Gazete Vatan Logo

Davutoğlu: Koalisyon görüşmelerinin parçası olmayacaktır

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti grup toplantısında konuştu.

Davutoğlu: Koalisyon görüşmelerinin parçası olmayacaktır

Muhalefet partilerinin koalisyon tavırlarını eleştiren Davutoğlu, AK Parti'nin tercihinin erdemli olacağının altını çizdi. Erdoğan'ın koalisyon görüşmelerinde yer alamayacağını da söyleyen Davutoğlu; "Cumhurbaşkanlığı makamını rencide edecek hiçbir müzakerenin içinde olmayız" dedi.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

* Hiçbir milletvekilimiz parmak kaldırma makinesı değildir.

* 3 Kasım 2002 Türkiye için bir dönüm noktasıydı. Muhtar bile olamaz dedikleri kurucu genel başkanımız Mart 2003'te bu kürsüden Başbakan olarak seslendi.

* Ülkemizi hiçbir maceraya sokmadık.

* Biz yasakları kıra kıra geldik. Bundan sonra da prangaları, yasakları, vesayetleri kıra kıra yola devam edeceğiz.

* Kapatma davası sürecinde bile milletin hiçbir meselesini ertelemedik.

* Keşke kimse bizim kapımıza gelmeseydi, keşke kimse evinden ayrılmasaydı. Biz bu insani çizgimizi sürdüreceğiz.

* Erdemli davranış, kim haksızlık yapıyoruzsa adaletin insanının sesi olmasıdır. Attığımız her adımda erdem vardı.

* Toplantılar sonunda şükrettim. 'Elhamdülillah' dedim; ne kadar erdemli, ne kadar dürüst bir grubumuz var dedim.

Haberin Devamı

KOALİSYON ELEŞTİRİLERİ

CHP: BLOK NE DEMEK?

Ama diğer partilere bakalım. Eleştirmek kastıyla söylemiyorum. Milletimizi şahit kılmak için söylüyorum. CHP, günlerdir başka partilerin ne yapması gerektiğini incelemekle meşgul. Kendilerinin yüzde 25 aldığı gerçeğini unutup, yüzde 41’in hiçe sayıldığı bir koalisyon nasıl oluştururuz ile meşgul. Yüzde 60’lık bir blok açıklaması… Blok ne demek? Yüzde 60’lık blok demek, karşıda da yüzde 40’lık blok var demek kutuplaştırıcı dilin en ağırı değil mi? Çünkü onların meselesi AK Parti ile ilgili. Bütün formülleri Kılıçdaroğlu ortaya koyuyor kendince. Yüzde 60 nereden çıkıyor? Parlamento dışındaki partilerin oylarını da oraya koyuyor, bizden de yüzde biri kendi tarafına alıyor. Bunlarla blok yapıyor. Gelin buradan Kılıçdaroğlu’na, bu kutuplaştırıcı dili zihninden gönlünden çıkarsın da ondan sonra bizimle konuşsun, ya da biz geldiğimizde ona göre bizimle konuşsun. Biz Mevlana’nın felsefesiyle gel diyerek yola çıktık.

MHP'YE: RETÇİ BİR TAVIR

Haberin Devamı

MHP. Daha ilk geceden tam bir öfkeyle, bütün diğer partilere yönelik bir dil. Arkasından o günden bugüne retçi bir tavır. Siyaset ret etme sanatı değildir. En doğru kabulü, milletin kabulüne dönüştürme sanatıdır. Yeni tabloyu okumadığınız her dönemde yaptığınız her hata ile bir sonraki siyasi döneminizi daraltırsınız. İşte koalisyon görüşmeleri öncesinde, MHP ile bir değerlendirme yaparak, muhasebeci bir tutum, ülke geleceğiyle ilgili kritik ortamda, gelecekle ilgili atılması gereken adımları ele alacak bir tutum benimsemesini tavsiye ediyoruz.

