Bana sokak isimlerini söyle sana ülkeni anlatayım

Ne yazık ki, bizim ülkemizde sokak adları sürekli değiştirilir. Bu nedenle kimliksiz bir var olma çabasındadır şehirlerimiz.

Sokak isimleri, şehirlerin ve ait oldukları ülkelerin simgelerini taşır. Sokak isimleri, anılardır. Sokak isimleri ne hikayeler anlatır... Ne yazık ki, bizim ülkemizde sokak adları sürekli değiştirilir. Eğer bir evde 10 yıl oturursanız, her gün geçip gittiğiniz yollardaki isimlerin muhakkak en az bir kere değiştiğine şahit olursunuz. Bu yüzdendir ki, çocukluğunuzun geçtiği yerlere gittiğinizde nasıl ki eski evlerin, okulların, bakkalların yerinde olmadığını görürsünüz, aynı şekilde saklambaç oynadığınız sokakların değişen çehreleriyle birlikte isimlerinin değiştiğini de görürsünüz. Her gelen iktidar, tarihi yeniden yazmak ister bu ülkede. Tanık koruma programındaki kaçaklar gibi, sürekli resmini, ismini değiştirerek, kimliksiz bir var olma çabasındadır şehirlerimiz. Hikayelerimize sahip çıkmayız biz. Tarihçi değil magazinel bir yaklaşımımız vardır. Günün getirdiklerini baş tacı yapar, bizi o güne getirenleri çok da umursamayız. Türkiye’de “Kennedy” adında bir sürü meydan, sokak, bulvar olması bu magazin severliğimizden gelir mesela. ABD’nin ünlü Başkan’ı J. F. Kennedy, suikaste kurban gidince, memleketin dört bir yanında yüz yıllık isimler değiştirilmiş, her yanımızı Kennedy adı sarıvermişti. Kennedy ne ülkemizde öldürülmüştü ne de suikastle bir ilgimiz vardı ama olsun, rüzgar Amerika’dan esmekte ise ve popüler olan Kennedy Suikasti ise bizim için yeterliydi. İzmir’de tarihi üç kuyusu ve efsanesi ile anılan “Üçkuyular”ın bir anda Kennedy Meydanı oluşunu, sonra İzmirli’nin mücadelesi ile bu ismin değiştirilip bir Türk komutan olan “Fahrettin Altay” ile değiştirilmesi ama sanıldığının aksine, pek muhafazakar olan İzmirli’nin ısrarla Üçkuyular demekten vazgeçmemesinden kaynaklanan karışıklıkları hatırladım şimdi.

Haberin Devamı

İsimler hikayeler aktarır bize

Bugüne gelelim... Üç yanı denizle, dört yanı terörle çevrili ülkemizde, bir siyasi istikrar sağlanamaz ise “Şehit” adı verilmedik sokak, meydan, köprü kalmayacak herhalde memlekette. Bu sene, her gün bir yerlerin ismi, o hafta teröre kurban verdiklerimize ithaf edildi. Suikastlerle de isim değişiklikleri devam etti. Böyle giderse, anılarıyla, hikayeleriyle, halkın kendi deyişiyle tarihe bıraktığı, bugün şehirleri tarif eden kültür mirası imgelerin zenginliği yok olup yerini bir mezarlığın soğuk havasına bırakacak. “Şehitler Köprüsü‘nden geç, Şehitler Tepesi’nden yukarı çık”... Yol tarifleri giderek bir mezarlıktaki yer tarifine dönüşecek. Oysa, ayakkabıcıların çıkardığı sesten adını alan “Taktakıcı Sokak”, çok dar olduğunu tarif eden halk deyişiyle “Atgeçmez Sokak”, tütün çubukçularından bugüne miras kalan “Ağızlıkçı Sokak”, yokuşun dikliğini yine bir zamanların halk tabiriyle çok eğlenceli anlatan “Yaşmak Sıyıran Sokak”, manzarasıyla ünlü “Ahım şahım sokak”, Othello rolüyle ünlenen bir oyuncudan miras kalan “Othello Kamil Sokak”, bugünün en kıymetli semtinin bir zamanlar kuş uçmaz kervan geçmez bir yer olduğunu hatırlatan “Şaşkın Bakkal”, yedi tepeli İstanbul’un yokuşlarını en güzel anlatan isimlerden biri olan “Merkep Bağırtan Sokak” ve şu an aklıma gelmeyen ama bizden önce bu topraklarda yaşayan halkın kendi taktığı yaratıcı, anlamlı, renkli, insanın içine ısıtan, yüzünü gülümseten isimler ne güzel hikayeler aktarır geçmişten bize. İktidarların emir kipiyle değil, halkın kendi söz sanatıyla memleketini adlandırması ve yüzyıllar boyu kalıcı olması, değer taşır. Yoksa bugün bizim için en önemli olaylar, en yakıcı acılar yarın, isimleriyle birlikte, yerini yenilerine bırakır. Olmaz, bunlar unutulmaz demeyin sakın! Tarih tekerrürden ibarettir! Neler, kimler gördü bu topraklar. Her gelen iktidar sahibi kendi kısa tarihini ölümsüzleştirmek için sokak isimlerini değiştirir, yarın başkaları gelir, başka suikastler başka acılar sokaklara isim olarak verilir. Böyle giderse, Şehr-i İstanbul, gelecek nesillere “Mezarlık Şehri” diye tercüme edilir.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR