Din psikolojisi bilimi diyor ki: Başarının destekleyicisi olarak Yaradan’a güven

Dr. Mualla Yıldız: Çocukluk döneminde de zihnimizdeki Yaradan tasarımı kendimizle ve başkalarıyla olan ilişkimizde oldukça önemlidir. 2012 yılında yaşları 10-13 arasında değişen 560 ilköğretim öğrencisi ile yaptığım çalışmada aslında akademik başarının çocuğun manevi dünyası ile ne kadar da ilişkili olduğunu gördüğüm zaman öğretmenlik tecrübem nedeniyle aslında çok şaşırmadım.

Çocuklara bilgi aktarımı

Çalışma bulgularına göre kendini akademik olarak başarılı bulan öğrencilerin akademik başarısını zayıf bulan çocuklara göre Yaradan’a güven düzeyinin düşük, Yaradan’ın kendisini cezalandıracağına ilişkin kaygı düzeyinin ise oldukça yüksek ve Yaradan’ın kendisini desteklediğine olan inancı da zayıf idi. Çocukluk döneminde yaşanan korku gibi olumsuz duyguların kaynağına baktığımızda tek bir nedene dayanmadığını görürüz. Bunun biyolojik, çevresel, bilişsel ya da bu üç faktörün etkileşimi ile ortaya çıktığını gösteren araştırmalar vardır. Fakat en önemli aktör olarak karşımıza daha çok olumsuz bilgi aktarımı çıkmaktadır. Bu durumda Yaradan hakkında olumsuz bilgi kaynağı kim olabilir sorusu karşımıza çıkmaktadır.

Çalışma bulgularındaki diğer bir önemli ayrıntı da Yaradan’ a güven düzeyi düşük olan ve akademik başarısı da zayıf olan bu çocukların annelerinin eğitim düzeyinin çok düşük olması hatta birçoğunun okuma yazma bilmiyor olmasıdır.

Yetişkinlerin kendi yenilgi ve korkularını çocuklara aktarmaları hem akademik başarılarını hem de mutluluklarını olumsuz etkilemektedir. Çünkü çocuklara olumsuz bilgi aktarımında bulunanlar genellikle en yakınlarındaki kişilerdir. Çocuk maneviyatı üzerinde yapılan çalışmalar da çocuğun en önemli manevi destek kaynağı olan Yaradan’ın, onları yetiştirmekte zorlanan yetişkinler tarafından otorite kurmak amacıyla, tehdit kaynağı olarak gösterdiklerini ve çocuğun manevi yapısına zarar verdiklerini açıkça ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber örneği

Hz. Peygamber hırsızlık yapan bir çocuğu azarlamamış ve ona hırsızlık yapmaması için yol göstermiş ve onu terbiye etmeyi tercih etmiştir.

Hz. Peygamberin torunlarıyla oyunlar oynadığını biliyoruz. Kendisini gören bir kişinin duruma şaşırıp “On çocuğum var hiç birini öpmedim” demesi üzerine, Hz. Peygamber “Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz” diyerek durumdan duyduğu rahatsızlığı ifade etmiştir. Yaşadığı süre içerisinde Peygamberimiz çocukların bakımı ve eğitimini her zaman önemsemiş ve çocuklarına değer veren anne ve babaları da överek desteklemiştir. Kur’an’ı Kerim’de Saffat suresi 101. ayette, İbrahim Peygamberin Yaradan’a bağlılığının ve dualarının bir karşılığı olarak akıllı ve iyi huylu bir evlat ile ödüllendirildiği anlatılmaktadır. Yaradan’ın anne babalara verdiği evlatların bir armağan olduğunu bu güzel ayda bir kez daha hatırlamak oldukça mutluluk vericidir.