İyi ki doğdun Gülben Ergen

Yaptığı her albüm, hayranları tarafından benimsenen, her şarkısı ezberlenen Gülben Ergen, geçen akşam Rumelihisarı'nı tıklım tıklım dolduran dinleyiciyeriyle buluştu

Haberin Devamı

Yaptığı her albüm, hayranları tarafından benimsenen, her şarkısı ezberlenen Gülben Ergen, geçen akşam Rumelihisarı'nı tıklım tıklım dolduran dinleyiciyeriyle buluştu. İçi leopar astarlı ve üstü kırmızı/bej ekose tafta eteği ve leopar büstiyeriyle tam sahneye çıkmak üzereyken görkemli eteği bir kenara sıkışınca meydana gelen kısa gecikme esnasında, seyircilerin arasında yerini almak üzere Mustafa Erdoğan alkışlarla ilerleyerek Gülben'in annesiyle Şehrazat'ın arasına oturdu. Sürpriz, sürpriz, sürpriz! Bütün kameraların ne tarafa kümelendiğini tahmin edebilirsiniz. "Hayrola?", "Barıştılar mı?", "Hani ayrılmışlardı?" gibi sorular hemen yükselmeye başladı. Ne zamana kadar? Gülben sahneye çıkıncaya kadar.

Hep böyle oluyor
Gülben Ergen sahneye bir çıktı, pir çıktı ve sorular silindi gitti. Ben çok konserini izledim ama hiç bu akşamki kadar formunda görmedim güzel sanatçımızı. Bir kere seyircinin benimsediği bir repertuvara sahip olmanın avantajını yakalamış bir şarkıcı Gülben. Son albümüne odaklansa da (Uçacaksın), geriye doğru dokunsa da (Kurşuni), değişik kulvarlara girse de (Mecburiyetten), dinleyicisi onunla nefes nefese, yan yana, el ele koşuyor.

Tabii ki sahnede tutabilmek mümkün değil bu sanatçıyı. İlla ki seyircinin bağrına girecek. Muhakkak onların arasında şarkılarını söyleyecek. Bu, hep böyle oluyor. Bu yüzden daha ikinci parçada yelkenlerini açtı Gülben ve başladı en yukarılara tırmanmaya. Bir taraftan şarkı söyleyip diğer taraftan taaaaaaaa tepelere, koltukların bitip çimenlere oturmuş seyircilerin bulunduğu yere çıkabilmek hiç de kolay olmamalı. Ama bu ateş topu, enerji kaynağı Gülben Ergen, sanki yokuş aşağı koşuyormuş rahatlığıyla dinleyicisiyle buluştu. Ona biraz yakın olabilmek, elini tutabilmek, yanağını öpebilmek ve şarkısını birlikte söyleyebilmek için hayranları çırpındı durdu. Kısa bir aradan sonra turkuaz bir mini etek ve pırıltılı bir üstle çıkan sanatçı, doğum günü pastasını, herkesin coşkuyla söylediği, "İyi ki doğdun Gülben" şarkısı ve alkışları arasında kesti.

Üçüncü bölüme girişi, orkestra elemanlarından Gökhan'ın, "Caruso" eseriyle yapması hoş bir sürpriz oldu. Gülben'in giydiği son kostüm, pembe tonlarında emprimeydi. Açık kalmış omuzuna da zevk sahibi bir kelebek konmuştu. Canan Yaka'nın titiz çalışmasını takdir etmemek mümkün değil.

Gülben, kendisine yardım eden herkese teşekkür etmeyi hiç unutmuyor. Örneğin başta Şehrazat olmak üzere söylediği şarkı sözlerini yazmış olan her sanatçıya, Taşkın Sabah ve tüm orkestra elemanlarına, kostümlerini yaratan Canan Yaka'ya, arkadaşları Nihat Odabaşı, Armağan Çağlayan'a ama hepsinin üzerinde dinleyicilerine teşekkürlerini samimi ve içten bir şekilde sunuyor. Zaten hayranlarıyla arasında harikulade bir ilişkisi var.

Sanki bir bağ var
Zor günleri de güzel günleri de beraber yaşamış bu ikili. İpler hiç incelmemiş, aksine daha da sağlamlaşmış. Sanki elle tutulur bir bağ var Gülben ile dinleyicileri arasında.

Dikkatimi çeken, Gülben'in artık annesine eskisi kadar takılmıyor olmasıydı. Sanki Mustafa Erdoğan bu özel yeri almıştı! Şarkı sözleri arasında Gülben Mustafa'ya sitem de etti, üzüntüsünü de belli etti, aşkını da ilan etti. Küçük çocuklara mahsus şeytanca bir sempatiklikle onunla uğraştı durdu. Bizler de şaşırdık ve inşallah tekrar barışırlar diye ümitlendik. Doğum günün kutlu olsun Gülben Ergen.

DİĞER YENİ YAZILAR