Mahsun Kırmızıgül türkücü olarak üne kavuştu.
Ancak artık o günleri hatırlamak bile istemiyor.
Çünkü başarılı bir yönetmen oldu.
Aynı zamanda iyi bir oyuncu.
İddialı bir sinemacı.
Filmleri ses getiriyor.
Gişede güzel iş yapıyor.
Durum böyle olunca Mahsun heveslendi.
Bundan böyle filmci yönüyle anılmak istiyor.
Biliyorsunuz ‘New York’da 5 Minare’ ile yurt dışına da açılmıştı.
En azından filmin bazı sahnelerini New York’da çekmişti.
Şimdi gözü Oscar Ödülü’ndeymiş.
Ama ‘Mucize’ isimli filmi maalesef Akademi üyeleri tarafından göz ardı edilmiş.
‘En İyi Yabancı Film’ dalında Oscar’a aday adayı gösterilmemiş.
Mahsun da bunun üzerine isyan etmiş.
‘’İzleyenlere, emeklerimize haksızlık edildi’’ demiş.
Mahsun haklı.
Ortada bir haksızlık var.
Mahsun’un kendisi farkında olmadan diğer Türk yönetmenlerine haksızlık etmiş.
Nuri Bilge Ceylan, Yılmaz Erdoğan, Yüksel Aksu, Yavuz Turgul, Fatih Akın, Ferzan Özpetek, İsmail Güneş ve diğerleri.
Filmleri Oscar’a aday adayı olmuş ya da olmamış.
Ama hiçbiri Mahsun gibi sızlanıp şikayet etmemiş.
Haksızlık yapıldı gibi sübjektif görüşler belirtmemiş.
Ne diyelim?
Mahsun’un Oscar Sevdası.
Yakında sinemalarda!
Demir’in günahı boynuna
Demir Demirkan Sertab Erener’den ayrıldığında çok eleştirilmişti.
18 yıllık birlikteliğini bir anda silip attı denmişti.
Başkası için Sertab Erener’i terketti denmişti.
Meğer Demir kendisi olmak için Sertab’tan ayrılmış.
‘’Sertab’ın nesi olduğunu bilemez hale gelmiştim. İşte o zaman ayrılmaya karar verdim’’ demiş.
İlginç bir mazeret.
Demir Demirkan’ın bu yaratıcılığı başarılı bir müzisyen olmasından kaynaklanıyor.
Yeni single çalışması ‘Günahı Boynuma’ isimli parçada başkası için yıllarca birlikte olduğu sevgilisini yüzüstü bıraktı iftirasının verdiği acıyı haykırdığını söylemiş.
Yani Sertab ile beraberken hayatında bir başkası yokmuş.
Öte yandan bir gece rüyasında lise aşkıyla yan yana kitap okuduğunu gördüğünü söylemiş.
Huzur içinde uyandığından bahsetmiş.
25 yıldır konuşmadığı görmediği lise aşkını Facebook’tan bulduğunu itiraf etmiş.
Görünen o ki büyük aşkı Sertab, önce bir rüyaya sonra Facebook’a kurban gitmiş.
Demir’in yeni şarkısı son zamanlarda yaşadıklarını gerçekten tam olarak yansıtmış.
Günahı boynuna!
Boşanma kurbanı
Kurban Bayramı’nda dini vecibelerimizi yerine getirmek için kurban keseriz.
Ancak yıl boyunca çeşitli adaklar için de kurban kesilir. Genelde bunlar iyi şeyler içindir.
İnsanı huzura kavuşturan şeyler. Erişildiğinde rahatlatan mutluluk veren şeyler.
Boşanmanın da bunlara dahil olduğunu bilmiyorduk.
Tolga Karel’den 2 hafta önce boşanan Günay Müsayeva sayesinde bunu da öğrenmiş olduk.
Azeri manken ‘’Boşanırsam oğlum ve kendim için kurban keseceğim’’demiş.
Adağı olan koyunu bir öğrenci yurduna bağışlamış.
Yine de Nihat Hatipoğlu’na bir sormak lazım.
Boşanmak için kurban kesmek caiz mi diye.
Sonra kazayla boşanma kurbanı olmayalım!
Bize beğenmeme butonu
Facebook bizim için çalışıyor. Türkler için beğenmeme butonu üretmişler.
Yakında uygulamaya geçireceklermiş.
Gerçi her milletten insanlar kullanabilir.
Ama ‘beğenmeme butonu’ sanki bize özel yapılmış birşey.
Çünkü biz Türkler beğenmeme konusunda rakip tanımayız.
Hiç kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmeyiz.
Beğeniyor gibi gözüktüklerimizin bile beğenmediğimiz yönleri ağır basar.
Ekranda gördüğümüzü beğenmeyiz.
Radyoda duyduğumuzu beğenmeyiz.
Gazetede okuduğumuzu beğenmeyiz.
Tanıdığımızı huyunu suyunu bildiğimiz için beğenmeyiz.
Tanımadıklarımızı huyunu suyunu tahmin ettiğimiz için beğenmeyiz.
Facebook’un yeni uygulaması olan beğenmeme butonu.
Tam bize göre!
