İnkâr edeceksin!

Haberin Devamı

Aldatılanlardan bahsettik dün. Öğrenince ne yaptıklarından falan. Bugün de aldatanlara bakalım... Ha, ille de kadın-erkek ilişkilerinde değil başka durumlarda da geçerlidir bu taktikler. Arkadaşlıkta falan...

Konu farklı olsa da, aldatanların ruh hâlleri, taktikleri birbirine benzer.

Zaten çok fazla alternatifi de yoktur...

Ya kafadan kabul ederler, ya inkâr ederler ya da üste çıkarlar...

Hepsine teker teker bakalım:

Kabul edenler...

Sayıları çok az da olsa, hem kişilik olarak hem de bir yöntem olarak şaşırtıcıdırlar. Ters köşeden vururlar.

Sen tam hazırlamışsın kendini, elinde kanıtlar, belgeler; hepsini suratına vuracaksın, “Bunlar da mı yalan?” diye...

Aaa... “Evet, bir hata yaptım, özür dilerim. İstersen giderim” deyiverir.

Haydaa...

Aslında bir söz vardır ya, “İtiraf en iyi savunmadır” diye, doğru galiba; zira bunları affetmek daha kolaydır. En azından aptal yerine konmamış olursun çünkü! Bir de ortada affedecek bir şey vardır.

İnkâr edenler...

En klasik yöntem biliyorsunuz. Yok yapmadım da, sen abartıyorsun da, yanılıyorsun da, sana yalan söylemişler de, zart da zurt da...

Affedeceksin belki ama sana affedeceğin bir done bile vermiyor ki! Sorun aslında burada. En tehlikelileri bu yöntemi kullananlardır. Çünkü vazgeçmezler. Bir daha yaparlar; iki kere, üç kere daha yaparlar. Ta ki tam teşekkül yakalanana kadar! Ondan sonra da affedilmezler zaten.

Üste çıkanlar...

En eski yöntemdir aslında! Hani eski çapkınların, “Yatakta bile yakalansan inkâr edeceksin!” yöntemi...

Çok ciddi yaşanmış hikâyeler biliriz; yazmıştım hatırlarsanız, hani otel odasının kapısını açıp karşısında karısını görünce, “Buyurun hanımefendi, kimi aramıştınız?” diyenleri falan, biliriz.

Adamı kendinden şüpheye düşürürler.

Sonra ne mi olmuş?

Valla hatırladığım kadarıyla, adam resepsiyonu arayıp karısını şikâyet etmişti, “Kadının biri beni rahatsız ediyor, uzaklaştırın” diye... Sonra da evde üste çıkmaya devam... “Saçmalama hayatım, ben o otele bile hayatımda gitmedim“ diye hem de!

Pes! değil mi?

E, öyledir bunlar. Sanırım önce kendileri inanıyorlar.

Zaten başka türlü olmaz.

Olamaz!

DİĞER YENİ YAZILAR