Başarısının arkasındaki sır!

Bazı okulların Seviye Belirleme Sınavı’nda (SBS) başarılı olmak için öğrenci transferi yaptığı, zayıfları başka okula aktardığı iddia ediliyor

Ülkemizde sürekli tartışılan ve geçtiğimiz yıl tekrar tek basamağa düşürülen SBS‘de her yıl olduğu gibi bu yıl da okul başarı sıraları tartışılmaya devam ediyor. MEB’in yalanladığı ancak bazı gazetelerde yer alan SBS’de en başarılı okullar listeleri eğitimcileri ikiye böldü. Bazı eğitimciler bu listelerin okulları hızla dershaneleştirdiğini göstermekte olduğunu savunurken bazı eğitimciler ise bu listelerin başarı ve rekabeti teşvik ettiği için hazırlanması gerektiğini savunuyor. MEB ise sessiz. SBS’de başarılı olarak ifade edilen okulların başarılarının altındaki gerçeği ve bu okulların üniversite sınavlarındaki başarısını araştırdık. SBS’de başarılı olmak için akıl almaz oyunlar oynanıyor. Okullar SBS’de başarılı olmak için ilginç yöntemlere başvuruyorlar. İşte o yöntemlerden bazıları:

- Öğrenci transferleri: Okullar SBS’ de başarılı olacağına inandıkları öğrencileri devlet okullarından transfer ediyorlar. Öğrencilere yemek, servis ve eğitim bursları verilerek kendi okullarına alıyorlar. Bu transferler bazı okullarda ters yönlü de oluyor. Başarılı öğrencileri almakla yetinmeyen bazı okullar kendilerine kayıtlı ama zayıf öğrencilerin kayıtlarını silerek başka okullara gitmelerini istiyorlar. Böylece başarı seviyesi birbirine benzer bir grup oluşturuluyor.

- Birden fazla okulu olan kurumlar zayıf öğrencilerinin kaydını bir okulda, başarılı öğrencilerin kaydını başka okulda toplayarak seviye okulları kuruyor. Öğrencinin kaydı kâğıt üstünde bir okulda dururken eğitimine başka bir okulda devam ediyor.

- Aynı binada aynı kurucuya ait başka okul kurulabileceği yasal dayanağını kullanarak aynı binada iki okul yaratarak, başarısı yüksek az sayıda öğrenciyi okulun isminin başına “yeni” veya farklı bir ibare koyarak özel oluşturulmuş grupla en başarılı okul olabiliyorlar.

- Bu tür okullarda resim, müzik, beden eğitimi, seçmeli dersler, tasarım gibi dersler kâğıt üzerinde var ama fiili olarak işlenmiyor. Bu derslerin yerine SBS matematik, fen ve teknoloji gibi dersler yapılıyor. Oysa ergenlik çağındaki bu çocukların daha fazla sosyalleşmeye ihtiyacı var.

- Bazı okullar öğrencileri okula dahi götürmüyor. Transfer ettiği öğrencileri dershane gibi oluşturulmuş mekânlarda haftada 7 gün derse tabi tutarak SBS’ ye hazırlıyorlar.

Bunların dışında özellikle öğrencilerin notlarının SBS’ye göre düzenlenmesi, YBP hesabında okulun birincisi ile sonuncusu arasındaki puan farkını azaltarak öğrencilere avantaj sağlamak da var. Sonuçta SBS başarısının çoğunlukla akademik eğitimle değil kâğıt üzerinde yapılan planlarla sağlandığı ortada. MEB tarafından da denetimden geçirilen bazı okullar, yıllık sınavlar kağıt üzerinde yapılmış gibi gösterip istedikleri öğrencilere istedikleri sınav notlarını veriyorlar. Bu şikayetlerden dolayı müfettişler tarafından denetim geçiren okullara ne tür yaptırımlar uygulandığı ise henüz belli değil. Eğitimcilerin bazı ilköğretim okullarının dershane gibi çalıştığını, oysa okul kimliğinin bu olmadığını belirtiyorlar. Üstelik bu okulların fiyatları 20 bin ile 30 bin lira, dershanelerin SBS hazırlık fiyatları ise 2 bin ile 4 bin lira arasında değişiyor. SBS sonucuna göre SBS ortalaması 500 üzerinden 470’lerde olan okulların aynı başarıyı LYS’ de gösteremediklerini görüyoruz. Aynı okulların LYS başarısı 500 üzerinde 250 puan civarında. Yani okulların LYS’ de başarılarının 200 puan düştüğü görülüyor. Bu okulların neden LYS’ de aynı başarıyı elde edememesini eğitimciler, okulların dershane gibi çalışması sonucu lise eğitimine geçen öğrencinin yeterince alt yapısı sağlam olmamasını gösteriyor.

