Gazete Vatan Logo

Bahçeli'den çok sert çıkış

Karara Türkiye'den ilk tepkiler

Bir Voltaire’i düşünün bir de Sarkozy’i

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Votaire’in “Sizin düşüncenize katılmıyorum ama düşüncelerinizi özgürce dile getirebileceğiniz bir mücadelenin başında ben olacağım” sözlerini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bir Voltaire’in Fransası’nı düşünün, bir de 21. Yüzyılın başında Sarkozy’nin Fransası’nı düşünün. Nereden nereye savrulan bir ülkeyi düşünün. Tarihçileri göreve davet edelim tarihçilerin verdiği raporlara göre de oturalım kararımızı verelim. Günlük sıcak siyasetin konusu tarihin derinliklerine götürülebilir mi? Tarihçilerin görevini siyasetçiler üstlenebilir mi? Bu çağdışı anlayışı Fransa’da görmekten be üzüntü duyuyorum. Bize öğretilen Fransa ile Sarkozy’nin Fransası arasında büyük bir fark var. 1789 Fransız devriminin üzerine büyük bir gölge düşürecekler. Fransa’daki çok sayıda sağduyulu yazarlar, çizerler bunun doğru bir hareket olmadığını zaten söylüyorlar. Ama siyasetçinin gözü kararmışsa intikam duygusuyla, önyargılarla hareket ediyorsa zaten oradan ciddi bir karar beklemek mümkün değildir.”

Rezil karar, kara leke olarak tarihe geçti

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa Ulusal Meclisi’nde kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını inkar edenlere cezası verilmesi yönündeki kararın “büyük bir skandal ve kara leke olarak tarihe geçtiğini” bildirdi. Fransa parlamentosunun teklifi onaylamasını “rezil karar” olarak niteleyen Bahçeli, alınması gereken yaptırımlarla ilgili görüşlerini de şöyle sıraladı: “Paris Büyükelçimiz, soykırım iddialarını reddedenlere uygulanacak cezai yaptırımın görüşüleceği ikinci aşama olan Fransa Senatosu’nun kararına kadar mutlaka geri çekilmelidir.

Ermeni protokolleri, Meclis gündeminden tamamen çıkarılmalı ve normalleşme parolası ve yüzleşme adına tarihimizi küçülten görüş ve beyanlardan dolayı AKP özür dilemelidir. Fransa’yla yürütülen siyasi ve ekonomik ilişkiler dondurulmalı. 1915 olaylarının 100. yıl dönümüne yönelik hazırlık başlatılmalıdır. Fransa’da yaşayan soydaşlarımızın, gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sarkozy’ye karşı oy kullanmaları için lobi çalışması yapılmalı ve sağlanmalıdır. Bundan böyle yanlış düzeltilmez ve sözde soykırım iddialarıyla ilgili iftranın neden olduğu kararlardan geri adım atılmazsa Fransa’yla telafisi olmayacak bir sürece girileceği açık ve nettir.”

Galileo’dan bugüne bir şey değişmemiş

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kararı şöyle yorumladı: “Fransa Meclisi yasayı kabul ederek, tarihe ve gerçeklere karşı bir karartma operasyonu yaptı. Bilimadamlarının bile düşüncelerine ipotek koymayı hedefleyen bu girişim ilkel bir anlayışın sonucu ve tamamen art niyetlidir. Zaten Fransız Parlamentosu’ndan 577 milletvekilinden yalnızca 50 civarında milletvekili bu utanç verici yasa için el kaldırabildi. Çünkü oturuma gelme cesaretini bile gösteremeyen milletvekilleri bunun Fransa’ya Engizisyon Mahkemeleri’ni geri getirme anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar. Gerçi tarihinde Galileo’yu dünya dönüyor diye yargılayan bir sabıkaya sahip ülke için bu garabet abidesi, Galileo’dan bugüne kadar Fransa’da pek de bir şeylerin değişmediğini acı bir şekilde gösterdi. Şimdi şunu merak ediyorum, bu yasanın ardından Fransızlar geçmişlerinde yaptıkları gibi ’soykırım yoktur’ diyenlere karşı bir cadı avı mı başlatacak? Tarihe ve tarihi gerçeklere karşı ihanet anlamına gelen bu yasayı çıkaran Fransa Parlamentosunu kınıyorum. Umarım nasıl bir garabetin altına imza attıklarını bir gün idrak edebilirler.”

BDP: 2001’de neden bu fırtına koparılmadı?

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, kararla ilgili şöyle dedi: “Türkiye’nin bunu kendi parlamentosunda cesaretle ele alması, geçmişle yüzleşme konusunda akademisyenlere, tarihçilere, bilim insanlarına kapıyı aralaması gerekir. “Fransa’ya karşı ortak tavır koyuyoruz” gibi ucuz basit tepkiler çözmüyor. Çünkü 2015, yüzüncü yıl dönümü yaklaşıyor. Bu kartopu gibi büyüyecek ve bütün ülkelerin parlamentolarından buna benzer şeyler çıkmaya başlayacak. Her ülkenin tarihinde yüzleşmek istemediği olaylar var. Fransa’nın Ruanda ve Cezayir olayları var. Biz de Dersim olayı var, 1990’da yaşanan olaylar var. O açıdan cesaretle Meclis’in buna el koyması lazım. İnanıyorum ki bu olayı çözecektir. Hitler faşizmi karşısına Alman hükümeti öyle kararlar aldı ki bugün kimse Almanya’yı suçlamıyor. Bu konuda Fransa’nın Cezayir ve Ruanda konusunda geçmişiyle hesaplaşması gündeme getirilmeli. Konjonktür 2015’e doğru gittikçe Türkiye aleyhine işliyor. Aslında bu yasayla ilgili koparılan fırtınayı da anlamış değilim. Gerçekten böyle bir şey düşünülüyorsa 2001’de yapılması gerekiyordu.”

Haberin Devamı