Yeni eylemci portresi...

Haberin Devamı

Şortlu kızlar...

Elbiseli genç kadınlar...

Yırtmaçlı elbiseler...

Kolsuz tişörtlü, jean pantolonlu delikanlılar...

Dövmeler, makyajlar...

Şapkalar, bandanalar...

Eyleme bak!

Daha doğrusu,

Eylemciye bak!

Bizim bildiğimiz eylemci, parkalı, birbirine benzeyen benzemeye çalışan erkekler ve uzun etekli uzun saçlı, makyajsız ve bakımsız kızlardan oluşurdu.

Değil mi?

Belki onlar, bir ideolojinin parçası olduklarından böyleydiler...

Hatırlasanıza, bakınca saçından, bıyığından, paltosundan kim olduğunu anlardınız!

Ne tuhaf(!)mış!

Nasılsa, öyle...

Bir de şimdikilere bak...

Hepsi pırıl pırıl...

Hepsi farklı!

Eyleme gidiyorum;

Belki düşerim diye şortunu çıkarmıyor, koşarken açılır diye yırtmacından vazgeçmiyor.

Neyse, meydanda da o!

Kılık değiştirmiyorlar.

Ne “Yanlış anlaşılırım” diye ne de “Uygun olmaz” gibi yapmacık ve ahlakçı bir tavırları var!

Muhtemelen kılık değiştirmeyi ahlaksızca buluyorlar...

Hatta bence bunun üzerinde düşünmemişlerdir bile...

O kadar doğallar.

Öyle ki, kendini “Eyleme giderken etek mi giyilir?” diye düşünürken yakaladığında sen utanıyorsun!

Ya delikanlılar...

O eski sağcı-solculardaki maço tavrın esamesi yok!

“Kadınım” sendromunu falan... Belki de bunu zaten hiç bilmiyorlar...

Yırtmaçlı sevgilisiyle meydana gelmiş, basınçlı suyu yerken ona sarılıyor!

Fotoğraf bu!

İşte o fotoğrafta ne bir ideoloji, ne dış mihrak ne de bir parti var!

Sadece ve oldukları gibi kendileri var!

Bu gençlere bakınca

Kendi olmayanlar zaten o kadar açık seçik ortada ki!

Duran adamların karşısına geçmişler:

Onlar da genç.

Üstlerinde bir örnek, üzerinde “Duran adama karşı duran adam” yazan beyaz tişörtler giymişler.

Bir nevi üniforma...

Eskimiş bu tavrı görünce

üzüldüm. Keşke daha yaratıcı olabilselerdi...

Bunu dalga geçmek için

yazmıyorum, gerçekten böyle düşünüyorum.

Duranların karşısına durarak ve üniformalı değil de, daha üst bir tavırla çıksalardı...

Neyse...

Kızlar fıstık gibi, kadınlar kadın gibi!

Erkekler, erkek gibi değil, “insan” gibi...

Yeni eylemcilerimizi seviyorum.

Kimsenin yadırgamadığı gençleri, 68 kuşağı televizyondan izliyor,

X jenerasyonunun yarısı meydanda, yarısı pencerede tencere tava

çalıyor...

Bu gençlere bakınca...

Her şey bir tarafa, insanın içinden; “Şimdi eylemci olmak vardı anasını satayım...” diye şarkı söylemek gelmiyor mu?

Geliyor!!!

DİĞER YENİ YAZILAR