Gazete Vatan Logo

Can Atilla “Can-ı Yunus” ile yeniden dinleyicisiyle buluşuyor!

Can Atilla “Can-ı Yunus” ile yeniden dinleyicisiyle buluşuyor!

Türkiye’de elektronik etnik müziğin uluslararası alandaki tek temsilcisi Can Atilla’nın yeni albümü

Can-ı Yunus, 28 Mart 2016 tarihinde müzik marketlerdeki yerini alacak.

2005 yılından bu yana ülkemizde çıkardığı albümler ile 150.000’in üzerinde satış başarısı elde eden besteci Can Atilla, bu kez Anadolu Erenlerinden Yunus Emre’nin sıra dışı hayat öyküsünü benzersiz müziği ile anlatıyor.

2015’de yayınladığı, bir önceki albümü Hüzn-ü Diyar Kerbela ile de dinleyicilerin “kalbine dokunan” Can Atilla, Türkiye’deki ve Avrupa’daki albümleri dâhilinde 21. albümü Can-ı Yunus ile bizi “manevi” ve bir o kadar da “büyülü” bir yolculuğa çıkarıyor.

2008 yılında, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı tarafından İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth onuruna Çankaya Köşkü'nde verdiği özel konseri neticesinde, klasik müzik alanında tek Türkçe yayın organı olan Andante dergisine "Tek Kişilik Orkestra" başlığıyla kapak olan ve Çanakkale - 57. Alay Senfonisinin bestecisi sanatçı, müziğini “saklı aşkı ve ruhu” ortaya çıkarmak için varolmuş bir sanat ekolü olarak tanımlıyor.

Haberin Devamı

Can-ı Yunus’u, romanıyla kendisine ilham verdiğini belirttiği yazar Nezihe Araz’a ithaf eden sanatçı, yeni albümünü şöyle ifade ediyor:

“Can-ı Yunus albümü Selçuklu dönemi tasavvuf dünyasına ait üçleme albüm serisinin ilk eseridir. Albüm, Yunus Emre’nin sıradışı hayatındaki önemli olaylar ve onun kendini bulmasını sağlayan tasavvuf erenleri ile birlikteliğini konu alan kompozisyonlar; müzik olarak etnik, elektronik ve yer yer rock unsurlarını içerir niteliğiyle, 73 dakika, 13 eserden oluşuyor. Can-ı Yunus, Yunus Emre’nin Divan’ında yer alan en önemli şiirlerden biri ile başlıyor. Bu şarkı aslında albüme aynı zamanda adını veren eser ve albüm yine bu şarkının enstrumantal versiyonu ile kapanıyor. Albümde lirizm ve natural duygusallık egemen, aynı zamanda, her eser bir kişiyi, bir olayı ve bir sonucu sembolizma olarak betimliyor. Albümdeki eserlerin içerik olarak daha iyi anlaşılabilmesi için kitapçığa, bir “albüm dinleme kılavuzu” ekledim. Bu sayede tüm eserler ve anlattığı sembolizmalar dinleyici tarafından daha kolay anlaşılır bir hale gelecek. Albüm bu niteliğiyle de müzik sektöründe bir “ilk” niteliği taşıyor.”

Haberin Devamı

Geçmişten bugüne süre gelen kültürel zenginlimizin kendisine sonsuz bir ilham verdiğini belirten sanatçı, albümüyle ilgili görüşlerini şu şekilde anlatmaya devam ediyor: “Bu Selçuklu dönemi albümlerimin ilki, aynı zamanda plağa basılan ilk albümüm. Albüm, ülkemizin dış dünyada kültürel tanıtımını üstlenmiş Yunus Emre Enstitüsü‘nün katkıları ile hazırlandı. Ayrıca enstitü, albümün dünya lansmanını dış ülkelerde bir konserler dizisi ile gerçekleştirmeyi planlıyor. Daha önce hep şarkı sözleri olarak kullanılan Yunus Emre müziklerinin dışında, onun hayat hikâyesini anlatan ilk müzikal çalışma olması bakımından da önemli...”

Albümün bir de Can-ı Yunus şarkısına 3D olarak hazırlanılan bir de klibi bulunuyor. Yunus Emre’nin ziyaret ettiği Hacı Bektaş, Mevlana ve Ahmet Yesevi Türbeleri, dünyada ilk kez aslına bire bir uygun şekilde modellenmiş olarak aynı klipte yer alıyor. Bilinen tüm yaklaşımların ötesinde fütüristtik bir üslupta, şarkı sözlerinin anlamlarını güçlü bir şekilde yansıttığına dair bir inanışın eseri olan klip Nisan 2016’da gösterime girecek. Albümün ikili longplayer’ı ise 20 Mayıs’ta müzik marketlerdeki satışa sunuluyor olacak.

Haberin Devamı

CAN ATİLLA KİMDİR?

1969 yılında Ankara'da, mühendis ve diplomat bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi, Ankara Devlet Konservatuarı’na girdi. Nuri Çeken ve Ergün Özyücel'in öğrencisi oldu. Bir süre, babasının görevi nedeniyle bulunduğu Moskova'da müzik eğitimine devam ederek keman ve piyano alanında özel eğitim aldı. 1988'den itibaren iki sezon Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası(CSO)'nda keman sanatçılığı görevinde yer aldı. 1990 yılında konservatuvarın Keman Bölümü'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra profesyonel beste çalışmaları yapmaya başladı; çok sayıda film, belgesel, dizi, tiyatro oyunu için müzik besteledi. 1992'de çıkardığı ilk albümü "Bilinçaltıdır". Daha sonra bir İngiliz yetenek avcısı tarafından keşfedilmesi üzerine yurtdışında hızla tanındı. 1994'te "Waves of Wheels" adlı ikinci albümü Türkiye, İngiltere'de ve Hollanda'da yayımladıktan sonra doksanlı yıllar boyunca art arda albüm çıkarmayı sürdürdü ve besteleriyle pek çok ödül aldı. 1996 yılında Ankara'da "POeM" adını verdiği müzik stüdyosunu kurdu. Bazı sanat dergilerinde "Visual music" (görsel müzik) başlığı altında yazıları yayımlandı.

