Cumhurbaşkanı Erdoğan: Diyanet İşleri Başkanımız dolmuş taksiyle mi gidecek?

Diyanet İşleri Başkanı'na "Biz bu makamın yıpranmasına tahammül edemeyiz" dediğini aktaran Erdoğan, makam aracı polemiğine ilişkin "Vatikan en lüks araçlara binecek. Yeri geldiğinde Alitalia bir uçağı onun emrine amade kılacak. Bizim Diyanet İşleri Başkanımız tarifeli uçakla veyahut da dolmuş taksiyle mi gidecek?" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarındans satır başları:

Bugün anlamlı bir gün 27 Mayıs... O kara günün 55. yıl dönümü. 14 Mayıs 1950'de başlayan bir demokrasi şöleni 27 Mayıs 1960'ta kesintiye uğratıldı. 16-17 Eylül 1961 tarihlerinde milletin üç adamı içinizden biri Adnan Menderes arkadaşları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. Allah'ın rahmeti mağrifeti Adnan Menderes ve arkadaşlarının üzerinde olsun. Aradan geçen bunca zamana rağmen şehitlerimizi rahmetle hasretle yağdediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Ama onlara darbe yapanlar, onları idam edenler hatırlanmıyor.

Adnan Menderes ve arkadaşları bu millete hizmet ettiler.

Dün Adnan Menderes için hazırladıkları sonla bugün bizi tehdit ediyorlar. "Sonunuz Menderes gibi olacak" diyorlar. Halbuki ölümsüzlüğü tadanlara ölüm ne yapabilir ki.

"MENDERES GİBİ BİR SON ŞEREFTİR"

Bununla yetinmiyor, Mursi'ye istenen idam cezasına gönderme yaparak, resmimi üste koymak altına da "yüzde 52'yle seçilen Cumhurbaşkanı'na idam" diya başlık atıyorlar. Onlar bilmiyorlar ki; Menderes gibi bir son bizim için şereftir. Onlar bilmiyor ki şehitler ölmez. Bu millet kendisine hizmet edeni asla unutmadığı gibi ihanet edeni de asla unutmaz. Milletimiz çok zor şartlar altında elde ettiği demokratik ve ekonomik kazanımlarına el uzatanı asla affetmez.

Bu millet ilk kez 1950'de uzun bir bekleyişin ardından gerçek oyunu kullandı. Milletimiz için 14 Mayıs 1950 bir bayramdır.

"BUNLARDA YALAN MEŞRUDUR"

Terör örgütü destekledikleri partiye, vatandaşları oy vermeleri için tehdit ediyorlar. Bunlarda yalan meşrudur, rahat rahat yalan söylerler, ağabeyisi dağda kendisi bağda. Daha sonra dağdan o da indi. Tamamıyla bölücü terör örgütünün içinde bunlar.

Ne diyor; biz Diyanet'i kaldıracağız. Sen kimsin de Diyanet'i kaldırıyorsun ya, sen kimsin? Bir taraftan "Kabe'miz Taksim" diyor. Bunların CHP zihniyetinden farkı var mı? Biz ne diyoruz; Bizim Kabe'miz Mekke'de. Farkımız bu.

"DEDENİN DİNİ KENDİSİNE SENİN DİNİN KENDİNE"

"Din derslerini kaldıracağız" diyor. Niye, çünkü kendileri ateist bir yapı istiyorlar. Diyarbakır'dan sözde bir müftüyü aday yaptılar.

Lafa geldiği zaman "ben dedemden Kur'an-ı Kerim öğrenmiştim". Sen dedenden Kur'an-ı Kerim öğrensen ne yazar. Dedenin dini kendisine senin dinin kendine.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın Kürçe mealli Kur'an-ı Kerim'ini gösteriyorum onlar bir adet basıldı diyor, Diyanet 10 bin adet bastı.

"DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ TARİFELİ UÇAKLA VEYAHUT DA DOLMUŞ TAKSİYLE Mİ GİDECEK?"

Dediler ki "altında 1 milyonluk araba var." Bütçeyi oradan halledeceklermiş. Sen önce partinin olan belediyelerdeki bütçelerin hesabını ver bakalım. Oralarda dönen dolapların bir hesabını verin bakalım.

MHP'nin başkanı ne dedi; "ya istifa etsin, ya arabayı iade etsin" Sayın Bahçeli, bu onlara yakışır da sana hiç yakışmazdı. Sen bu ifadeyi nasıl kullanırsın? Diyanet İşleri Başkanımıza şunu söyledim; biz bu makamın yıpranmasına tahammül edemeyiz. Vatikan en lüks araçlara binecek. Yeri geldiğinde Alitalia bir uçağı onun emrine amade kılacak. Bizim Diyanet İşleri Başkanımız tarifeli uçakla veyahut da dolmuş taksiyle mi gidecek?

Başbakanımıza söyleyeceğim, havuzdaki uçaklardan Diyanet İşleri Başkanımızın da yararlanmasını sağlayacağız. Bu bizim onurumuzdur.

Benim dindar Kürt kardeşlerim gerekli dersi 7 Haziran'da verecek.

İmam hatiplerin orta kısımları açılınca öğrenci sayısı 1 milyona çıktı. Başı örtülü başı açık aydınlık yarınlara yürüyeceğiz.

Bölücü örgütün güdümündeki parti Diyanet'e değil bütün değerlerimize saldırıyor.

Yassıada'yı demokrasi ve özgürlüler adası yapıyoruz.

"BU SENARYODA MİLLET EKSİK"

Bizim iktidarımız dünyada sessiz devrim olarak anıldı, inşallah başarıyla devam edecek. CHP, MHP, HDP, paralel çete Ermeni diasporası eski Türkiye muhalefetini kurdular. Bu senaryoda her şey tamam bir şey eksik. Bu senaryoda millet eksik.

"BEN BU MEYDANLARDAN GELDİM"

"Cumhurbaşkanının meydanlarda ne işi var" diyorlar. Ben bu meydanlardan geldim. Ben tarafım, milletin tarafındayım.

"MADEM DİN ADAMISIN NEDEN MEKKE'YE, MEDİNE'YE GİTMEDİN?"

Başlarındaki zat 1999'da Pensilvanya'ya kaçtı. Madem din adamısın neden Mekke'ye, Medine'ye gitmedin? Dert başka altında başka şeyler yatıyor.

Hukuk içerisinde ne gerekiyorsa yapacağız, onlar kaçacak biz kovalayacağız.