Bahçeşehir Kolejleri’nde yaratıcılık atölyesi açıldı

BAHÇEŞEHİR Koleji Yaratıcı Tasarım ve Öğrenme Atölyesi, M.I.T. Media Lab işbirliğiyle Bahçeşehir’deki ilköğretim kampüsünde kuruldu. Bu merkezin ilk etkinliği 2-8 Temmuz tarihleri arasında düzenlendi. 9-11 yaş grubundan 12 öğrencinin katıldığı etkinlikte, öğrenciler proje olarak “Geleceğin Şehri İstanbul”u tasarladılar. Gelecekte ulaşım, yaşama alanları, enerji, eğlence, doğal yaşamı koruma gibi alt kavramların oluşturulduğu projede öğrenciler canlı bir şehir maketi oluşturdu.

Atölyenin kurucusu Michael Smith-Welch, MIT Media Lab’de uzun yıllar yaratıcı öğrenme materyalleri geliştirme üzerine çalıştıktan sonra Amerika’nın ilk bilim müzesi olan Exploratorium Museum of Science’da da eğitimci ve tasarımcı olarak görev yaptı.

Bu merkezde öğrenciler ve eğitimciler birlikte fikirleri, her türlü malzeme ve eşyayı, teknolojiyi, fen ve sanat alanlarındaki yeni kavramları bir arada kullanmayı keşfediyor.

Atölyenin öğrenme felsefesi: Atölyedeki etkinlikler, Amerika ve Avrupa’da yükselen bir eğilim olan “Yapıcı Hareket-Maker Movement” temel alınarak düzenleniyor. Bu harekete göre bilginin yapılanması, insan eliyle bireye anlamlı gelen “şeyleri” yaparken oluşuyor. Yani öğrenciler “elleriyle düşünürler” ve deneme yanılma sürecinde yer alırlar. Tüm etkinliklerde “yaratıcı düşünme döngüsü” kullanılıyor.

2011 ÖSYS’de vakıf üniversiteleri iyi bir performans gösterdi

2011 ÖSYS yerleştirme sonuçları açıklandı. Buna göre vakıf üniversiteleri 2010 yılına göre daha yüksek doluluk oranları yakaladı. Kontenjanı 1000 ve üstünde olan üniversitelerde Bilkent birinci, Bahçeşehir ikinci sırada yer aldı.

İletişim bölümü

Kontenjanı 500 ve üstünde olan üniversitelerde Sabancı ve Koç üniversiteleri birinci ve ikinci sırayı yakalarken Özyeğin, TOBB, Bilkent ve Bahçeşehir bu üniversiteleri takip etti. Mühendislik bölümlerinde Sabancı birinci, Koç ikinci, Bilkent üçüncü, Bahçeşehir dördüncü olurken iletişim bölümlerinde Bahçeşehir birinci sırada yer aldı. Hukuk fakültelerinde Koç Üniversitesi birinci olurken ikinciliği Fatih Üniversitesi, üçüncülüğü Bahçeşehir Üniversitesi elde etti.

LYS’de kaç kişi ilk tercihine yerleşti?

LYS sonuçlarına göre yapılan yerleştirmede açıköğretim dahil lisans ve ön lisans programlarına toplam 789 bin 167 aday kayıt yaptırmaya hak kazandı. Bu adaylardan 244 bin 168’i ilk tercihine yerleşti. Adaylardan 102 bin 282’si ikinci, 66 bin 143’ü üçüncü, 50 bin 367’si dördüncü, 40 bin 820’si beşinci tercihini kazandı. Toplam 30 tercih yapma hakkı verilen adaylardan 3 bin 533’ü 29. tercihine yerleşirken, 4 bin 562’si son tercihine kayıt yaptırma hakkı elde edebildi.

