Gazete Vatan Logo

Baykal: 3 nokta, başbakana rozet gibi yapıştı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın yeni gerginliklere yol açacağını, bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını belirterek, "Başbakan kontrolünü kaybetmeye başlamıştır 3 nokta, Başbakanın yakasına bir rozet gibi yapıştı" dedi

CHP lideri Baykal, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, MYK üyesi Yılmaz Ateş ve bazı milletvekilleriyle birlikte Çubuk'taki hayvan pazarını dolaştı. Halkla sohbet eden ve sorunlarını dinleyen Baykal, üreticinin mağdur olmaması için pazar yerinin fiziki koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Pazarda bulunanlar da Ankara'ya gelinceye kadar geçtikleri her kentte hayvanları taşıyan kamyonların durdurulduğunu ve evrakların incelendiğini, bu nedenle mağdur olduklarını anlattılar. Baykal Bin 500 YTL'den satışa çıkarılan bir dananın fiyatını 1250 YTL'ye düşürerek yapılan bir pazarlığa da müdahil oldu.

Baykal, Esenboğa Airport Otel'de gazetecilerle sohbet etti. Baykal, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinin gergin ve alışılmışın dışında üslupla geçtiğini belirtirken, bu gerginliğe kendilerinin neden olmadığını ve muhalefet partisi olarak bazı iddiaları somut belgelerle kürsüye taşıdıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın iddiaları yanıtlama yerine işi karışıklığa getirme çabası sergilediğini öne süren Baykal, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na göstermek durumunda olduğumuz saygıyı gösteriyoruz. Ama, bu saygıyı hak etmek lâzım. Başbakan, önüne gelene hakaret ederek, ona- buna "terbiyesiz' diyerek bu saygıyı hak edemez. Bunu hak etmeyene de hak ettiği şekilde muamele yaparlar. Başbakan, çok kaba, kırıcı, saldırgan üslupla bir başbakana yakışmayan söylemle kendisini kürsüde teşhir etti. Buna, biz katkı yapmadık. Başbakanın, kendisini kontrol etmesi lazım. Milletvekillerine, partilere daha saygılı davranmayı öğrenmesi gerekir. "Yanında çalıştırdığın adam' diyor. Bahsettiği bir milletvekili. "Edepsiz, terbiyesiz' diyor. Birisi de kalkar aynı kelimeyi ona iade ediverir. Biz, Başbakanımızın bu tür nitelemelerle suçlanmasını istemiyoruz."

Bu gidişin iyi olmadığını belirten Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kontrolünü ve nezaketini kaybetmeye başladığını söyledi. Bu üslubun yeni gerginliklere yol açacağını öne süren Baykal, şöyle devam etti:

"Başbakan, kendini kaybetmeye başladı, bunu üzüntüyle gördük. Bunun altında, ortaya atılan iddialar karşısında ezilmiş olması yatıyor. Başbakanın geçmişteki açıklamalarını durduk yerde gündeme getirmedik. Başbakan benimle ilgili bir iddia ortaya attı, "Şemdinli'de bir türlü, Ankara'da bir türlü konuşuyor' dedi. Ben buna cevap verdim. Şemdinli'de ne söylediysem, Ankara'da da söylediğimi ifade ettim, hem de delilli, kanıtlı ifade ettim. Ben de kendisinin açıklamalarını esas alarak gereken cevabı verdim. Benim hakkımda "sen farklı konuşuyorsun' diyen insan, kendi farklı konuşmalarının hesabını verecek durumda olacak. Bunun kendi önüne sunulmasını hazmedecek durumda olacak. Başbakan gerçek dışı açıklamalar yapıyor; "CHP'nin yaptırdığı araştırma' diyor. Yok öyle bir şey. Bir başbakan nasıl gerçek dışı konuşma alışkanlığına kendisini kaptırır? Sıkıştığında, kendisini kurtaracağını düşündüğü gerçek dışı açıklamalar yapıyor."

3 NOKTA

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bütçe görüşmelerinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili iddialara, "İddiasını ispatlamayan... Oraya işte ben üç tane nokta koyuyorum" sözlerine ilişkin konuşurken, bu noktaların başbakanın yakasına bir rozet gibi yapıştığını savundu. Baykal, "Bütün iddialarımızın kanıtları ortada. Hiçbir sözümüz boş değil" dedi.

