Arda Turan canım Türkiyem’de 7’den 70’e herkes tarafından çok seviliyor.
İyi top oynadığı için değil.
Avrupa’da bizi başarıyla temsil eden tek futbolcu olduğu için değil. Sempatik ve cana yakın olduğu için de değil. Arda Turan en çok alatuka olduğu için seviliyor. O tam bizden biri.
Tipik bir Türk erkeği.
Mert, dobra, alıngan, kırılgan ve aşk konusuda muhafazakar. Madrid’e gitti değişmedi.
O hâlâ Bayrampaşa’lı Arda.
Zaten sürekli bizim buralarda.
Madrid’e deplasmana gidiyor.
Sevgilileri, arkadaşları, yakın dostları ve çevresindekiler hep Türkler. Sinem Kobal’dan sonra ilk ciddi ilişkisine yine bizden biriyle başlamış.
“Kardeşim olur” dediği Aslıhan Doğan’la birlikte olduğunu sonunda itiraf etmiş
“Madem aranızda bir kıvılcım vardı kızı başta neden kardeşim olur diye tanıttın?” diye sormamışlar. Biliyorlar çünkü. Arda alaturka. Not alafranga!
Süperstar ve çocuklar
Süperstar Ajda Pekkan’ın altın gibi kalbi vardır. İnsanları, hayvanları ve doğayı çok sever.
Her fırsatta da bunu belli eder.
Yoğun iş hayatından anne olmaya fırsat bulamadı.
Onun için çocuklara karşı özel bir ilgisi ve sevgisi vardır.
Geçenlerde Çevre Koleji öğrencilerinin sahneye koyduğu ‘Fame’ müzikalini izlemeye gitmiş.
Bir ara dayanamayıp sahneye çıkıp çocuklarla dans etmiş.
“Çocukları sahnede görünce imrendim, biz yanlış zamanda doğmuşuz. Şimdiki çocuklar çok şanslı. Her durumdan bir şeyler kapıyorlar” demiş.
Ajda çok haklı.
Şimdiki çocuklar gerçekten şanslı.
Teknoloji ilerledi, vizyon genişledi.
İstediklerini yapma imkanı çoğaldı.
Ama o çocuklara asıl ne zaman şanslı denir biliyor musunuz?
Süperstarımızın yaşına geldiklerinde onun kadar genç, güzel, bakımlı, cazibeli ve formda kaldıklarında.
Yaşam hırslarını ve hayattaki amaçlarını Ajda gibi hiç yılmadan sürdürdüklerinde.
Yıl 2015.
Ajda hâlâ 35.
Siz ne diyorsunuz?
Oy farfara farfara
Magazin muhabirlerinin işi zor.
Tatil yapmaya fırsatları yok.
Her gece takipteler.
Hafta sonları nöbetteler.
Kışları Etiler’deler.
Yazları Bodrum ve Çeşme’deler. Millet eğleniyor, denize giriyor, güneşleniyor.
Onlar gece, gündüz demeden çalışıyor.
Seçim günü bile başlarını kaşıyacak vakitleri yok.
Önce ünlülerin nerede oylarını vereceklerini araştırıyorlar. Sonra tanınmış biri gelsin de fotoğrafını çeksinler diye bütün gün sandıkların başında bekliyorlar. Üstelik çekilen fotoğrafın tam da zarfın sandığa atıldığı anda olması gerekiyor.
Yoksa bir anlamı kalmıyor.
Cem Yılmaz, Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Beren Saat ikilisi, İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar gibi magazinmatik ünlüler olmazsa olmazları.
Onların sandığa zarfı atarken verdikleri pozu mutlaka görmek zorundayız.
Yoksa yapılan seçim geçerli bile sayılmayabilir.
Oy farfara farfara
Ateş de düştü şalvara
Ağzımız dilimiz kurudu
Oy veren ünlülere baka baka!