Adayların tercihlerinin 10 civarında yoğunlaştığı gözlendi. Meslek lisesi mezunlarının en gözde tercihleri Anestezi, İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik, Çocuk Gelişimi gibi bölümler olurken açıköğretimde İşletme Yönetimi, Adalet ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümleri en fazla tercih edilenler arasında yer aldı. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık da adaylarca en fazla tercih gören bölümlerden oldu. Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nce haziran ayında düzenlenen LYS’ye giren 1 milyon 688 bin 804 aday arasından 1 milyon 58 bin 152’si tercih yapmıştı. Yükseköğretim kurumlarının örgün eğitim/öğretim programlarında 378 bin 693 lisans, 277 bin 248 önlisans olmak üzere toplam 655 bin 941 kontenjan için tercih yapılmış, 345 bin 41’i lisans, 252 bin 467’si önlisans olmak üzere toplam 597 bin 508 aday üniversitelerin yükseköğretim programlarına kaydolma hakkını kazanmıştı.

Yerleşmeye hak kazanan adaylar kayıtlarını 5-9 Eylül 2011 tarihleri arasında yaptırabilecek.

ÖSYM eleman alacak!

ÖLÇME Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ‘’sınav hizmetleri uzmanı’’ olarak görevlendirmek üzere personel alacak. ÖSYM, bunun için ilan verdi. İlanda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında 6 Haziran 1978 tarih ve 7/15754 sayılı bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe giren “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” ile ek ve değişiklikleri çerçevesinde sınav hizmetleri uzmanı alınacağı duyuruldu.

Bu çerçevede biyoloji alanında üniversitelerin biyoloji bölümünden mezun 2, coğrafya alanında coğrafya ve coğrafya öğretmenliği bölümlerinden mezun 2, istatistik alanında istatistik bölümünden mezun 1 ve programlama alanında bilgisayar bilimleri, yazılım mühendisliği, bilgisayar mühendisliği veya elektronik mühendisliği bölümlerinden mezun 1 kişi sınav hizmetleri uzmanı olarak görevlendirilecek.

Başvurusu kabul edilenler 14 Eylül tarihinde mülakat yeri ve saati bildirilecek. Mülakatta adayların bölümleriyle ilgili bilgileri, ifade, kavrama, yorum ve temsil yetenekleri ölçülecek. 100 tam puan üzerinden 70 ve daha fazla puan alan aday mülakatta başarılı sayılacak.

Artık çantalar ağır olmayacak

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB), ilköğretim öğrencilerinin çantalarını hafifletmek amacıyla 2011-2012 eğitim-öğretim yılında yeni bir proje uygulamaya koyuyor. Sisteme ilişkin bilgi veren MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Vekili Merdan Tufan, öğrencilerin o gün hangi dersler varsa o derslerin ders kitabıyla çalışma kitabını okula getirmek zorunda kaldığını hatırlatarak “Ders kitabıyla çalışma kitabını birleştirdik ve ikiye böldük.

Öğrenci okula 8 kitap götürmek yerine 4 kitap götürecek” diye konuştu. Ders programlarının yenilenmesi çerçevesinde kitapların artık “ders kitabı”, “öğrenci çalışma kitabı” ve “öğretmen kılavuz kitabı” olarak üçlü set halinde hazırlanmaya başladığını anlatan Tufan, öğrencilerin her bir ders için bir ders kitabı, bir de çalışma kitabı bulunduğunu hatırlattı. Merdan Tufan “Örneğin 150 sayfalık bir ders kitabı düşünün. Öğrencinin o gün dört dersi varsa o dört dersin hem çalışma kitabını hem ders kitabını okula götürmesi gerekiyordu. Bir de defterleri eklenince çanta daha da ağırlaşıyordu. Bunu ortadan kaldırmak için, öğrencilerin yükünü hafifletme çalışması yaptık” dedi. Tufan, bu yıldan itibaren ilköğretimin ilk 5 sınıfının tümünde bu projenin yürütüleceğini ifade etti.