Magazin
Azerbaycan'nın popstarı Röya
• 08 Eylül 2016 - 22:52
• Son Güncelleme:
Azerbaycan'nın popstarı Röya
.
• 08 Eylül 2016 - 22:52
• Son Güncelleme:
1
'Her oyunu kuralına göre oynarım'
Müzik piyasasına iddialı giren Azerbaycan'nın popstarı Röya, “Türkiye'de iş dışında tuhaf çekişmeler var. Bazıları sanal gündemlerle avantaj sağlıyor” diyor.
Melis Güvenç / mguvenc@gazetevatan.com
2
Türkiye'de neden olmak istediniz?
Türkiye Azerbaycan için farklı bir yere sahip, biliyorsunuz. Dolayısıyla bizim için, daha büyük bir kitle karşısına çıkabilme alternatifi. Azerbaycan’da limitleri zorlayıp, daha ileri gidememe durumu ortaya çıktığında, ben ve ekibim strateji gereği Türkiye’de bir şeyler yapmamız gerektiğine inandık.
3
Buradan aldığınız geri dönüşler sizi tatmin etti mi?
Ediyor. Planlarımız dahilinde belirli periyotlarda doğru şarkılarla müzikseverlerle buluşuyoruz. Bizim için önemli olan her attığımız adımın bir öncekinden büyük ve sağlam olması. İlk olarak Soner Sarıkabadayı imzalı Gönder’le çıktık, ardından Eflatun imzalı Gemiciler... Geçen yıl Gülşen’e ait olan ve Ozan Çolakoğlu ile düet yaptığımız Kesin bilgi... Şimdi de Emre Bayar imzalı Yolun Açık Olsun ile devam ediyoruz.
4
Kendinizi buraya ne kadar ait hissediyorsunuz?
Burada kendimi asla yabancı hissetmiyorum. Dilimiz bir, kültürümüz büyük oranda bir. Her şeyden önce aynı millete mensubum buradaki insanlarla.
5
İmajınızda sürekli bir değişiklik söz konusu.
Dinamizmi seviyorum. Bu, benim heyecanımı diri tutuyor. Bende kalıcı olan tek durum değişim sanırım. Bu değişiklikleri sadece ‘değişiklik yapalım’ mantığıyla yapmıyoruz. Gerçekten dokumun tuttuğu değişiklikleri yaparım.
6
Burada çalışmak size ne kazandırdı?
Neler kazandırmadı ki (gülüyor). Azerbaycan müzik dünyasını bir üniversite kabul edersek, Türkiye müzik sektörü benim için ‘master’ yapma alanı. Ruh başka. Vizyoner bir insansanız Türkiye önünüze fırsatlar sunuyor. Çok çok iyi müzisyenler var Türkiye’de. Onlarla müzik konuşmak, aynı stüdyoda zaman geçirmek,hem heyecan verici hem de eğitici . Bir de işin ünlü olma ve onu yönetme kısmı var. Türkiye’de bu biraz değişik ilerliyor. İş dışında tuhaf çekişmeler var. Bunlar çok anlamlı değil. Sevmediğim durumlar. Öyle ki, normalde sanatları kıyaslanamayacak isimler, popülerlik ve yarattıkları sanal gündemlerle aynı potadaymış gibi görünüyorlar. Bu, sanatsa olarak yeterli olmayana avantaj sağlıyor.
Kimler bunlar?
(Gülüyor) Ben sadece bir durum tespiti yaptım. İsim verip o çarkın içine girmem. O isimleri verirsem benim ne farkım kalır bahsettiğim insanlardan?
7
Hedefiniz, Azerbaycan'dan sonra Türkiye'nin Rihanna’sı olmak mı?
Azerbaycan’ın Rihanna’sı, İstanbul’un Justin Bieber’ı, Kasımpaşa’nın Mariah Carey’si gibi ‘bir yerin bir şeyi’ olmak gibi bir kaygım yok. Hatta bu durumdan biraz da sıkılmadım dersem yalan olur.
8
TÜRKİYE BENİM HAYALİM
Şarkıcılık yanında oyunculuk da yapıyorsunuz.
Sanmam... Yine de büyük konuşmamak lazım. Ben her ne kadar aynı işi yapsam da, iki ayrı ülkede iki ayrı kariyere sahibim. Kendi ülkemde bir pop yıldızı, Türkiye’de yolun başındaki bir yorumcu... Azerbaycan’da konserler, reklam kampanyaları sosyal sorumluluk projeleri ile olduğum yeri korumak için çalışıyorum. Burada ise henüz başlayan kariyerimi her geçen gün büyütmek için... İki ayrı dünya, iki ayrı oyun ve iki ayrı kurallar dizisi... Ama keyifli. Ben her oyunu kuralına göre oynarım.
9
Yeni projeleriniz neler var?
Kısa bir süre sonra bir şarkı daha sunacağız müzikseverlere. Sanırım Ekim-Kasım gibi. Bir Soner Sarıkabadayı şarkısı. Son rötuşları yapıyoruz. Ardından klip ve yeni fotoğraflar.
10
Bir yandan da annelik...
Bir yandan demek çok doğru değil. Annelik bir şeylerin yanında götürülecek bir ‘görev’ değil. Annelik hayatın merkezi, ta kendisi. İki ayrı Röya olabilir. Biri işteki Röya diğeri evdeki ama ikisi de anne. Sahnedeyken de, mutfaktayken de...
11
Hayatınız İstanbul’da mı yoksa Azerbaycan'da mı devam edecek?
Sanırım ikisinde de. Azerbaycan benim toprağım. Ne kopabilirim ne de öyle bir niyetim var ama Türkiye de benim hayalim. O yüzden burada bir ev aldım. Yerleşik düzende burada da olacağım. Sadece iş yapmak için uçağa binip geldiğim, otellerinde kalıp işim bitince döndüğüm yer olmasını istemedim. Burası da vatanım olsun istedim.
Bir ayrım yapmıyorsunuz yani...
Kesinlikle... Ben sınırlara inanan biri değilim. Mesela insanların kategorize edilmesini de genel anlamda doğru bulmuyorum. Hırvat futbolcu, İngiliz yönetmen, Azeri şarkıcı gibi... Bunlar bilgilendirmek adına tabi ki kullanılabilir fakat kişiyle birlikte, ölene dek anılıp ayrım argümanı olmaması lazım.