Havada karada aşk

Haberin Devamı

Küçük aşklar nerede başlar?

Dün, küçük aşkçıları anlattıktan sonra tam da burada kalmıştık...

Nerede başlar?

Bunun tek cevabı var:

Her yerde...

Ama en çok...

Şimdi size geçenlerde Hürriyet Gazetesi’nde, Uğur Cebeci‘nin hazırladığı Kokpit sayfasında okuduklarımı aktaracağım...

Tabii araya karışarak...

Evet, bilin bakalım insanlar en fazla nerede flört ediyorlarmış?

- “Gece kulüplerini, barları unutun. En fazla flört uçaklarda yaşanıyor. Yapılan araştırmalar, yolcuların yüzde 45’inin havada bakışarak flört ettiklerini ortaya koyuyor. Özellikle uzun uçuşlarda bu oran daha da yükseliyor.”

Buyrun buradan yakın!

Ne işiniz var barda, gece kulübünde?

Canın flört etmek mi istiyor? Al bir uçak bileti, zaten artık ucuz da, takıl takılabildiğin kadar!

En ucuz bilet nereyeyse artık...

- Akşam n’apıyorsun? Dışarı çıkalım mı?

- Yok, ben şehirlerarası uçucam...

- Ne? Hayırdır???

- Hiiiç... Öylesine gidecem işte...

- !!!...

Ama benim tavsiyem, dış hatlara gitmeniz.

Orada da, kadınsanız kuzeye, erkekseniz İtalya tarafına uçanlara takılmayın derim, pek şansınız olmaz!

Habere dönelim, bakalım başka neler var:

- “Yolcuların yerden 10 bin metre yüksekte, basınç farkıyla metabolizmalarının farklı çalışması sonucu flört etme isteklerinin yükseldiği ileri sürülüyor.”

Tıh!

Olayın basınçla masınçla ilgisi yok!

O metabolizma, evden uzaklaştıkça hızlanmaya başlar. Ne ka uzak, o ka hız...

Ayrıca kadın yolcuların çoğu uçakta flörtü daha romantik buluyormuş.

Bulur tabii...

Danaların mecburen de olsa, medeni davrandıkları tek yer orası herhalde!

Uçak yolcuları arasında yapılan ankette, katılımcıların yüzde 45’inin uçuş sırasında diğer yolcularla, bir kısmının da kabin memurlarıyla bakıştığı, küçük flörtler yaşandığı ortaya çıkmış.

Bunu da yeni ortaya çıkardılar ya, aferin!!!

Ama olayın nasıl geliştiğini çok tatlı anlatmışlar:

- “Genellikle yolcu daha havalimanına geldiğinde etrafına bakmaya başlıyor. Eğer beğendiği yolcuyla aynı yere uçuyorsa, check-in kontuarında oturacağı koltuğu öğrenmek için görevliyle yaptığı konuşmalara kulak kabartıyor. Sıra kendisine geldiğinde o yolcunun yanına oturmak için görevliye ısrarcı bile oluyor. Uçağa bininceye kadar takip süreci sürüyor.”

Aynen böyle olmaz mı?

Bir o bakar, bir sen bakarsın...

Bir şekilde birbirinizi takip edersiniz.

Uçağa binersiniz mesela; sen öndesindir, yerini bulur oturursun. O hemen kendi numarasına bakar, senin yanın mı diye kontrol eder.

Sen de beklersin.

Heyecanlı, tatlı bir andır o.

Buraya kadar çok güzel anlattık ama gerçeği söylemek zorundayım:

Yüzde 90, o başka bir yere oturur.

Maalesef.

Artık, inişi beklersin.

Ayağa kalkınca yine birbirinizi bulursunuz. Bakışlar ve takip sürer. Ta ki, birinden biri arabaya binip gidene kadar...

Ha, şanslı günündeysen başına güzel şeyler gelebilir.

Uçak rötar yapar ve aynı uçakta hoş biri vardır.

Olur mu olur...

Zaten bakın, flörtçü yolcular rötarlardan hiç şikâyet etmiyormuş. Bunu bir tanışma nedeni olarak görüyormuş. Onlar genellikle sohbeti koyulaştırmak için havalimanında beklerken bir şeyler içmeyi teklif ediyormuş. Yolculuğun sonuna kadar, yani inilen havalimanından ayrılıncaya kadar bu süreç devam ediyormuş.

Ohhh...

Hadi yine iyisiniz!!!

Ancak...

Bu girişimlerin sadece yüzde 8’i bir ilişkiyle sonuçlanıyormuş. Zaten geriye kalan ya evlidir ya da evli!

Yine de yılmayalım.

Küçük aşklar her yerde başlar.

Ama tek bir yerde biter!

DİĞER YENİ YAZILAR