Kapıkule'deki gümrük yolsuzluğu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la ilgili iddialarını yineleyen Baykal, bunlarla ilgili olarak TBMM'de bazı belgeler okuduğunu belirtirken, "Bu belgeler, gerçek dışıdır' diyebiliyor mu Başbakan? Diyemiyor. O üç nokta, Başbakan'ın yakasında yerini almıştır. Onu, uygun görüyorsa yakasından alır, daha uygun bir yerine koyabilir. Ben yakasına koydum" dedi.

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Değiştim, değişerek geliştim. 30 yıl öncesinde kalmadım. Çünkü çağdışı değilim' sözlerinin anımsatılması üzerine de şunları söyledi:

"Başbakanın içinde bulunduğu durumun adına oportünizm derler. Yani içinde bulunduğu kabın şekline girme, iddialarını yürütemediği noktada, iddialarını bırakıp yeni şartlara göre tavır takınma yaklaşımı. Bu değişme, bundan sonra hangi istikamette, daha ne kadar devam edecek? Siyaset adamlarının en büyük sermayesi güvenilirliğidir. Siz çıkıp, "dokunulmazlıkları kaldıracağım' diyeceksiniz ondan sonra "Gelişerek değiştim, dokunulmazlıkları kaldırmayacağım' diyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Başbakan bir yandan 'bunlar doğru değil, böyle şeyler söylemedim, bir yandan' değiştim' diyor. Kendi mülakatından önemli bölümler aktardık. Bunları söylemiş olan bir başbakanın, iddialarıyla hesaplaşmadan, unutturmaya çalışarak, hatırlatıldığı zaman "canım gelişerek değiştim' diyerek örtbas etmesine imkan var mı? Bir ülkenin temelleriyle, rejimin özüyle ilgili temel anlayışlarında bir uçtan biruca sıçrayacaksın, zıplayacaksın herkes de bunu doğal karşılayacak, böyle şey olur mu?"

GARDI DÜŞMÜŞ

Baykal, "Görüşmelerdeki atmosfer seçim havasına girilmesinin bir işareti mi?' sorusu üzerine "Başbakan gardı düşmüş vaziyette, ona- buna saldırmaya başladı. Başbakan bunu hep yapıyor. Artık çizmeden çıkmaya başladı, CHP milletvekiline "terbiyesiz' diyor. Bu, başbakanın terbiyesiyle ilgili neyi gösterir bilemem" yanıtını verdi.

Baykal, başka bir soru üzerine Erdoğan'ın soğukkanlılığını kaybettiğini kendisinin, soğukkanlı, olgun, kendine güvenen bir tavır içinde hareket ettiğini' belirtti.

'GECEYARISI EKSPRESİ' BENZETMESİ

Baykal, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, TCK'nın 301'inci maddesiyle ilgili kargaşanın Türkiye'ye "Geceyarısı Ekspresi' filmi kadar zarar verdiği yönündeki sözlerine ilişkin olarak hükümetin Orhan Pamuk olayıyla ilgili peş peşe hata yaptığını, başından itibaren AKP'nin gerekli müdahaleyi yapmadığını, dava aşamasında ilk günden itibaren var olan hukuki yetkinin kullanılmadığını savundu. Deniz Baykal, Pamuk'un duruşma gününde de yeterli güvenlik önlemleri alınmadığını, Yargıtay'ın emsal bir davayla ilgili kararı gerekçe gösterilerek Adalet Bakanlığı'nın bir kaç gün içinde "dava açılmasına gerek olmadığı' yönünde karar vereceğini ileri sürdü.

AŞKIN'IN DAVASI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın davasıyla ilgili olarak yargıya müdahale edildiği yönündeki eleştirisi ardından, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç ve kendileri hakkında savcılığın inceleme başlattığına dikkat çeken Baykal, "Bu inceleme başlatıldıktan sonra TÜSİAD ve Başbakan barıştı, şimdi merak ediyorum, inceleme ne olacak?" dedi. Baykal, 'Aşkın davasıyla ilgili beklentiniz nedir' sorusuna ise "Geç kalmış bir tahliye kararı... Aslında bu hiç olmaması gereken bir tutuklamaydı" yanıtını verdi.

Haberin Devamı