Çavuşoğlu: YPG'nin katılmasına bir şartla olur dedik...

İki bakan görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Ziyareti için Johnson'a teşekkür eden Çavuşoğlu, özetle şunları kaydetti:

"Özellikle darbe girişimi gecesi önce büyükelçi sonra Boris Johnson beni arayarak desteklerini ilettiler. İngiltere'nin bu zorlu günlerde verdiği destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte İngiltere ile ikili ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için çaba sarf edeceğiz. İngiltere'nin AB'den ayrılması bizi üzmüştür ama demokratik iradeye herkesin saygı duyması gerekiyor.

Türkiye ile İngiltere ilişkilerinin yeni bir boyut kazanması için fırsat olabilir. Biz karşılıklı yatırımların artırılması ve ticaret hacminin genişlemesi içn karşılıklı mekanizmaları harekete geçirmek istiyoruz. karşılıklı üst düzey ziyaretler gerçekleştireceğiz.

Suriye ve bölgesel konularda aynı düşünüyoruz. Suriye'de Irak'ta DAEŞ'in temizlenmesi konusunda ortak irademiz var. Suriye'de ateşkesin sağlanması konusunda İngiltere ile Türkiye arasında görüş birliği var. Arazideki gerçekleri en iyi bilen ülkeyiz. Maalesef bugün Suriye'de ateşkesi ihlal eden bir rejim ve destekçileri var.

Sivilleri öldüren zalim bir Esad rejimi var. Rejim konusundaki tutumumuz da İngiltere ile aynı. Birleşik Krallık'ın PKK'ya yönelik politikasından memnunuz. PKK ile mücadelede İngiltere'nin desteğini görüyoruz. Bu desteğin artması en büyük arzumuz. Türkiye'de PKK Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor. Bunu iyi bir şekilde gördüğümüz zaman Kürtler ile terör örgütünü net bir şekilde ayırabiliriz. YPG ve PKK'nın faaliyetlerine izin veren başta Belçika olmak üzere Avrupa ülkelerini kınıyoruz."

Çavuşoğlu'dan sonra söz alan Boris Johnson ise şunları söyledi:

"Türkiye'de olmak çok güzel. Çok sıkı ve verimli bir şekilde çalışıyoruz. Benim atalarım buradan. Bu bakanlıkta benim ailemin tarihi var. O yüzden burada olmak çok güzel. Birleşik Krallık Türkiye'nin arkasında. Kalkışma ile mücadelede demokrasiyi korumada tamamen arkanızda.

Biz şu anda verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Demorkasi mücadelesini destekliyoruz. Türkiye'yi birleştiren çok fazla şey var. Suriye ve diğer meselelerle ilgili olarak benzer düşünüyoruz. Türkiye'nin çok fazla sorumluluk üstlendiğini biliyoruz. Suriye'deki çatışmanın sonuçları dün benim için belirgin hale geldi. Gaziantep'te Türk hükümetinin ne kadar kahramanca çaba gösterdiğini gördüm.

Birleşik Krallık destek konusunda çok da yavaş davranmadı. Sayın bakan bizim ortak değerlerimizden bahsetti. Türkiye bizim dünyamızın güvenliği açısından önemli bir yere sahip.

Kıbrıs'ta her iki taraf da liderlik gösteriyor. İyimser bir şekilde bu yolda ilerlemeye devam ediyor. Ekonomik etkileşim önemli iki ülke arasında."

"GÜLEN KONUSUNDA CİDDİ DAVRANACAĞIZ"

Ardından toplantının soru-cevap kısmına geçildi. Boris Johnson, bir gazetecinin FETÖ ile mücadeleye yönelik sorusuna şu yanıtı verdi:

"Gülenizm bizim için yeni bir şey. Bunun sonuçlarına ciddi bir şekilde bakmalıyız. Gülen örgütünün ülkemizde yapabileceklerine karşı ciddi davranmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda elimizden geleni yapacağız. Neler yapmamız gerektiğini değerlendireceğiz."

"TERÖR KONUSUNDA ÇİFTE STANDART VAR"

Mevlüt Çavuşoğlu'na ise Belçika'nın, PYD'nin başkent Brüksel kongre yapmasına onay vermesi soruldu.

"Bazı ülkelerin YPG ve PKK'nın eylemlerine destek vermesi terör konusunda çifte standardı ortaya çıkarıyor" diyen Çavuşoğlu, "PKK ve YPG'nin aynı örgüt olduğunu söylüyorduk. Bürüksel'deki kongrede kendi kurmak istedikleri kantonu itiraf ettiler. Böyle ajandası olan terör örgütleri ile başka bir örgüte karşı işbirliği yapmak yanlış bir stratejidir" diye konuştu.

YPG unsurlarının tamamen Fırat'ın doğusuna geçmediğini belirten Dışişleri Bakanı, şunları söyledi:

"Münbiç operasyonunda, bazı YPG unsurlarının geriden lojistik amaçla katılması gerektiğini ortaya koyunca müttefikimiz ABD, Biz bunun yanlış politika olduğunu söyledik. Ama sonra bir şartla buna bir şekilde olur verdik. Münbiç operasyonu biter bitmez YPG'liler Fırat Nehri'nin gerisine gidecek. Fırat Nehri'nin gerisine gitmesi demek oralarda bunların uyguladığı politikalara katılıyoruz anlamına gelmez. Şu anda YPG unsurları halen Münbiç'te.

Obama söz verdi, Biden söz verdi, Kerry söz verdi. Yani tüm yetkililer söz verdi. Şimdi ya geri gönderemiyorlar, yani YPG'ye söz geçiremiyorsunuz, ya da göndermek istemiyorsunuz. Bunun başka bir seçeneği yok. 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te. 200 YPG'liyi Fırat'ın ötesine gönderemiyorsanız, o zaman diğer alanlarda YPG'ye nasıl güveneceğiz? YPG'nın Arapların bulunduğu yerlerde bulunması tehlikelidir. YPG ile işbirliği yapmak Suriye'nin geleceğini riske atmak demektir."

"FIRAT KALKANI İLE KANITLADIK"

Fırat Kalkanı harekatına da değinen Çavuşoğlu, "Biz yerel kuvvetleri güçlendirerek Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyonların başarılı olabileceğini kanıtladık. Aynı stratejiyi Rakka ve Musul'da da ortaya koyabiliriz. Yerel kuvvetleri güçlendirebilirsek DEAŞ'a karşı koyabilirler" değerlendirmesini yaptı.