Haberin Devamı

Avusturyalı besteci Bruckner’in 100. ölüm yıldönümü anısına bestelediği “St.Florian Senfonisi”nin dünya prömiyeri 2002 yılında CSO tarafından yapıldı. Sabiha Gökçen anısına bestelediği "Senfonik Süit"’i 2005 Mart ayında kendi yönetimindeki Ankara Devlet Opera ve Balesi orkestra ve korosu tarafından seslendirildi.

2005 yılından itibaren Osmanlı Üçlemesini oluşturan "Cariyeler ve Geceler" (2005), "1453 - Sultanlar Aşkına" (2006) ve "Aşk-ı Hürrem" adlı albümleri yayınlandı. Aşk-ı Hürrem bir kliple sunulunca 2008'de Kral Tv'nin Yılın En Başarılı Klipi Ödülü'nü kazandı.

2008 yılında "Mevlana 800. Yıl Oratoryosu"nun ve "Çağrı Balesi"nin dünya prömiyerini gerçekleştirdi.

2009'da yönetmen Kemal Başar'ın Can Atilla'nın Osmanlı üçlemesinden seçtiği eserler eşliğinde konseptini oluşturduğu ve yönettiği 'Aşk-ı Hürrem' (Loving Hurrem) adlı dans tiyatrosu formundaki eser, Polonya'daki Teatr Modjeska'nın yapımı olarak Legnica kentinde sahnelendi.

Kendisinden TBMM'nin 2010 yılında gerçekleştirilecek 90. yıl kuruluş etkinlikleri resmi müziğini bestelemesi istenen sanatçı, 2 ay süren bir çalışma ile "Diriliş" adlı senfonik eseri yarattı. Eser, 300 kişilik bir orkestra tarafından Mayıs 2009'da seslendirildi. Sanatçı, Kurtuluş mücadelesinin başlangıcından TBMM'nin açılışına kadar olan süreci anlatan eserin solo keman bölümünü özellikle Suna Kan için besteledi.

2014 yılında Kerbela balesi, 2015 yılında ise Piri Reis balesi Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendi.

2015 yılında dünyadaki ilk Çanakkale konulu Senfoni olan2. Senfonisi” 57. Alay” Dünya Barış Zirvesinde 23 Nisan 2015 tarihinde aralarında Prens Charles’ın da bulunduğu 30 ülkenin Cumhurbaşkanlarına prömiyer yaptı.

Ödülleri:

Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, 1998

Sanat Kurumu, "Yılın Sanatçısı Ödülü", 2002, Ghetto

8. Afife Tiyatro Ödülleri, Yılın En Başarılı Sahne Müziği Ödülü, 2004, Gayrı Resmi Hürrem

Tiyatro Tiyatro, Yılın En Başaralı Sahne Müziği Ödülü, 2004, Gayrı Resmi Hürrem

"Schwingungen Elections" Yılın Sanatçısı İkincilik Ödülü, 2004 - Almanya

Lions Yılın en iyi sahne müziği ödülü, 2007

Kral Tv "Yılın en başarılı Klibi " ödülü, 2008

JanJan En iyi Film Müziği ödülü, Berdansk, Ukrayna

Albümleri

Altınçağ

Aşk-ı Hürrem

Aşkın Gücü (DVD+CD Konser)

1453 – Sultanlar Aşkına

Cariyeler ve Geceler

IDEA

Concorde (Hollanda)

OMNI (Hollanda)

Live (Konser Albümü–Hollanda)

Efsaneler

Kuvayi Milliye Destanı (Sahne Müziği)

Albatros (Film Müziği)

Atatürk (Film Müziği-Promo/Limited Edition)

Ave (Hollanda)

Waves of Wheels (Türkiye-İngiltere-Hollanda)

Bilinçaltı

Mevlana'dan Çağrı (Bale Müziği)

Hi-Story

Çanakkale 1915 (Film Müziği)

Hüzn-ü Diyar Kerbela

Can-ı Yunus

Oyun, dizi, sinema ve belgesel film müzikleri

Teuta (Sinema Filmi)

Çanakkale 1915 (Sinema Filmi)

İçimdeki İnsan (Sinema Filmi)

Jan Jan (Sinema Filmi)

Sır Çocukları (Sinema Filmi)

Ferhunde Hanımlar (Tv Dizi)

Bizim Evin Halleri (Tv Dizi)

Şaşıfelek Çıkmazı (Tv Dizi)

Vasiyet (tv Dizi)

Bir Erkeğin Anatomisi (Sinema Filmi)

Kuruluş – Osmancık (TV Filmi)

Tanrıların Tahtı Nemrut (Belgesel)

Bam Teli

Kuvayı Milliye Destanı (Tiyatro)

Hamlet (Tiyatro)

Romeo ve Julliet (Tiyatro)

Gayri Resmi Hürrem (Tiyatro)

Süleyman ve Öbürsüler (Tiyatro)

Yer Demir Gök Bakır (Tiyatro)

Aklı Havada (Tiyatro)

Jeniffer’ın Düğünü (Tiyatro)