Öpüşmeyi aradan çıkarsak!

Haberin Devamı

Ne zamandır aklımda...

O zamandan beri yazayım diyorum ama konuyu nasıl bağlayacağımı bilmiyorum.

En iyisi ben yazayım, siz bağlayın!

Aslında hangisinin doğru olduğuna karar veremedim.

Konu güzel.

Eğlenceli...

Şimdii...

Bundan birkaç ay önce okuduğum şu:

“Öpüşme gerginliğini ortadan kaldırdığınız anda geceniz daha güzel geçer. Çünkü eninde sonunda gerçekleşecek bir şey için bütün gece siz de, karşınızdaki de ‘Ne zaman?’ sorusuyla kıvranmamış olur.”

Yani “Aradan şu öpüşme gerginliğini çıkarın, rahatlayın” diyor. İşte soru bu:

Öpüşme gerginliğini çıkarmalı mı, çıkarmamalı mı?..

Oraya giden yol... Mu?

Geceyi zevkli kılan o gerginlik mi?

Hatta geceyi götüren asıl unsur...

“Öpecek mi, öpmeyecek mi?”ler...

“Öpsem mi öpmesem mi?”ler..

Asıl heyecanlı olan bu mu? Oraya giden yol mu?

Yoksa... Bu işin sonu...

“E, aradan dışarıda yemeği falan çıkarın o zaman! Direk yatağa... Hiç gerginlik kalmasın!”a kadar gider mi?

Durun, hemen karar vermeyin.

Böyle durumlara düşünerek karar verilmez. Yaşaman lazım!

‘Sen sus, gözlerin konuşsun’ gibi oldu ama! Yok yok, “anlatamam, görmen lazım” gibi... O zaman gelin yaşayalım...

İkisini de...

Direksiyonun başında!

Mesela akşam seni almaya geldi. Abartmayalım, eve falan gelmesin, sen aşağıya in. Arabaya binince “Merhaba öpücüğü” var ya, onu metamorfoza uğrat!

“Merhabaaa...” de ve dudaklarından öp!

N’olacak ki?

Adam “O-hoo.. Bu iş bitti arkadaş“ deyip yayılacak seni yemeğe bile mi götürmeyecek?

E, daha iyi! Hiç olmazsa öpüşme sonrası, dana nasıl oluyor görmüş olursun.

Ayrıca hemen öptün diye, o gece daha ileri gitmek zorunda da değilsin.

Ama belki sen de o da gerginlikten kurtulup, gecenin tadını çıkarırsınız. Hatta gece daha neşeli bile geçebilir.

Gidişat değişti bir kere!

Sen direksiyonun başına geçtin. İstediğin yere çevirirsin! İstersen en yakın kavşakta indirir, istersen evin önüne park edersin.

Veya bir de “iyi geceler öpücüğü” verir, “görüşürüz” deyip arabadan inersin.

Ve her şey daha heyecanlı hâle gelebilir.

Mi?

Şimdi sahneyi yeniden yaşayalım; öteki versiyonuyla. Arabaya bindin ve danayı dudaklarından öptün. Ama tabii önce bir “Merhaba” de istersen!!

N’olacak ki?

Adam geceyi kısa tutmaya çalışacak, bir an önce bitirmeye odaklanacak. Aklı fikri artık sadece ve sadece orada olacak. Hem de gereksiz bir özgüvenle...

Üstelik “Nasıl olsa bu iş olacak” diye kıçı kalkacak ve havaya girecek.

Gidişat değişecek!

Mi?

DİĞER YENİ YAZILAR