Cephanemi harcamam

Faiz indiriminin Merkez Bankası’nın cephanesi olduğunu belirten Erdem Başçı “Lehman Brothers benzeri kriz, kurlar üzerinde baskı veya enflasyonun yüzde 5.75’in altına düşmesi halinde indirim olabilir” dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Merkez Bankası’na yönelik “İhtiyatlı olalım derken, fren balataları sıyrılmaya başladı. Merkez Bankası ayağını frenden çekmekte gecikmemeli. İniş gerçekleşti, ama bu uçak durmak için inmedi. Merkez Bankası gösterge faizini de indirmeli’ eleştirilerine Merkez Bankası Erdem Başçı’dan yanıt geldi. Kocaeli Ticaret Odası’nda konuşan Başçı, politika faizine yönelik eleştirilere net yanıt verdi. Erdem Başçı, “Politika faizi bir cephanedir, büyük bir kriz olmadan kullanmayız. Türkiye’nin freni de, gaz pedalı sağlam. Şimdilik frenden ayağı çekmek yeterli” diye konuştu.

Başçı, politika faizinin değişmesinin son Para Politikası Kurulu’nda gündeme dahi alınmadığını sözlerine ekledi. İndirim gerektirebilecek ekonomik üç koşulun olduğunu ifade eden Başçı, Lehman benzeri ani sert bir kriz, döviz kurları üzerinde aşırı değerlenme baskısı ve bunun ihracatı vurmaya başlaması veya enflasyonun yüzde 5.75’in altına düşmesi halinde politika faizinde indirimi gündeme alacaklarını söyledi ve ekledi: “Bunlar olmazsa indirimi gündeme almayız.”

2008 yılında ABD’nin en büyük yatırım bankalarından Lehman Brothers’ın batmasıyla dünyayı saran krizin fitili ateşlenmişti.

İÇ TALEPTE FRENİ GEVŞETİYORUZ

Türkiye’nin büyüme hızına göre devam ederse gelecek yıl da ihracatının artacağını söyleyen Erdem Başçı, “İhracat pazarı Türkiye’ye kayıyor. Bu büyüme hızına göre devam edersek gelecek yıl da ihracat artacak. İşadamlarımızın esnekliğini, hızlı bir şekilde hareket edebilmelerini takdir ediyoruz. Türkiye’yi bu kurtarıyor. Çünkü biz cari açık veren bir ülkeyiz. İşadamlarımız ne kadar başarılı olursa bu konuda, ihracat ne kadar artarsa, biz de iç talebin büyümesine o kadar izin verebiliriz. Merkez Bankası olarak, şu anda biliyorsunuz fren tarafında hep konuşuluyor. Frenleri yavaş yavaş azaltıyoruz. O kadar iç talebin büyümesine izin verebiliriz. Aksi halde, çok fazla salıversek o zaman iç talep inanılmaz canlanma potansiyeline sahip ve o zaman cari açık hemen artar. O nedenle dikkatli gidiyoruz. İhracatçılarımız ne kadar başarılıysa, biz de iç talebi o kadar canlandıracağız. Buradan söz veriyoruz” diye konuştu.

Enflasyonda ciddi düşüş olacak, % 5 ise seneye

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyonda ciddi düşüş göreceklerini söyledi. Türkiye’nin yüzde 5 hedefini mutlaka gerçekleştireceğini dile getiren Başçı, şöyle devam etti: ”Enflasyon beklentisi 6 seviyesinde. Beklenti 6 seviyesinde olunca bunun üzerine reel faiz koyuyorlar, reel faiz daha yüksek oluyor. Enflasyon beklentisi 5 olsa muhatap olacağınız faiz daha yüksek. Dolayısıyla enflasyon oranının 5’e düşmesi iyi bir şey. Yıl sonunda Ekim, Kasım ve Aralık’ta enflasyon oranı düşecek. Bu aylarda ciddi düşüş olacak ama hala 5’e düşmeyecek. Enflasyonun 2013 yılının ortalarında 5’e düşeceğini tahmin ediyoruz.” Başçı, çekirdek enflasyonun da düşmeye başladığını vurgulayarak, ”Çekirdek enflasyon epey düşüyor. Bu ay çekirdek enflasyonda düşüş devam edecek. Gelecek ay da sonraki ay da devam edecek ve çekirdek enflasyon daha erken bir vakitte büyük ihtimalle yüzde 5 seviyesini görecektir. Ama manşet enflasyon, enerji ve gıda nedeniyle daha geç yüzde 5’e ulaşacaktır” ifadesini kullandı.

2013’te büyüme yüzde 4-5 olur

Japonya’nın Nikei gazetesine verdiği röportajda da Erdem Başçı, ekonomik büyümeye değindi. Başçı, bu yıl ekonomik büyüme hızının yüzde 3-4 aralığında olmasını beklediklerini, 2013’te ise büyümenin yüzde 4-5 civarında olabileceğini söyledi. Başçı, şunları kaydetti: ”Bankaların farklı konulardaki kredi hacimlerindeki artışı yavaşlatma konusundaki çalışmalar başarıya ulaştı ve bir ara yüzde 35’e kadar çıkan kredi artışı yüzde yüzde 15-18 seviyesine geriledi. Potansiyel iç talep çok kuvvetli olduğu için seneye yukarı yönlü riskler ortaya çıkabilir.”

‘Kişi başına gelir rahat 35 bin $’a çıkar’

Erdem Başçı, Türkiye’nin 2023 yılı için koyduğu kişi başına 25 bin dolarlık gelir hedefinin gerçekçi olduğunu belirtti. Başçı, Türkiye’nin gelişen bir ülke olduğunu ve yüzde 5 potansiyel büyümesinin gözüktüğünü ifade ederek, şunları söyledi: ”Bu, hangi şart altında yapılabilir? Fiyat istikrarı ve finansal istikrarı bugünkü gibi aynen muhafaza edersen, hatta biraz daha geliştirilebilirse bunu, 25 bin doları, Türkiye çok rahat yapar. Daha iyisini yapamaz mı? Yapar ve yapmak zorunda. Çünkü 25 bin dolar aslında çok da iddialı bir hedef değil. Amerika’nın o zaman ki milli gelirinin sadece yüzde 30’una tekabül eder. 30 bin de 35 bin de olur. Yeter ki biz yapısal reformlar adına adımlarımızı atalım ve bu sıralamalardaki yerimizi iyileştirelim.”