Edebi kaçış oyunu!

Bir odadasınız ve dışarı çıkmanız gerek. Ama bu o kadar kolay değil. Önce bazı şifreleri çözmeniz, bazı performanslar göstermeniz ve bazı ipuçlarını toplayıp bunları birleştirmeniz gerek. Kısaca bir oyun oynamanız...

Kaçış oyunları dünyanın en sevdiği bilgisayar oyunlarının başında geliyor. Zamana karşı verilen bir yarışta kişinin zekasını ve pratik deneyimlerini sergilediği bu oyunlar öyle bir tutku yaratıyor ki kimi zaman oyun oynayan kişiyi bir bağımlıya çevirebiliyor. Öyle ki onu tabletinden ya da bilgisayarından uzaklaştırabilmek başlı başına bir proje oluyor.


Şimdi bu oyunlara yenileri eklendi. Daha doğrusu gerçekleri. Bu oyunlarda her şey gerçek. Katılımcı bir avatar değil bizzat kişinin kendisi. Yani oda gerçek, ipuçları gerçek, kapı gerçek.

Dolayısıyla oyunlar sadece zihinsel değil bedensel performans da istiyor. Koşuyorsunuz, dokunuyorsunuz, düşünüyorsunuz, tüm duyuları kullanıyorsunuz. Hal böyle olunca da yarattığı heyecan, korku, gerilim çok daha yüksek oluyor.


Gerçek kaçış oyunlarına olan ilgi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her geçen gün artıyor. Sadece İstanbul’daki oyun sayısı 100’ü aşmış durumda. Bu merkezlerden en dikkat çekici olanı ise Escapist. Onu diğer merkezlerden ayıran ise dünyada bir ilki gerçekleştirerek bir edebiyat eserini gerçek kaçış oyununa uyarlamış olması: Ahmet Ümit’in “Agatha’nın Anahtarı” isimli öyküsünü.

Haberin Devamı

Ahmet Ümit, “Agatha’nın Anahtarı”nda Agatha Christie’nin İstanbul’da geçirdiği kayıp 14 günün izini sürer ve ünlü yazarın bu süre içinde ne yaptığını öyküler. Tamamen kurgusal olan bu metinde aynı zamanda Pera Palas’ın sırlarını barındıran (bunlar gerçektir) ilginç olaylara da yer verir. Bu ilginç sırlardan biri de kayıp bir anahtardır.


İşte Escaptist’in uyarladığı kaçış oyununda yarışmacılar bu anahtarın peşine düşüyor. Bunun için de Agatha Christie’nin Pera Palas’ta kaldığı odanın ve asansörün aynısının yapıldığı odaya giriyorlar. Şayet ben “Agatha’nın Anahtarı’nı okudum, o yüzden anahtarı hemen bulurum” diyorsanız inanın yanılırsınız. Çünkü bu odada girdiğinizde sizi sadece bu öykü karşılamıyor. Bu odada “İstanbul Hatırası”, “Bab-ı Esrar” ve “Patasana” romanlarından da detaylar bekliyor.

Haberin Devamı

Peki Ahmet Ümit oyunu ve odayı nasıl bulmuş? İşte yanıtı: “Her detayın düşünüldüğü, el işçiliği ve yüksek teknolojinin kullanıldığı benzersiz bir kaçış oyunuyla karşı karşıyasınız. Şahane bir şey. Çok şaşırtıcı ve çarpıcı. Şu an Türkiye’nin gerçek kaçış oyunları alanındaki en büyük oyun merkezinde bu oyunu deneyimlemeyi herkese tavsiye ederim.”


Özetle neresinden baksanız şahane bir deneyim. Çünkü işin içinde polisiye, polisiyenin kraliçesi Agatha Christie, Pera Palas Oteli, Ahmet Ümit ve romanları var.

Bu yüzden “İyi bir Ahmet Ümit okuruyum” ya da “Polisiyeyi çok severim” diyorsanız, hele hele kaçış oyunu tutkunuysanız bence Trump Towers’daki Escapist’in yolunu tutun.

DİĞER YENİ YAZILAR