HDP'YE: TERÖRE AÇIK TAVIR SERGİLEMEK ZORUNDA

HDP. Baktığınızda seçim kampanyasında dillerinden, Batı'da barış, Doğu'da şiddet söylemi çıktı. Şimdi işte sınama vaktidir. Bu ülkenin siyasetinde yer edineceklerse, önce her türlü teröre açık tavır sergilemek zorunda. HDP’den beklediğimiz, milletin beklediği barış sözcüklerine kanarak onlara oy verenlerin beklediği öncelikli tutum, PKK terörüne karşı nerede durdukları tutumudur. Ama milleti bir kez aldatırsınız, iki kez belki aldatabilirsiniz ama daima aldatamaz. Ya şiddet ya demokrasi, ya terör ya barış. İkisi bir arada olmaz.

Haberin Devamı

"ADAYIMIZ İSMET YILMAZ"

İki konunun altını çizmek istiyorum. Birincisi Meclis Başkanlığı seçimleri. Değerli adayımız burada, sayın İsmet Yılmaz. Siyasete girmeden önce de tanışmaktan büyük onur duyduğumuz dava arkadaşımız. Hiç kimsenin gönlünü kırmamış, her zaman tevazunun sembolü olmuş dava arkadaşımız. Sayın İsmet Yılmaz’ı aday gösterirken de bütün kurullarımızda, sizlerden aldığımız değerlendirmeleri birlikte ele alarak bu sonuca ulaştık. Ve o gece, Perşembe gecesi sizlerle yaptığımız iftar sonrasındaki tabloyu paylaşmak istiyorm ki, erdemli davranış nedir bütün alem görsün.

'NACİ AVCI'YA DA SORDUM AMA...'

En büyük onayı almış iki arkadaşımızı davet ettim, sayın Nabi Avcı ve sayın İsmet Yılmaz. Önce her biriyle ayrı ayrı konuştum. İkisi de diğer arkadaşım bu göreve daha layıktır. Yarabbi dedim bu ne güzel bir topluluk. Bu toplulukla tarihe ebediyete yürünür. Şunu da ifade edeyim. İsmi geçen bir çok arkadaşımız oldu. ama emin olun yine gururla söylüyorum, o arkadaşlarımıza da teşekkür ederek söylüyorum, bana gelip de kendini göstermesi için kulis yapması konuşması söz konusu olmadı. Ben biliyordum isimleri geçen çok sayıda arkadaşımız da bunu hak ediyordu. Ama ne bir kulis, ne bir hizipleşme oldu. işte AK Parti grubunun erdemli davranışı budur, erdem buradadır.

Haberin Devamı

ERDOĞAN AÇIKLAMASI

İnşallah Meclis Başkanı seçildikten sonra cumhurbaşkanımızdan görevi alacağız. Burada nasıl Meclis Başkanlığı koalisyon ile irtibatlı değilse, Cumhurbaşkanlığı makamı da koalisyon görüşmelerinin parçası değildir olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamını rencide edecek hiçbir müzakerenin içinde olmayız. Bunu da erdemli davranışın, 17 Mayıs 2001’de bu hareketi erdemlilier hareketi olarak başlatan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saygımızın bir gereğidir.

"YUNANİSTAN'IN EKONOMİK KRİZİ AŞABİLMESİ İÇİN ELİMİZDEN NE GELİRSE YAPMAYA HAZIRIZ "

Yunanistan ekonomik kriz içindeyken, 2011’den itibaren Yunanistan ile işbirliği konseyini bu mantık içinde gerçekleştirdik. Son ziyaretimde, sayın Çipras ile görüşmüştüm. İfade etmiştim. Biz Yunanistan’ın güçlü olmasını isteriz.

