yatırım yılı olduğunu anlatan Yıldız, 1 Boeing 757 uçak ve 380 araç ile haftada 45 bin gönderi taşıdıklarını söyledi. Yıldız, 2011’de gönderi hacimlerini arttırmayı hedeflediklerini bildirdi.

Haberin Devamı