Türk usulü yaşam stili: Emeklilik için yaşamak hayali

Çalışmaya ilk başladığım yıllardan beri hep aynı sözü duyarım: “Emeklilikte rahat edersin.” Türk insanına özgü bir yaşam stili varsa, o da emeklilik için yaşamaktır. 19 yaşında çalışmaya başladığımda henüz öğrenciydim. Üniversite yıllarının, en keyifli dönem olduğunu söylerler ama ben bir gayrete çalışmaktan pek bir şey anlamadım mesela. İşte, “Şimdi gayret et, emeklilikte rahat edersin” mottosuyla da o zaman, henüz “onlu” yaşlarımı sürerken tanıştım. “Bugünlerin bir daha ele geçmez, öğrenciliğin keyfini çıkar” diyen çıkmadı. “Kariyerine erken yaşta başlarsan, daha rahat ilerlersin” ya da “genç yaşta daha iyi bir kariyer sahibi olmanın avantajlarını yaşarsın” filan da değil, ille de emeklilik güzellemesi...

Yaşamın tadını çıkarmak yok!

Kültürümüzde “ömür”, hayallerini ve ihtiyaçlarını bastırarak yaşlanmayı başarmak için geçirilmesi gereken zaman dilimi. Daha üniversite sınavına yeni giren gençlerin dilinde, emekliliğinde bir sahil kasabasına yerleşmenin hayali dolanıyor artık... Madem hayalin bu, gençliğinde yerleşsene güzel kardeşim! O denizde yüzebiliyorken, O dağa çıkıp, atlayabiliyorken...

Haberin Devamı

Memleketindeki köyünü terk edip, çalışmak için İstanbul’a gelen işçilerin de hevesi aynı: Yaşlanınca köyüne geri dönüp, orda yaşamak! Köylerinde yaşayıp, her yıl bir tuğla koysalar dikebilecekleri evleri için, gençliklerini gurbette tüketip emekliliğe varmaya gün sayıyorlar. Orada kalsalar karınlarını doyuramayacaklarından değil, memleketin yaşam mottosu bu olduğu için; gençken yaşamın tadına çıkarmaya dair hiçbir fikrin yeşermediği topraklarda olduğumuz için...

Doktorlarımız bile “emeklilik sendromu” etkisinde. Geçen gün 40’lı yaşların başında bir arkadaşım dizindeki problemden şikayet etti. İstediği gibi seyahat edemediğinden yakınırken, “Ameliyat olsana” dedim. Doktorlar, “Şimdi gençsin idare edersin, daha sonra yapalım da yaşlılığında rahat edersin” tavsiyesinde bulunmuş. Yahu peki en güzel yaşlar, “idareli” nasıl yaşanacak! Yaşam kaliteni bugünden 80 yaşa endeksle... Üstelik yaşlanmanın garantisi varmış gibi!

Haberin Devamı

“Zararın neresinden dönsek kârdır” demeli ve bizdeki zihniyette artık değişmeli. Bir bilinmeze yatırım yapmak yerine, “bugün” seçilmeli. Gençliğin değeri bilinmeli. Elbette, keyif için hem parayı hem sağlığı har vurup harman savurup sonra yaşlılıkta sürünelim, demiyorum, Ama tüm ömrü de gayretkeş bir mücadele içinde yaşlanma hasretiyle kestirip atmayalım. En önemlisi, gencecik zihinleri, “emeklilik” prangasına vurmayalım!

DİĞER YENİ YAZILAR