Ege’nin barış gölü olmasını isteriz. Kıbrıs’ın çözülmesini isteriz. O yüzden Türkiye her türlü işbirliği teklifine olumlu yaklaşacaktır. Ama tabi Yunanistan’ın iç şartları nedeniyle bu mümkün olmadı.Yunanistan’ın ekonomik krizi aşabilmesi için elimizden ne gelirse, turizm ticaret alanlarında ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu çerçevede de Yunanistan’ın ekonomik sorunları karşısında, birlikte atabileceğimiz adımları, karışlıklı oturup konuşmak üzere, daha önce planladığımız işbirliği konseyi için Yunanistan’a gideceğiz.

SURİYE'DE YAŞANANLAR

Sınır ötelerimizde ortaya çıkacak, gelişmeler karşısında da kayıtsız kalmayız. Değil bir yıl bir gün bir ay bir dakika dahi bir saniye dahi bu yürütmek için imkan varsa, alınması gerekn kararları alırız. Suriye’de yaşananları yakından takip ediyoruz. DEAŞ terör örgütüne de suriye rejimine de karşı çıktık. DEAŞ’ı ilk terör örgütü ilan eden ülke Türkiye’dir. Biz 10 ekim 2013’te terör örgütü ilan ettik. Şimdi Türkiye’ye karşı uluslararası bir algı oluşturmak isteyenler bizim bu örgütle adımızı yanyana zikretmeye kalkıyorlar. Bizim adımızı hiçbir terör örgütüyle kimse yazamaz. Yazamadı, yazamayacak. Ama bu iddialarda bulunanların, terör örgütleriyle adları yanyana yazılmıştır. Biz DEAŞ’a karşıyız, El Kaide’ye karşıyız. Her türlü terör örgütüne karşıyız.

"KANDİL'E SESLENSİNLER"

Kandil’e seslensinler ve teröre karşıyız desinler. Açık bir iftirayla, açık bir saldırıyla açık söylüyorum bu türkiye’ye dönük bir saldırıdır. Bu iddiayı delilsiz şekilde gündeme getirenler, uluslararsı saldırının bir parçası olmuşlardır. Biz teröre karşı da, terörü savunanlara karşı hangi dilin konuşulacağını çok iyi bliriz.

Bu bazen kürtler, bazen Türkmenler, bazen araplar. Herkes kendi etnik grubuna dönük çağrı yaparsa, o zaman parçalanma başlar. Biz Suriye’ye dönüp baktığımızda ne kürt ne arap ne alevi ne sunni görürüz. Sadece komşu suriye halkını görürüz.

Hal böyleyken birileri haritayı değiştirmeye kalkarsa, buna açık tutum sergileriz. Hiç kimse ve aziz milletimiz kaygı içinde olmasın. Biz Türkiye’yi ne oldu bittilere karşı karşıya bırakılmasına izin veririz, ne de maceraya sürükleriz. Geçmişte olduğu gibi cevabını veririz. Etrafımızda bir ateş çemberi var, doğru. Her türlü riskle karşı karşıyayız doğru. Ama allah aşkına, dört yıldır, hatta ırak savaşından sonra 12 yıldır etrafımız ateş çemberi. Bu ateş çemberi istanbul’u muğla’yı trabzon’u yakmamışsa, onun arkasında AK Parti’nin erdemli dirayetli yönetimi vardır.

Ekonomi kalkınmaya devam etmişse, huzur devam etmişse, 2010’dan bu yana seçimler demokrasi içinde gerçeklemişse, bunun arkasında ak parti’nin siyaseti vardır.

Biz suriye’deki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Her türlü senaryoya hazırız. En kötü olabilecek senaryoya da hazırız. Bunun olmaması için daha önceki aşamalarda alınması gereken tedbirlere de hazırız. Aziz milletimiz 7 Haziran’da tercihini yapmıştır. Bunda da hiçbir acelemiz, paniğimiz yok. İlkelerimiz bellidir.

Meclis başkanını seçeceğiz, hükümetimizi kuracağız, kaldığımız yerden devam edeceğiz. Türkiye akan tarihin öznesi ülke olacak. AK Parti de türkiye siyasetinin ve dünya siyasetinin öznesi ve öncüsü olmaya devam edecek.