Dersler çıkaracağınız bir dizi SNOWFALL
Los Angeles’ta 1980’li yıllarda sokak çeteleri arasındaki savaşı konu alan Snowfall, her pazar gecesi FOXCRIME’de. Meksikalı suç örgütü liderinin kızı Lucia, genç sokak girişimcisi Franklin’in engebeli hayatı ve o dönemin sokak kültürü dizide anlatılıyor. Dizinin yaratıcısı ve baş yapımcısı John Singleton, oyuncuları Damson Idris, Michael Hyatt ve Emily Rios ile yapımı konuştuk
Uyuşturucu gibi ciddi suçları konu alan bir dizi ile karşımızdasınız. Snowfall bu tür yapımlara daha önce görmediğimiz ne gibi şeyler katacak?
John Singleton: Bizim bu programla sunduğumuz ironi bir nostalji programı yapmamız. Programın konu aldığı ortamda büyüyen, bunun etkilerine tanık olan ve yaşananlardan dolayı mağdur olan büyük bir kitle var. Biz bu zamanları en iyi zamanlar ve en kötü zamanlar olarak anıyoruz. Yaptığımız şeyin oldukça farklı olduğunu düşünüyorum çünkü uyuşturucu satıcısı olmayı yüceltmiyoruz, yokluktan zenginliğe giden kestirme yolu ve ardından gelen çarpışma ve yıkımı gösteriyoruz. Konu üç ana karakter etrafında dönüyor. Biz o karakterleri isteklerinin ve ihtiyaçlarının peşinden giderken görüyoruz ve yavaş yavaş kişisel çöküşlerine doğru ilerlemelerini izliyoruz. Kentsel bir bakış açısıyla incelediğimizde ise yalnızca içinde bulundukları çevrenin yavaş yavaş bozulmasını görmüyoruz, aynı zamanda karakterlerin aile yapılarındaki çözünmeyi de görüyoruz.
Sizce program neden bu kadar çok izleyiciyi kendisine bağladı?
John S: Bu tür zamanlardan geçmiş birden fazla nesil var. Kimi o zamanları hayatlarının en güzel yılları olarak değerlendiriyor, kimiyse geçmişe ürpererek bakıyor. İnsanlar (o dönemlerine dair) karışık hislere sahipler. Aynı zamanda programı popüler kültür bakış açısıyla takip eden yepyeni bir nesil var çünkü karakterlere ve gerçekleşen olaylara verilen referanslar hip-hop müzik ve pop kültüründen. Programda geçen olayların çoğunun tarihi müzik tarihiyle, daha net söylemek gerekirse son 30 yılın Batı Yakası hip-hop’ıyla örtüşüyor. Bu programı şans eseri keşfetmiş gençlerin daha önce duymuş oldukları ancak anlatılmamış ya da canlandırılmamış bu kültürü şaşırarak izlediklerini düşünüyorum.
Aileler için bilgilendirici de
Damson sen peki karakterini nasıl görüyorsun?
Damson Idris: Franklin Saint bir sokak girişimcisi ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak istiyor. Benim için karakterin en ilginç noktası bu. Franklin gibi bir karakteri canlandırırken ortak düşünce onu bir gangster gibi göstermek oluyor. Ancak hikaye 1983’te geçiyor ve o insanların 2017’nin nasıl olacağına dair herhangi bir fikri yok.
Michael, karakterin Cissy ve Franklin’in annesi olarak karşılaştığı zorluklarla kendini nasıl özdeşleştiriyorsun?
Michael Hyatt: Bir anne olarak ailenin dağıldığını görüyorsan senin de dağılmaman mümkün değil. Bu denli yatırım yaptığı bir şeyin kendi kendisini yok ettiğini görmek onun için çok zor. Ancak bunun olması gerekli. Her ebeveyn kötü tecrübelerden kaynaklanan bu tür süreçlerden geçiyor. Çocuğun tökezlediğinde kendisini ayağa kaldırıp onu üzerinden silkelemesini sağlayabilecek kadar sağlıklı ve güçlü bir temel verdiğini umuyor insan. Ancak bunu yapamasa da onu serbest bırakmak zorundasın çünkü çocuğuna sonsuza kadar bebek bakıcılığı yapamazsın. Kendinde ondan uzaklaşacak cesareti bulmalısın ki o da kendini bulabilsin.
Kadın bir haydut izleyeceksiniz
Emily, canlandırdığın karakter Meksikalı bir uyuşturucu kartelinin kızı. Onun bu kadar ileri gideceğini tahmin eder miydin?
Emily Rios: Bir kadının haydut olarak resmedildiğini görmek oldukça ender bir durum ve karakterim ahlaki açıdan sorgulanabilecek birçok şey yapıyor. Ancak karakterin heyecan verici yanı da bu. Sanırım izleyiciler de bu nedenle onu seviyor. Onunla ilgili harika olan şey kendisinin ana karakteri ve kendisinin kahramanı olabilmesi ve aynı zamanda en azılı düşmanının da yine kendisi olması. Bunlar canlandırması güç roller ve o tüm bu rolleri eş zamanlı barındırıyor. Senaryo ne yaptığı kısmına geldiğinde çok şaşırmıştım. Gözünü kör eden hırsı onun aleyhinde çalışıyor ve erkeklerin egemen olduğu bir dünyaya hakim olmak istiyor. Ben de seyirciler kadar şaşırmıştım.
Programla bize ders çıkaracağımız bir hikaye mi anlatmak istiyorsunuz?
John S: Yapmaya çalıştığımız şey bir zaman aralığı hakkında yorum sunmak. Eğer birileri günümüzle örtüştüğü noktaları görüp programdan ilham alırsa bu harika olur. Siyahi bir birey olarak, geçmişte birden fazla neslin suçlu ilan edildiği zamanla karşılaştırıldığında güncel olayları idare etme yöntemlerini bir derece kabul edebiliyorum. İnsanların Snowfall’u izleyeceğini ve bu tür güncel krizleri yönetecek kişilerin de geçmişte yapılanları görerek onları tekrar etmeyeceklerini umuyorum.
