‘O zaman cuma gecesi buluşalım...’

Haberin Devamı

Kadınları etkilemek hem çok kolay hem de çok zordur. Galiba kadının etkilenmek isteyip istememesiyle ilgili... Hani canı istiyorsa aptal bir bakıştan bile kalbi çarpmaya başlar, istemiyorsa...

Ama bazen de hiç aklında yokken hatta belki de ilgi alanı dışındayken, bir hareketiyle bir adamdan hoşlanmaya başlayabilir.

Öyle bir şey söyler, öyle bir şey yapar ki, günebakan çiçeği gibi ona dönersin.

Aklınla ve bedeninle...

Etkilenirsin...

Amma yazdım, canım çekirdek istedi!!

Heh hee...

Olsa da yesek, çıtır çıtır!

Taze olacak!..

Cıvıtmayalım...

Ama şunu da yazayım da, öyle; çekirdek taze olacak!

Kocaman görünüp de içi boş çıkmayacak! Hele hele acı hiç olmayacak!

Hep sonuncusu acı çıkar ya... O acı tadı bir türlü geçiremezsin; su mu, hiçbir şey kesmez. Üzerine bir çekirdek daha denemeye korkarsın; hani o da acı çıkarsa diye...

Şimdiki kadınlar ve erkeklerin hâli gibi!

Ama olsun, bir süre sonra o acı geçer. Ve canın bir gün yine çekirdek ister.

Günebakan çiçeği gibi bir güneşe dönmeyi ister. Güneşsen sana hasret bir günebakan çiçeğini özlersin...

Etkilemek, etkilenmek istersin.

Biz etkilemekten başlayalım...

Dün okudum; Heja Bozyel, Woody Allen filmlerinden örneklerle kadınları etkileme dersleri vermiş. Ben de biraz karıştım tabii... Bakın:

1- Sıkıcı olmadığınız sürece ısrarcı olmaktan kaçınmayın: 1972 yapımı “Play It Again Sam“ filminden diyalog:

Allen: Cumartesi gecesi ne yapıyorsun?

Kadın: İntihar etmeyi planlıyorum.

Allen: O zaman cuma gecesi buluşalım?

(Kesinlikle seksi bir cevap! Peki, en iyi ilk buluşma günü hangisidir?)

2- İyi dans edin, dans ettirin ama dans etmenin deli gibi kalça sallamak olmadığını bilin. Örnek: “Everyone Says I Love You“ filminin son sahnesi.

(Zaten ilk yatıştan sonra bir daha dans etmezsiniz!)

Jestler garanti...

3- Öpüşme gerginliğini ortadan kaldırdığınız anda geceniz daha güzel geçer. Çünkü eninde sonunda gerçekleşecek şey için bütün gece siz de karşınızdaki de “Ne zaman“ sorusuyla kıvranmamış olur. Örnek “Annie Hall“ filminde Allen ve Keaton’ın ilk buluşma sahnesi. Allen bu sahnede “Bana bir öpücük ver” derken her şeyi çok güzel özetler.

(Bu konu çok su kaldırır. Hemen öpünce öpüşme gerginliği mi ortadan kalkar yoksa öpüşmeye giden yolda yapılanlar mı? Sonra tartışalım.)

4- Çok erken ya da çok geç olmamak şartıyla yapacağınız teatral, dramatik hatta klişe jestler her kadını etkiler. En modern olanı bile. Örnek, “Manhattan“ filmi.

(Evet, etkiler.)

5- Hayal ettiğiniz şey aslında hiç de sizin hayal ettiğiniz gibi olmayabilir. Ömrünüzü film kahramanı ya da dergi kapaklarını süsleyen bir kadını beklemekle geçirmek istemiyorsanız, çevrenizdeki kadınları fark edin. Elinizdekiyle yetinmek değil bu, gerçeklerle yüzleşmek. Çünkü siz de bir Marlon Brando değilsiniz ve olmayacaksınız. Örnek: “Whatever Works“ ve “Midnight In Paris“ filmleri.

(Tamam aynı şey kadınlar için de geçerli, kabul!)

Tabii canınız çekirdek istiyorsa...

DİĞER YENİ YAZILAR