Tatil kadını...

Haberin Devamı

Tatil erkeklerine salladık, sıra tatil kadınında!

Böyle de tarafsız ve hakkaniyetliyimdir!

Açık açık yazıyorum: Tatil kadını da gıcıktır.

Mecburen...

Zira tatile çıkan kadının bütün düzeni bozulmuştur. Yaşam alanı dağılmış, daralmıştır.

Bu da onu sinir eder.

O da böylece sinir olur!

Çünkü tatildeki kadın kendisi değildir! Ya da şehirdeki...

Yani ikisinin arasında dağlar kadar fark vardır.

Maddi manevi...

Ama daha çok fiziki...

3 - 0 geriden başlar

Bu yüzden hemen hepsi gözlük takar.

Düşünsene, saçlar fönsüz dolayısıyla abuk sabuk, surat fondötensiz...

Göbeği, selüliti ortada...

E, topuklu ayakkabı da yok. (Umarım!)

Savunmasızdır yani...

Fiziken mağlup başlar tatile...

Aslında artıları da çoktur ama eksiler bunları görmesini engeller.

Manen...

Evet manen de 3-0 geriden başlar tatile...

Birinci golü eşinden/ sevgilisinden yemiştir.

Eşiyle çıkıyorsa... O zaten, penaltı! Sevgiliye gelince: Ya sevgilisi ekmiştir ya da tatilde burnundan getirmektedir.

İkinci golü, arkadaşından/arkadaşsızlığından...

Tatile birlikte çıkabileceği bir arkadaşı yoktur. Ya da kime el attıysa boşa çıkmıştır. Sonunda ailesinin yanına ya da ailesiyle tatile çıkar. Sorunca da...

“Ya bizimkileri yalnız bırakmadım!” der.

Oldu! Biz de inandık!

Sanki bıraksan, dillere destan bir tatil yapacak!!!

Üçüncü golü de, beklentilerinden...

Ya otel kötü çıkar, ya hava, ya deniz ya kum...

Ya da insanlar... Yani görmek istediklerini göremez.

Bu işin sonu belli...

Tek başına tatili becerebilen veya tatilin tadını çıkarabileceği bir arkadaş bulabilenler bir elin parmaklarını geçmez.

Ama şimdilik...

Bu tatiller böyle iğrenç geçe geçe iyi tatilin peşine düşüleceğine inanıyorum ben.

Bu işin sonu belli:

İnsanlar tek başına tatil yapmayı öğrenecekler. Sonra da bunun tadını çıkarmayı...

Hem kimbilir, belki hayallerindeki tatile ve/veya insanlara o zaman ulaşacaklar.

Belli mi olur?

“Amma yazdın ha! Senin tatilin ne ki bu kadar atıp tutuyon!” diyenler olacaktır.

Cevabım hazır:

“Çok tatil yaptım! İyisini de kötüsünü de yaşadım. Uzununu da kısasını da bilirim” diye başlarmışım...

Yok, yok... Cevabım kısa ve net:

“Tatilin iyisi - kötüsü yoktur!!!”

DİĞER YENİ YAZILAR